YALOVA’NIN İHTİYACI RANTSAL DÖNÜŞÜM DEĞİL.. KENTSEL DÖNÜŞÜM!
HABERCİ OLARAK BİLDİĞİMİZ YOLDAN.. DÖNMEYECEĞİZ!
Fatih caddesi ve ara sokaklarda eski binalara operasyon..
BÖYLE BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM OL-MAZ!
Yaklaşan büyük depreme önlem almak için bilimin ışığında ilerlemeli, Yalova’nın bütününe yönelik, sağlam verilerle, sağlam adımlar atılmalı. Aksi takdirde sadece birkaç binanın ve birkaç müteahhidin talebini karşılamak ya da birkaç daire-dükkan sahibini rahatlatmak Yalova’nın sorunlarını çözmez.
Yalova, 1999 büyük Marmara depreminden bu yana, 26 yıldır şehir merkezindeki kentsel dönüşüm ihtiyacını karşılayamadı; daha doğrusu, kentsel dönüşüm zorunluluğunu yerine getiremedi, sorunlarını çözemedi.
HABERCİ olarak defalarca gündeme getirdik; Yalova’yı son çeyrek asırda yöneten seçilmişlerin görevlerini tam manasıyla yerine getirmediklerini, şehrin kendi seçtikleri vurdumduymaz olunca şehre atanmış olarak gelen ve görev yapan bürokratlardan da bir şey beklenmemesi gerektiğini defalarca vurguladık. Ve elbette, şehrin yaşayanları olarak, seçimlerde oy kullanan insanlarımızın da seçtiği insanları sorgulamasının, kendilerinden beklentilerini ortaya koymasının önemine dikkat çektik. Zira biliyorduk ki; eğer oy veren binler-on binler seçtiklerini yeterince sorgulamaz, denetlemez, kentsel dönüşüm konusunda zorlayıp-sıkıştırmaz ise sonuç alamayacaktık ve aynen öyle oldu; 25 yılımızı heba ettik, çöpe attık. Şimdi her deprem olduğunda sokaklara dökülüyoruz, korku ve panik yaşıyoruz, “Devamı gelecek mi?” diye endişeleniyoruz. Depremlerin devamı gelecek mi? ELBETTE GELECEK. Yaşadığımız şehir 1. derece deprem bölgesi ve dahası; tüm uzmanlar, bilim insanları büyük İstanbul depreminin yaklaştığını, zamanın daraldığını vurguluyor. Biz ise Yalova olarak elimiz-kolumuz bağlı, başımıza gelecekleri bekliyoruz!
Yalova’da kentsel dönüşüm anlamında halk, yıllarca oyalandı ve kandırıldı. Son 10 yılda Bağlarbaşı mahallesinde bir kentsel dönüşüm gündeme getirildi, ofisler açıldı. Oysa o bölgenin 1999 depremi sonuçları itibarıyla; şehrin en riskli bölgesi olmadığı, en fazla yıkımın gerçekleştiği bölge olmadığı, zemini en problemli bölge olmadığı apaçık ortada. “Bu bir kandırmaca” dedik; anlatamadık. Dönemin vekillerini, seçilmişlerini uyardık, “Yanlış yapıyorsunuz, önceliğimiz o bölge olmamalı” dedik; anlatamadık. Oysa sorun, Yalova merkezde, ağırlıklı olarak Bahçelievler mahallesinde dağınık haldeki sağlıksız yapı stoğuydu. Bugün gelinen noktada zemin+3 kat uygulaması esnetildi; yıkılacak binalara, ‘Kat sayısı kadar imar izni’ verilmesi sağlandı. Hatta bir tık öteye gidildi ve -98 yönetmeliği baz alınarak, “5 katlı bir bina yıkıldığında yerine 6 kat çıkılmasının’ önü açıldı. Ancak; hepsi bu kadar. Ada bazlı uygulama talebi ısrarla hasıraltı ediliyor, görmezden-duymazdan geliniyor. Ara sokaklarda kat esnekliği sağlanmıyor. Sadece Fatih caddesi üzerinde ya da deniz manzaralı birkaç ‘para edecek!!’ parselde yapılanma söz konusu. Örneğin; 30 apartmanlı bir adada, iki tane müteahhit üç tane binanın anlaşmasını yapıyor ve bunun adına da ‘kentsel dönüşüm!’ deniyor. Aynı adadaki eski ve yıkılmaya namzet onlarca bina görmezden geliniyor. Mübarekler; yeni bir-iki bina yapılınca o binalarda oturacak insanların hayatta kalmaları yeterli olacakmış!! ya da sağındaki-solundaki binalar yıkıldığında o yeni binalar oturulamaz hale gelmeyecekmiş!! gibi bir anlayışla güzelim Yalova şehrini yönettiklerini zannediyorlar!
Yalova halkı yaşadığı büyük deprem felaketinin üzerinden 26 yıl geçmiş olmasına rağmen yeterli deprem bilincine ulaşamadı; bu bir gerçek. Halk yeterince hassas olmayınca seçtiği insanları da kentsel dönüşüm konusunda zorlayamadı, öncelikleri değiştiremedi; bu da bir gerçek. Büyük İstanbul depremi kapıda ve bu kafayla gidersek yine onarılmaz yaralar açılacak, şehir olarak büyük acılar yaşayacağız; bu ise başka bir gerçek.
Ve son bir gerçek daha..
Yazdıklarımız sonuç getirmese de..
Şehri yönetenler ısrarla ve inatla başlarını kuma gömmeye devam etseler de..
Biz HABERCİ olarak; vicdanımızın sesini dinlemeye, sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeye, ‘TEK BİR KİŞİ YAZILANLARDAN VE YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARMASA BİLE’ konunun üzerine üzerine gitmeye devam edeceğiz..
Biz yazacağız, ilgililer okumayacak, halk umursamayacak belki ama..
BİZ; BİLDİĞİMİZ YOLDAN DÖNMEYECEĞİZ!
1999 deprem felaketini yaşayan Yalova’nın o dönem vekilleri Rahmetli Yaşar Okuyan ile Hasan Suna, belediye başkanı Yakup Koçal, vali Nihat Özgöl idi. İlerleyen yıllarda vekil olarak; Şükrü Önder, Muharrem İnce, İlhan Evcin, Temel Coşkun, Fikri Demirel, Özcan Özel, Meliha Akyol, Ahmet Büyükgümüş, Tahsin Becan seçildiler. Şehrin belediye başkanlıklarında bulunan isimler ise; Barbaros Binicioğlu, Yakup Koçal, Vefa Salman, Mustafa Tutuk, Mehmet Gürel oldular. Nihat Özgöl sonrası valilerimiz; Prof. Dr. Yusuf Erbay, Mehmet Ersoy, Dursun Ali Şahin, Osman Çapalı, Esengül Civelek, Selim Cebiroğlu, Tuğba Yılmaz, Muammer Erol, Dr. Hülya Kaya olarak sıralandı.
25 yılın YTSO başkan ve yönetimlerini, il genel ve belediye meclis üyelerini, siyasi partilerin il başkanlarını, akademik meslek odalarının temsilcilerini, çevre kuruluşlarının yöneticilerini, Yalova yerel basınını; daha pek çok ismi ve kurumu sayabiliriz elbette.
Tüm bu isimler ve kurumlar içerisinde; Yalova şehrinin yaşayanlarının daha sağlıklı, deprem güvenli binalarda yaşaması adına, gerçek ve kalıcı bir kentsel dönüşüm için kimler ciddi ve samimi bir mücadele verdi, emek sarf etti, söz ve eylemleriyle katkı sağladı; bunun değerlendirmesini biz yapmayalım, siz saygıdeğer Yalova kamuoyunun takdir ve izanına bırakalım.