Geçen hafta bahsini yapmıştım.
İmam Hatip Liseleri hakkında yazacağım demiştim.
Fakat bu konu tek bir köşe yazısıyla anlatılacak gibi değil.
Öncelikle söylemeliyim ki İmam Hatip Lisesi mezunuyum.
Bizler idealist nesildik. Büyük işler yapmak için yarışıyorduk. İmam Hatip Lisesi öğrencileri vatanperver, idealist, milli ve manevi duygulara değer veren altın nesildir. Tarikatlar ve cemaatler bizim duvarımıza çarpar ve geri dönerdi. Ta ki 28 Şubat post modern darbesine kadar…
Darbe öncesinde İmam Hatip Liseleri Erbakan’ın arka bahçesi diye slogan attılar. Zemin hazırlandı. Katsayı getirip üniversiteye girişleri zorlaştırdılar. İmam Hatip Liselerine giden kız öğrencilere başörtüsü yasağı koydular. İmam Hatiplerin orta kısmını kaldırdılar.
Fetö, sonunda bir türlü yıkamadığı İmam Hatip duvarını 28 Şubat’tan sonra aşmayı başardı ve büyük bir cemaat sızması gerçekleşti. Eğer İmam Hatip Liselerini ele geçiremeseydiler asla böyle bir paralel yapı ortaya çıkmayacaktı. Olmaz denen oldu ve İmam Hatip Liselerinin ardından Diyanet kurumuna sızmaya başladılar.
Dikkatinizi çekerim; askeriyeyi ele geçirmişler, adliyeyi ele geçirmişler, emniyeti ele geçirmişler ama İmam Hatipler direnişi fetö/ pdy terör örgütüne aman vermemiştir.
İmam Hatip Liseleri devlet terbiyesiyle eğitim veren kurumlardır.
Fetöcüler ağaç kurdu gibi 28 Şubat darbesiyle İmam Hatiplerin içine girdi ve bu sağlam kurumu içten içe kemirmeye başladı.
15 Temmuz’dan sonra bu habis yara temizlenmeye çalışıldı. Lakin bu sefer cemaat kalıntısı kripto fetöcüler bürokratik ve siyasi hamlelerini devreye soktular.
İşte Yalova örneği burada ortaya çıkıyor.
Çok açık ve net yazacağım.
Milli Eğitim Bakanlığı her ilde bir tane proje okulu açılmasını planladı. O ilin tarihi değerlerini yansıtan köklü eğitim kurumlarından bir tanesi proje okulu olacaktı. Ve Yalova Lisesi bu kritere uyduğu için proje lisesi kapsamına alındı. Fakat birileri hemen devreye girip bir başka liseyi daha proje okulu kapsamına aldı.
Diyeceksiniz ki bunda ne var?
Kaç yıl geçti aradan proje okulu olan İmam Hatip Lisesi yüzde onluk dilimden öğrenci alamadı. Yalova’nın öğrenci sayı kapasitesi zaten iki proje okulunu kaldıramazdı. Her ile bir tane, Yalova’ya iki tane diye algı yapıldı. Süreç iyi gitmediği için birçok öğrenci de nakil yoluyla başka okullara geçiş yaptı.
İmam Hatip Liselerinden başka okullara geçiş yapan öğrencileri bulup birer bir görüşmeler yaptım. Nakil yaptırmalarının nedenlerini sordum.
İmam Hatip okullarını kötülemediler. Eğitimde başarı ortamıyla ilgili endişe duyduklarını dile getirdiler.
Çok ilginçtir ki iki proje lisesi hamlesi yapanlar hala devletin bir numaralı bürokratlarıdır.
Sırf İmam Hatiplerin önünü kesmek için akıl almaz manevralar ve siyasetçileri dahi oyuna getirecek dalavereleri bu kentte yaşadık. Konuyu dile getirdiğim için kötü gözle bakılan olurken işin müsebbipleri makamları üçer beşer basamak birden çıkıp devletin sevimli bürokratları oldular.
Yalova Lisesi hakkında yazdığım her yazıda bu konuyu ima ettim. Kimse söylediklerimi anlamak istemedi. Ya da anlayamadı…
Yazdıklarımı Yalova Anadolu Lisesi, Yalova Lisesi meselesi diye algıladılar. Hâlbuki kurnazca önü kesilen İmam Hatiplerin sorununu ima etmeye çalışmıştım. Mademki kimse anlamıyor. Ben de açıkça yazmaya karar verdim.
Zaten mevcut öğrenci potansiyeline göre fazla dersliklere sahip İmam Hatipler Yalova’da bir türlü eğitim yarışının içine girmedi.
Yalova’da merkezde birden fazla, her ilçede birer İmam Hatip Lisesi var. Haftaya bu okulların kapasitelerini ve mevcut durumlarını yazacağım.