..”Hat sanatı bu topraklarda neşv-ü neva bulmuştur. İslam’a hizmetlerinden ötürü Allah, Türk milletine böyle bir yazıyı nasıp etmiştir. Yüzyıllardır kullandığımız bu İslam harflerini yine Türkler sanat haline getirmişlerdir. Bu Kuran harfleri Türklerin asli harfleridir.”
Haber / Zeynep TAŞTAN
Yaklaşık 13 yıldır Yalova’da hat dersleri veren Hattat İsa Yemez, hattatlığın ayrıntılarını anlattı. Geleneksel sanatlarımız olan tezhip, minyatür, katı, ebru gibi sanatların hat sanatının etrafında var olduğunu belirten Hattat İsa Yemez, “Hat, kelime olarak çizgi sınır alamet hudut manalarına gelir. Hat sanatı estetik değerler dikkate alınarak ölçülü ve nispetli bir şekilde icra edilen bir sanattır. Kadım hattatlar hat sanatını ‘cismani aletlerle meydana getirilen ruhani bir hendesedir diye tarif etmişlerdir. Hat sanatı kamış kalem, ıs mürekkebi, el yapımı aharlı kağıtlar, bıçak, makta ve hokka gibi aletlerle icra edilen bir sanattır. Hüsn-i hat olarak da adlandırılan bu sanat ile Kuran-ı Kerim, ayetler, hadisler, veciz sözler, şiirler ve beyitler yazılmıştır. Hat sanatının amacı Allah’ın ismini, kelamını en güzel şekilde kağıda aktarmaktır” dedi.
‘ÖNCE NOKTALAMA ÖĞRETİLİR’..
Her yazı çeşidinin kendine has ölçülerinin olduğunu belirten Yemez, “Hat sanatı, kamış kalem ile aharlı kağıda is mürekkebiyle yazıldığı gibi taş, mermer, çini, cam, ahşap üzerine de kendine has yöntemlerle uygulanır. Hat sanatı aklam-ı sitte dediğimiz sülüs, nesih, muhakkak, tevkifi, reyhani, rika gibi yazı çeşitleriyle icra edilir. Her yazı çeşidinin kendine has ölçüleri, üslubu ve karakterleri vardır. Hat sanatı usta çırak ilişkisiyle altı-yedi yıl gibi eğitim alınarak öğrenilir. Hattat talebesine önce ‘Rabbiyessir’ duasını yazdırarak bu uzun yolculuğa hazırlar. Harfler, harflerin birleştirmeleri, cümleler tasnif, tashih gibi derslerle tamamlanır. Bu eğitimi alan talebe bu sanatı icra edebilmesi için hayatı boyunca çalışmasını sürdürmesi gerekir. Hat sanatı taklidi bir sanattır. Her harfin belli kalıplarda ölçüleri belirlenmiştir. Yazdığımız kalemin ağzı ölçüsünde noktalarla ölçeklendirilerek yazılır. Bu noktalamalardaki hatalar yazıyı tamamen bozar. Onun için hoca talebeye önce bu noktalamayı öğretir ve kontrollerini ona göre yapar” ifadelerine yer verdi.
‘BU TOPRAKLARDAN ÇIKTI’..
Hat sanatının Türkler tarafından bulunduğunu belirten Yemez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hat sanatı bu topraklarda neşv-ü neva bulmuştur. İslam’a hizmetlerinden ötürü Allah, Türk milletine böyle bir yazıyı nasıp etmiştir. Yüzyıllardır kullandığımız bu İslam harflerini yine Türkler sanat haline getirmişlerdir. Bu Kuran harfleri Türklerin asli harfleridir. İstanbul’un fethinden sonra tekamülünü 18. 19. yüzyıla tamamlamıştır. İstanbul, yüzyıllardır hat sanatına merkezlik yapmaktadır. Halen, Araplar bu sanatı öğrenmek için İstanbul’a gelerek eğitim alırlar. Yazı medeniyetine sahip Türkler, camilerini, mekteplerini, çeşmelerini, mezar taşlarını, evlerinin en güzel yerlerini hat sanatıyla süslemişlerdir. Hat, aşk ile muhabbetle, edeple yazılabilen bir sanattır. Biz de Yalova’da 13 yıldır her Cumartesi Yalova El Sanatları Derneği’nde hat dersleri vermekteyiz. Yalovalı sanatseverleri bu derslerimize bekleriz. Her hattatın hayalinde, niyetinde en az bir talebe yetiştirmek ve bir Kuran yazmak vardır. Allah’ın yardımı ve inayetiyle bir talebemize icazet vermek nasıp oldu. Yalovalı müzehhibeler tarafından tezhiplenmekte olan, üçte ikisini yazdığımız Kuran’ın sonuna yaklaştık. Allah alnımızın akıyla tamamlamayı nasıp etsin.”