yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

BARIŞABİLECEK MİYİZ?

23.05.2025 17:03
0
A+
A-

Sevgili dostum.

Siyaset ya da bugünün deyimiyle politika yapmıyorum, tüm kalbim ve iyi niyetimle soruyorum, barışabilecek miyiz? Fert olarak bizim katkımız ne olacak. Terör kaderimiz mi? Değilse neden var, barış lafta mı kalacak. Ya da silahlar toprağa gömülecek, yumruklar mı konuşacak? Kimsenin kimseyi ötelemediği, kırmadığı, hakaret etmediği, hakaretin suç sayıldığı, devletinde, insanlarında buna saygı duyduğu nasıl bir insan olacak, nasıl bir devlet aklına sahip olacağız? Bu düşünce, bu fikir, toplumu olumlu yönde nasıl etkileyecek, nasıl eğitecek. Bu konuda acizane bu kardeşinize laf düşerse, bana sorulursa eğer, şahsen kavgadan yana hiç olmadım. Kendimi korumak için, ne silah taşıdım, nede bıçak, hep hakkı savundum, haksızlığa boyun eğmedim. Silahı devlet taşır dedim, can güvenliği ve mal güvenliği devlete aittir dedim. Yapamıyorsa suçlu devlettir demedim, ben barışı, kardeşliği savunarak insanlığa hizmet ettim. Zararda görsem, vazgeçmedim, çünkü bu fikri dava edindim. Cana gelmesin, mala gelsin dedim, cana düşmanlık beslemedim. Malımı kaybettim ama kimsenin canına zeval gelmesini istemedim. Ben zaten barışıktım. Bugün devlet aklı yeter artık diyebildi ise, benim gibi düşünenlerin ve var olanların, çoğaldığı anlamına geliyor. Demek ki barışabileceğiz ama nasıl? Bunun için ilk önce yapılacak iş aklı başında olanların, konsesyon oluşturup, yeni bir anayasa hazırlamalarından geçmektedir. Eski defterleri, düşmanlıkları, kıskançlıkları, şahsi menfaat peşinde koşulan ortamları, silahlarla beraber toprağa gömecek aklı, anayasa yapmanın vaktinin geldiğine inanıyorum artık.

Bizi birbirimizden uzaklaştıran, darbe anayasalarının yerine, sivil, uzlaştırıcı, her ferdi koruyan kollayan, işte bu diyebileceğimiz, adil ve her ferdin hak ettiğini alabildiği, bir ortam hazırlayan, hayata uygulanan, uygulanabilen, kağıt üstünde kalmayan, delinemeyen bir anayasa. Bunun o kadar zor olduğuna inananlardan hiç olmadım, olmayacağım. Çünkü, bu günkü barışabiliriz fikrini, her zaman savundum ve yaşadım. Hiçbir Kürt, benim Türklük yaptığıma, hiçbir Arap beni arkadan vurdunuz dediğime, hiçbir alevi benim Sünni’yim dediğime şahit olmamıştır, olmayacakta. Çünkü benim inancım, benim yaşadığım Anadolu bana, kimseyi ötelememe müsaade etmedi, kaybetmeyi değil, kazanmayı, düşmanlığı değil, dostluğu, kalleşliği değil, kardeşliği öğretti. Benim doğrularım benim içimde, senin doğruların senin içinde kalsın ama insanlıkta bir olalım fikrini hep savundum ve hasbelkader üç beş insana da, dokunabildiğime, dost kazandığıma inanıyorum, inandım. Dost kazanamasam bile kendime düşman üretmemeye çalıştım. Ben bu fikir ve düşüncelerimi, aklı başında olan ve hayatına uygulayan büyüklerimden aldım. Böyle bir büyük olmak için, ömür tükettim, sadece yaşlı olmayı hiç ama hiç düşünmedim. Cahil kimse kalmasın davasını, kendime dava edindim ve bu uğurda çok bedel ödedim. Hala ödüyorum ve ödeyeceğim, beni hayata bağlayan da bu bedeller olsa gerek. Sevgili dostum, devlet aklı buralara gelecek kadar yüceldi, yükseldi ise, bize düşen bu akla yardım etmek, yanında durmak, desteklemektir. Geri kalan kısmını, büyük badireler atlatan, tecrübe ve akıl sahibi haline gelen devletin, merhamet ve adalet eli çözecektir. Bugün bu güce ve bu akla sahiptir.  Millet olarak bu aklın yanında olup, tüm olumsuzluklara meydan vermeden, fitne yapanlara itibar etmeden, onlarla oyalanmadan, kardeşlik hukukunu, insanlık hukukunu, ahlak hukukunu yeniden kurabiliriz. Bunun için düne değil yarına bakmak gerek. Formülü ise güçlü bir millet, güçlü bir devlet kurmaktır. Bundan bu vatanda yaşayan, hiçbir akıl sahibi zarar görmeyecektir. Bu kardeşlik hukukundan ancak, bu millete hainlik edenler rahatsız olacaktır. Bu fikri, bu duyguları kendime, dün dava edindiğim gibi, bugün de, yarın da dava edinecek ve asla geri dönmeyeceğim. Başarılırsa benim de payım, başarılamazsa günahım olsun istemiyorum. Rabbimin huzuruna biraz olsun, umutla gitmek istiyorum.  Bu yolda, elimden geleni yapmış olmanın, huzuru içinde başımı secdeye, yastığa ve toprağa koymak, boş gitmek istemiyorum. Senin de bu duygu ve düşünceler içerisinde olduğundan eminim. Bazı endişelerin olabilir, haklıda olabilirsin ama olumlu düşünür, pozitif olursan, geçmiş haklarından, tıpkı benim gibi vazgeçip, yeni bir sayfa açabilirsin. Bir gün normalleşecek olan hayatta senin de payın olur. Böylece dünya ve ahiret defterin açık kalır, insanlığın ve huzurun tadına ulaşırsın. Olumsuzluk içinde negatif bir hayat sürersen eğer, ben demiştim sözüyle sevaptan pay alamaz, ne kendinle nede başkalarıyla barışık kalamazsın. Buda Dünya’ya huzur getirecek olan, bu milletin bu işi ertelemesi, ya da daha çok Müslüman kanı dökülmesi demektir. Huzur istiyorsan eğer, içindeki kini, nefreti ya yok et, ya da törpüle. Benim hatırım ve sözüm için değil, kainatın, rahmetin, adaletin, merhametin her canlıya yaşam hakkı sunan, Allah cc için, O’nun hatırı için. Zira merhamet etki merhamet bulasın, bağışla ki bağışlanasın. Ben böyle düşünüyor, böyle yaşamaya çalışıyor ve mutlu oluyorum. Kötülüğün değil, iyiliğin tadını çıkarıyorum. Kötülük değil iyilik ekiyor, iyilik bekliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2024 15:17
06.01.2022 14:35
23.01.2022 14:13
01.09.2023 17:04
25.12.2022 13:59
29.10.2023 16:48
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.