ADIM ADIM GELİŞMELER…
- Geçtiğimiz hafta YTSO’da düzenlenen İstişare Kurulu Toplantısı’nda Yalova İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürü Necat Akın’ın, “Mahkeme, geçtiğimiz hafta 1/50 binlik planlarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi, planların tekrar revize edilecek olması Yalova için bir şanstır” şeklindeki ifadesi dikkat çekmiş, HABERCİ, bu sözler üzerine şu soruyu sormuştu: PLANLAR YİNE Mİ İPTAL!
- Akın’ın YTSO’daki sözleri sonrasında ilgili kişi ve kurumlardan konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmeyince planların gerçekten iptal olup olmadığı ile ilgili kafalarda soru işaretleri oluşmuştu. Yaklaşık 1 haftayı aşkın süre geçti, ancak ilgili kurumlardan planların iptaline yönelik bir bilgilendirme yapılmadı.
- HABERCİ olarak yaptığımız araştırmalarda iki farklı bilgiye ulaştık. Bir taraf Bursa Şehir Plancılarının açtığı dava sonucunda yürütmeyi durdurma kararının çıktığını ve planın tamamının iptal edildiğini iddia ederken, diğer taraf da planın içinden bazı bölümlerin iptal edildiğini ve plan bütünlüğünün bozulmadığını söylüyor.
- SORUYORUZ…
- Hangi plan yapılırsa yapılsın; planlar, plan yapma aşamasında kentin doğasına, gelişme yönüne ve kentlilerin yaşam hakkına saygı duyan bir yaklaşımla hazırlanmalı ve kente karşı suç işlenmemesi, ‘koruma-kullanma’ dengesine dikkat edilmesi sağlanmalıdır.
- Şehrin geleceğini belirleyecek ve 2018 yılında yürürlüğe giren, 2 yıl içinde toplam 3 kez revizeye uğrayan 1/50 binlik plan hakkında böylesi iddialar varken niçin yetkili merciler tarafından net ve doğru bir bilgilendirme yapılmıyor? Bu suskunluk ne anlama geliyor? Plana göre yatırım mı yoksa yatırıma göre plan mı? Yalova’da son yıllarda önce yatırım sonra plan geliyor; bu bir tesadüf mü?
- SONUÇ…
- Sonuç olarak; son yıllarda mahkemelik yatırımlar, mahkemelik planlar ve plan notları marifetiyle; soruşturma açılma aşamasında olan meclis üyeleri olsun, daha önce meclis üyeliği yapmış milletvekilleri olsun, atanmışıyla-seçilmişiyle; herkes zan altında kalıyor.
PLAN OLMAYINCA BAKIN NELER OLUYOR?
- Burası arboretum.. Önce turizm yatırımı şartı ile parça-parça satıldı. Sonra arsalar kendi arasında el değiştirdi. Ardından ‘oteller iptal, rezidans yapılacak’ dendi. Bakıldı ki olmuyor, ‘yok öyle şey, buraya satış şartnamesine uygun şekilde oteller yapılacak’ dendi. Akabinde yıllar süren suskunluk dönemi ve nihayetinde arazi üzerinde ‘yeşil alan’ kararı alındı. Şimdi, tapu sahipleri ne yapacak? Olası bir mahkeme durumunda milyonlarca liralık tazminatlar söz konusu. Ve soru şu: Böyle bir durumda para belediyeden mi çıkacak, yoksa araziyi mundar eden seçilmişlere zimmet mi çıkacak?
- Burası dereağzı.. Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne ait bir bina, mülkiyet devletin. Önce bir düzenleme ile belediyeye devrediliyor. Ardından yerel seçimler oluyor, yönetim değişiyor. Bu defa aynı yer bir kez daha valiliğe, yani Birliğe ve oradan da özel bir eğitim kurumuna kiralama. Sonrasında yaşananlar malum.. Kiracı; para döküyor, tadilat yapıyor, ruhsat talep ediyor. Kiralayan; ‘yanlış yapmışız, ruhsat alamazsınız, boşaltın burayı’ diyor. İşin sorumluları topu belediyeye atıyor, kiracı ‘Yargıtay kararını bekliyorum, hesaplaşacağım’ diyor. Davalar, mahkemeler derken; her şey arap saçı!
- ..Burası Taşköprü.. Taşköprü’de de benzer gelişmeler yaşanıyor. Son olarak; mahkeme süreci devam eden, mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinin bile henüz gelmediği bir sanayi kuruluşuna ait arazide inşaatlar yükselmeye başladı. Her ne kadar imar durumu tarım alanından sanayi alanına çevrilmiş olsa bile, 1. sınıf bir tarım arazisi üzerinde, askeri havaalanının hemen bitişiğinde bir yapılanmadan bahsediyoruz. Etrafında konutlar bulunan, fay hatları üzerindeki bir yatırımdan söz ediyoruz.
- Sonuç olarak… Yap-boz tahtasına çevrilen şehir planları; bir iptal, bir revize derken bir yığın belirsizlikler.. Ve hepsinden önemlisi.. Kamuoyuna, resmi ağızlardan yapılan tek bir açıklama, bilgilendirme yok.. Şeffaflıktan bu kadar uzak bir süreçte yaşananlar, yasal süreçler tamamlanmadan alınan kararlar ya da uygulamalar kafaları karıştırıyor. Hal böyle olunca; yatırım da yatırımcı da zan altında kaldığı gibi, şehrin sağlıklı gelişimi, doğru büyümesi sekteye uğruyor.
