Haber / Zeynep TAŞTAN
Büro Emekçileri Sendikası Yalova Temsilcisi Leyla Arifoğlu ve üyeleri, Yalova Defterdarlığı önünde elektrik faturası yakma eylemi yaptılar. Yapılan eylemde bir basın açıklaması yapan Büro Emekçileri Sendikası Yalova Temsilcisi Leyla Arifoğlu, “Bugün ülke genelinde yaptığımız eylemlerle işyerlerimiz önünde yoksulluğumuzun sembolü haline gelen elektrik ve doğalgaz faturalarımızı yakıyoruz. Siyasi iktidarın sermaye yanlısı politikaları ile basiretsiz sendika Memur Sen’in imzaladığı toplu sözleşmenin sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET ELE GEÇMEDEN ERİDİ’..
Asgari ücrete yapılan zam, işçinin eline geçmeden eridiğini söyleyen Arifoğlu, “Açlık, işsizlik ve yoksulluk derinleşerek devam ediyor. Asgari ücrete yapılan zam daha işçinin eline geçmeden açlık sınırının altında kalırken, kamu emekçilerinin maaşları yoksulluk sınırı rakamlarının çok gerisinde seyrediyor her geçen gün açlık sınırı rakamlarına yaklaşıyor. Oldukça sert geçen kış koşullarında işçi havzalarında yaşanan direnişler içimizi ısıtıyor. Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş zamlı faturalara karşı yapılan eylemlerle isyan büyüyor. Bir tarafta yoksulluk diğer tarafta israf, bir tarafta açlık, diğer tarafta şatafatın yaşandığı ülkemizde bir kesim lale devri yaşarken, her yerden emekçiler ve yoksul halkımızın geçinemiyoruz çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Gelen günün gideni arattığı bir dönemi hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Geleceğe dair kaygılarımız her geçen artıyor” diye konuştu.
‘EMEKÇİLER ÖFKELİ’..
Vatandaşın duruma öfkeli olduğunu söyleyen Arifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Damat Bakan’ın yeni ekonomik programından, Cumhurbaşkanı’nın yeni ekonomik modeline neo-liberal ekonomi politikaları cilalanıp, cilalanıp topluma sunulurken emekçilerin payına daha fazla sömürü daha fazla yoksulluk düşüyor. Sermaye sahipleri servetlerinin üzerine servet katarken neşeleri Maliye Bakanı Nebati’nin gözlerinin içindeki ışıltıya yansıyor. Ekonomi literatürüne bir katkı da bugün burada biz koyuyoruz ve diyoruz ki; “Yoksulluk emekçilerin gözlerinin içindeki öfkedir.” Evet arkadaşlar açlıkla yoksullukla boğuşan emekçiler öfkelidir. Tarlasını ekemeyen ürünü para etmeyen köylü öfkelidir. Ataması yapılmayan öğretmen, sağlıkçı öfkelidir. KPSS yazılı sınavında başarılı olup mülakat sınavlarında elenen gençler öfkelidir. Elektrik faturası işyeri kirasını aşan esnaf öfkelidir. Emeklilikte yaşa takılanlar, işsizler öfkelidir. Hayata öğrenim kredisi borcuyla dezavantajlı başlayan gençler öfkelidir.”
‘TARİHİN EN ÖZGÜN EYLEMİ’..
Arifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu yaşananların ağır bir faturası da elbette olacaktır ve bu fatura ilk seçimlerde siyasi iktidara kesilecek, çünkü bizler artık yalandan, dolandan, talandan bıktık. Asgari ücretliye vergi istisnasını müjdeleyip, istisna tutarı kadar asgari geçim indirimini kaldıranlardan, istisna olarak sunulan gelirden bile dolaylı vergi alan anlayıştan bıktık. Ocak ayı enflasyonunu manipüle edip tüfe cinsinden yüzde 11 açıklayan TÜİK’ ten, bizi yüzde 5 zamma mahkum eden Memur Sen’den, daha ilk aydan maaşlarımızda ortaya çıkan enflasyon farkını müjde olarak sunan yandaş medyadan bıktık. Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelen yüksek zamlarla beraber ödediğimiz vergilerde katmerlenerek artıyor. Bir taraftan elektrik dağıtım şirketleri soyuyor, diğer taraftan devlet. Artık çifte soygundan bıktık. Bugün buradan bir kez daha artık yeter diyoruz. A’dan Z’ye her şeye gelen ve gelecek olan zamların işaret fişeği olan enerji ve akaryakıt zamlarının geri çekilmesini enerji dağıtım şirketlerinin kamulaştırılmasını istiyoruz. Elektrik, su, doğalgazdan alınan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesini istiyoruz. Vergide ve ücrette adalet, bağımsız yargı, adil bir ek gösterge sistemi istiyoruz. Gerçek bir toplu sözleşme için yasal düzenleme maaşlarımıza ek zam istiyoruz. Eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve barış istiyoruz. Bugün burada beklide tarihimizin en özgün eylemlerinden birisini gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız yoksulluğun sembolü haline gelen elektrik ve doğal gaz faturalarımızı yakarak tepkimizi öfkemizi bir kez daha ortaya koyacağız. İnsanca bir yaşamı direne direne kazanacağız.”