yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,4317
EURO
36,1497
ALTIN
2.959,80
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Yağmurlu
22°C
Yalova
22°C
Yağmurlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Yağmurlu
20°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C

ORTAK FİLİSTİN BİLDİRİSİNE İMZA ATTILAR

ORTAK FİLİSTİN BİLDİRİSİNE İMZA ATTILAR
20.10.2024 12:46
0
A+
A-
  • Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, ADIM Üniversiteleri Birliği Toplantısı’na katıldı..

“ADIM Üniversiteleri Rektörleri olarak, en temel ahlaki ve insani değerlere saygı duyulmaksızın uzun süredir bölgede devam eden İsrail saldırıları karşısında dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.”

 

Haber / Zeynep TAŞTAN

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Pamukkale Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ADIM Üniversiteleri Rektörler ve 2. İdari Grup Toplantısı’na katılım sağladı. Toplantıya, Türkiye genelinde 18 üniversitenin rektörleri ve idari temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında, İsrail’in Filistin’e yönelik devam eden saldırıları sert bir dille kınandı. Rektörler, saldırıların bir soykırım olarak değerlendirildiği bir bildiri yayımlayarak, Filistin halkının yanında olduklarını ve direnişe destek verdiklerini belirtti. Yayınlanan bildiride, Filistin’in bağımsızlık mücadelesine ve insan hakları ihlallerine karşı duruşun güçlü bir şekilde vurgulandığı ifade edildi. Toplantının diğer gündem maddelerinde, üniversiteler arası iş birliğinin güçlendirilmesi ve ortak projelerin geliştirilmesi konuları ele alındı. Üniversitelerin karşılaştığı çeşitli sorunlar tartışılarak çözüm önerileri sunuldu. Eğitimde kaliteyi artırmak ve bilimsel araştırmalarda daha fazla iş birliği yapmak adına atılacak adımlar üzerinde duruldu.

ORTAK BİLDİRİ..

Program açılış törenine katılan protokolün sahnede bir araya gelerek, PAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Yazıcı’nın okuduğu Filistin Bildirgesi’ne eşlik etti. Okunan bildirgede şunlar ifade edildi: “Filistin ve Kudüs, tarihte barış ve selam yurdu iken, bugün ömrü kelebeklerin ömründen dahi kısa olan bebeklerin, çocukların, gençlerin, kadınların ve yaşlıların acımasızca katledildiği bir yer haline dönüşmüştür. Bir yıldan fazla süredir devam eden Gazze’ye yönelik soykırımda on binlerce insanın katledilmesini uzaktan seyreden devletler; ibadet haneler de dâhil kültürel miras alanlarının yok edilmesi, kütüphane, arşiv ve müzelerin yağmalanması, Gazze’deki 12 üniversitenin bombalanarak yok edilmesi karşısında da duyarsız kalmaktadır. Al-Israa Üniversitesi, Gazze İslam Üniversitesi, El-Aksa Üniversitesi, Filistin Üniversitesi, El-Ezher Üniversitesi gibi birçok yükseköğretim kurumu insanlığa karşı sürdürülen bu vahşi savaşın kurbanlarıdır. Filistin ve Kudüs, Hz. Ömer şehri fethettiğinde (637) Patrik tarafından Kıyamet kilisesinde namaz kılması için kendisine teklif edildiğinde; ‘eğer orada ibadet edersem, kilisenin Müslümanlar tarafından camiye dönüştürülebileceğini” ifade ederek fetih hakkını kullanmak istemeyen, oranın Hristiyan ibadetgâhı kalması lüzumunu ifade eden bir İslam halifesinin barış diyarı iken, bugün ise Siyonist işgaliyle kutsal mekânların akıbeti hakkında endişe ve kaygı duyulan bir diyara dönüşmüştür. Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların bir arada huzur içinde yaşadıkları Kudüs’te, Haçlı işgalinden (1099) sonra, bugün Gazze’de gerçekleşen soykırım gibi 70 bin Müslüman katledilmiş ve Yahudiler sürülmüştür. Akabinde Şark’ın sevgili sultanı Selahaddin-i Eyyubi tarafından geri alınan (1187) Filistin ve Kudüs’te, Hıristiyanlara eman verilirken Yahudilere Kudüs’e geri gelme hakkı verilmiştir. Sekiz asır boyunca Türkler tarafından yönetilen Kudüs ve Filistin, bu dönemde barış ve hoşgörü içinde yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise mimari ve sosyal yapısında büyük gelişmeler olmuştur. 1917’de İngilizlerin bölgeyi işgaliyle Filistin’deki barış bozulmuş ve günümüze kadar süren çatışmalar başlamıştır. İslam egemenliğinde üç dinin ve medeniyetin hoşgörü içinde birlikte yaşadığı barış yurdu Filistin, ne yazık ki bugün, Siyonist işgali altında; soykırım, bozgunculuk ve fesadın yuvası haline getirilmiştir. Toprakları işgal edilen, mülklerine çökülen, her türlü hakarete uğrayan ve yaşama hakkı elinden alınan mazlum Filistin halkı, meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci konumundaki İsrail, Batılı ve işbirlikçi hamilerinin her türlü desteğiyle masum insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü uygulamaktadır. Buna karşın hâkim güçler ve Uluslararası kuruluşlar yaşanan soykırımı adeta görmezden gelmektedir. İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a yönelik saldırıları, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olup, Filistin’de yaşanan ve şimdi de Lübnan’da yaşanmaya başlayan insani dramı daha da derinleştirmektedir. Türk milleti olarak, Filistin halkının bölgede İsrail saldırılarına maruz kalan halkların meşru haklarını desteklemekte ve insanlık dışı saldırılara karşı uluslararası toplumu duyarlı olmaya çağırmaktayız. 1517 Osmanlı hâkimiyetiyle birlikte Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Kudüs’ün yıkılmış surlarının yeniden inşa sürecinde Yafa kapısına; ‘Lâ ilâhe illallah İbrahim Halilullah’ ifadesi yazılarak üç dinin ortak atası Hz. İbrahim’in ruhaniyeti ve birleştiriciliği vurgulanırken, bugün dosdoğru olan peygamber Hz. İbrahim’in torunları dostluktan, kardeşlikten ve merhametten uzaklaşmıştır. Maalesef Filistin ve Kudüs, bugün sınırları belirsiz, topraklarıyla yetinmek bilmeyen, genişlemekten ve yok etmekten kuvvet bulan soykırımcı İsrail’in tahakkümü altındadır. Kaderi bugün Birleşmiş Milletlerdeki 5 daimi üyenin eline bırakılmış, dünya beşten büyüktür doktriniyle dünyanın umut bulmaya çalıştığı, vicdanlı insanların kalbinin attığı son yerdir. Filistin ve Kudüs’te dağ, taş, toprak zulümden ağlamakta; gözyaşları kan, insan canı ise sel gibi akmaktadır. Dünyanın sessizliği, büyük güçlerin alkışları İsrail’in hoyratlığını artırmakta yeryüzündeki bozguncu, kan dökücü fikriyat ve eylemler güçlenmekte, ‘insanı yaşat ki yaşayasın’ felsefesi insanlığın son umudu olarak var olmaya devam etmektedir. ADIM Üniversiteleri Rektörleri olarak, en temel ahlaki ve insani değerlere saygı duyulmaksızın uzun süredir bölgede devam eden İsrail saldırıları karşısında dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. İşgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Lübnan’da, sivil halklara yönelik gerçekleştirilen fiilleri en güçlü ifadelerle kınıyoruz. Filistin halkının 1917’den bu yana işgal altında tutulan tüm topraklarındaki özgürlük ve bağımsızlık hakkını hatırlatarak, başkenti Doğu Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırları boyunca bağımsız ve egemen bir devlette yaşamak için verdikleri meşru mücadelede kardeş Filistin halkının yanında olduğumuzun altını çiziyoruz. Adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın bölgedeki tüm halklar için güvenlik ve istikrar getireceğine olan inancımızı bir kez daha kamuoyuna ifade ediyoruz.”

Bildirinin okunmasının ardından açılış programı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Açılış programının ardından PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gün boyu devam eden toplam dört oturumda idari birim toplantıları gerçekleştirildi. Toplantıların sonunda ise genel değerlendirme toplantısı da yapıldı. Program, PAÜ Turuncu Salon’da düzenlenen gala yemeği ile sona erdi.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.