Merhaba sevgili dostlar..
Bu hafta yazım bayrama gelince kolaya kaçtım. Bayram hakkında uzun uzadıya yazmak, geçmişi anlatmak ve o gülere olan özlemimden bahsedip tekrara düşmek istemiyorum. Satırlarımın arasındaki naftalin kokusu yerine bu kez farklı bir gözden tenkit etmek istiyorum.
Maalesef ki artık bayramlar insanlar için ibadet ve büyükleri ziyaret etmek anlamına gelmiyor. Tatil, uzaklaşmak, kendini şehir keşmekeşinden soyutlamak ve kaçmak anlamına geliyor. Tatilin 9 güne çıkması için dua edenler kadar uzamaması için de dua edenlerin sayısı oldukça fazlaydı.
Uzamasın diye dua edenler hastanede ve ambulanslarda görev yapan sağlık personelleri ve emniyet güçlerimiz olurken rutin mesailerine devam etmek zorunda kalan market, gıda sektörü gibi emekçi kardeşlerim de dinlenmediler hatta iki katı yoruldular.
İzinler, tatiller, idari izinler her zaman ki gibi beyaz yakalılara kıyak geçerken idari izin ismi verilen tatilde mesaisi hiçe sayılan nöbet usulü çalışan meslektaşlarımı üzdü. Polis eşi olunca bu konuda da yakından gözlem yaptığım ve çok üzüldüğüm mesailer hakkında da küçük bir dipnot düşmek istiyorum. Uyku yok, dinlenme yok sürekli sahada insanla uğraşmanın zorluklarını kendi mesleğimden bilip takdir ederken suçlu kovalayan emniyet güçlerinin iş yoğunluğunu size nasıl tarif edebilirim.
Saat kavramı yok, her zaman hazırda ve tetiktesin. İzin yok hatta ismi bile yok. Yıllık izin var ama azıcık ucundan. Hastan varmış, düğün varmış hak getire. Keza bayram en korktukları kelime çünkü daha çok mesai ve iş yoğunluğu anlamına geliyor. Konser olur tüm şehir sevinip heyecanlanırken polise kabus olur izin günü yani nöbet çıkışı yalan olur. Sınav olur topuklu ayakkabısıyla koridorda tıkırdayan ve içeride masa başında evrak toplayan harcadığı saate ücret alırken en erken gelip en geç çıkan polislere sadece sandviç ekmeği arası kaşar verilir.
Eşinden ‘seni seviyorum’ lafından çok bu gece beni bekleme, iş çıktı cümlelerini duyar polis eşleri. Çocuklarının gösterisinden, en mutlu anılarından mahrum kalır. Bayram olur mesai saatleri esnetilir. Güvenlik için huzur için ve her şeyin olağan rutin işleyişinde devam etmesi için onlar sahadadır. Siz o memura iyi bayramlar diyebilir misiniz?
Sağlıkçı dostlarımın içinde aktif nöbet tutan biri olarak 30 yıldır ayın 11 günü hastanede geçen bir ömürden bahsediyorum. Ben hesaplamayı bıraktım siz hesaplayın lütfen! Çocuklarımız ya baba ile ya da anne ile ama ikisi bir arada çok nadir görüşerek büyüyor iken siz o çocuklara iyi bayramlar diyebilir misiniz?
Sağlıkçı olmak nasıl zor biliyor musunuz? 24 saat nöbetten çıkıp hayata ve çocuklarınızla kayıp zamana yetişmeye çalışırken yeni nöbete hazırlık yapmak zorunda kaldığınız meslekten bahsediyorum. Yani günleri kovalayan hep bir sonra güne yemek yapmak, temizlik yapma zorunda olan ama çocuklarıyla sohbet etmek bir şeyler paylaşmak zorunda kalan ebeveynlere iyi bayramlar diyebilir misiniz?
Velhasıl sevgili dostlar; bayram gelmiş neyine diyerek mevzuyu kapatmak isterken düşünüyorum da bu bayramda kurban etleri bile polis ve sağlıkçıdan daha çok dinlenmiş olabilir…
İşte böyle dostlarım.
Umarım sizin bayramınız sevdikleriniz ile dostlarınızla bol sohbetli ve kahkahalı geçmiştir. Paylaşılan ibadetlerinizin sevabı, sohbetlerinizin keyfi, lezzetli ikramlıkların ağzınızda ki tadını unutmayın inşallah…
Görevi başında insanlara gülümsemek ve yorgunluğunu belli etmemek zorunda kalan tüm çalışanlarında önünde saygıyla eğiliyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
İyi bayramlar..
