yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,7784
EURO
36,7823
ALTIN
2.946,32
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Çok Bulutlu
16°C
Yalova
16°C
Çok Bulutlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
20°C
Pazartesi Yağmurlu
17°C
Salı Yağmurlu
13°C

OKUMAK, BAŞKA HAYATLARA MİSAFİR OLMAKTIR

04.11.2024 13:43
0
A+
A-

Bu hafta ne yazayım diye düşünürken dedim ki madem sanat ve kültür yazıları yazıyorum. Sanatçılardan bahsediyorum, sanata ve sanatçıya saygı diyorum o zaman egoist ve narsist diye düşünülmez umuduyla bu hafta kendimi tanıtayım.

Efendim; hâlihazırda piyasada beş tane romanı olan bir yazarım. Paranormal olarak adlandırılan bir türde yazıyorum. Polisiye ile harmanladığım astral seyahat yapan, ölülerle konuşan, cinayetleri rüyasında gören polislerimizin maceralarının dışında siyasi polisiye türünde yazdığım son romanım Seher’in Kurdu eserlerim ile zor bir kulvarda yarışıyorum. Neden zor diye düşündünüz mü bilmem ama zaten hemen açıklamak istiyorum.

Ülkemizde kitap okuma oranımız oldukça düşük maalesef, evet kitap fiyatları gerçekten yüksek kütüphanelerimiz var. Öğrencilik yıllarımda sürekli kütüphaneden kitaplar alıp okuyan biri olarak oldukça ucuz ve kolay ulaşılabilir olduklarını gayet iyi biliyorum. Her hafta telefon ve internetin zararlarından bahsettiğim için o konuya da girmeyeceğim. Yani size saatlerce saçma ve kötü oyunculu ya da bayağı insanların kendini pazarladığı videoları izleyerek kaybedilen zamana bağırıp çağırmak ve saç baş yolmak istediğimden bahsetmeyeceğim.

Mesela şundan bahsedeceğim; gerçek hayattan alınmıştır yazan ya da filan eserden alınmıştır yazan dizilerin kitaplarını merak edenler, popüler olan yazarın kitaplarını sırf sosyal medyada paylaşmak için alanlar ya da sırf dizinin sonunda ne olacağını merak edip kitabı alanlar var. Yani kısaca ülkemizde kitap merak edilip alıyor, ikincisi sosyal medyada paylaşmak için alınıyor ya size bir neden daha söyleyeceğim; ben sırf sevap denilerek dini yayın olarak lanse edilen romanların satın alındığını biliyorum.

İnternetten hiç yorulmadan ayet kopyalanarak kitap basıp yazarıyım diye imza günü düzenleyenlerin diğer yazarlardan daha popüler ve çok satılır olmasını hatta okullarda ve pek çok organizasyonda seminer vermelerini aklım almıyor. Bu tür basılan kitapları uykusuz gecelerde, ilmek ilmek işleyerek, planlayarak yazıp aylarca basılmasını bekleyen tüm gerçek yazar dostlarıma hakaret kabul ediyorum.

Okumak; kültürün göstergesidir ve eğitimin parlatılmasını sağlamak için okunur, keyifli ve kaliteli zaman geçirmek için heyecanlı dünyaları keşfetmek için okunur.

Mesela ben en çok gerilim romanlarını severim, katili bulduğumda ve sonlara doğru doğruluğu belli olduğundaki yaşadığım hazzı size anlatamam. Mesela okurken gözümde canlandırdığım dünyayı size aktaramam ama beni inanılmaz mutlu eder vaktimi gerçekten verimli bir işe harcadığımı hissetmenin huzurunu size anlatamam.

En sevdiğim tür gerilim ve polisiye olunca da ben de bu tür yazdım. Maalesef ülkemizde son zamanlarda cinnet ve şiddet vakalarının artışı hepimiz gibi beni de dehşete ve umutsuzluğa düşürüyor. O yüzden romanlarımda ses çıkartamayan ya da seslerini duyuramayan mağdurlara ses olmaya çalışıyorum. Toplumsal olarak infiale neden olan olayların hepsi beni de bir anne ve vatandaş olarak etkilerken kalemim bu konulara eğilmek istiyor. Katilin hak ettiğini bulduğu, cinayetlerin faili meçhul olarak kalmadığı ve adaletin adil işlediği dünyalara açılıyor sayfalarım.

Güzel bir dünya hayal ediyorum, işte kitaplarım bu dünyalara yelken açıyor. Yaşadığımız ya da yaşandığı muhtemel olan olayları işliyorum. Kahramanlarımın hepsi kadın tabi ki, erkek egemen olan bu dünyada kadınların zekâları ve yetenekleriyle varlıklarını gösterme çabasıyla yazıyorum. Hiçbirisi mükemmel kahramanlar değil; kusurları olan ağlayan, korkan yani normal insanlar benim kahraman kadınlarım. Sonuçta iyilerin kazandığı romanlarım var.

Astral seyahat, ölülerle konuşma ve cinayetleri rüyalarında görmeleri ne alaka derseniz ona da tabi ki cevabım hazır; bu benim çılgın dünyam. Kaderlerini kendimin belirlediği özgürce yazabildiğim için bana ait ve şahsına münhasırlar. Son zamanlarda Yusuf Güney’den sonra merak edilen astral seyahat bambaşka bir evren ve bu evrene dalmak oldukça ilginç bir deneyim dostlarım.

Romanlarımda yaşayarak deneyimlediğim ya da duyup, dinleyip not ettiğim olayların harmanlandığı kurgulardan ibaret. Romanımın son sayfasını kapattığınızda acaba şimdi ne yapıyorlar diye düşüneceğiniz insanlar onlar…

Ya da belki de karakterlerin hepsi gerçek hayatta belki de bir yerlerde yaşıyorlar. Asla bilemeyeceksiniz…

Sadece ben bileceğim..

Dünyada oldukça popüler olan bu tarzı yazmayı seviyorum. Okursanız sizin de seveceğini düşünüyorum. Dedim ya çılgınım diye bir tane de aşk romanım var efendim.

Ancak onu başka bir zaman burcumun bu hafta kendini önemsediğin ve övülmeyi istediğin bir hafta dediği zamana saklıyorum.

Son satırda yine önerim olacak;

Okuyun, illa beni okuyun demiyorum. İnsanların hayatlarını merak ediyorsanız, kitap okumayı seviyorsanız, kendinizi seviyorsanız, unutkanlıktan korkuyorsanız beyninizi çalıştırmak için okuyun lütfen!

Sevgiyle kalın dostlar…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.