14 Mayıs 2023’te bir kez daha sandıklar önümüze geliyor; tüm Türkiye gibi Yalova’mız da şehrin geleceği için yetki ve sorumluluk vereceği isimleri seçecek. Yüksek Seçim Kurulu’nca 14 Mayıs 2023 Pazar günü birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimi ile 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için hazırlanan takvim kapsamında seçimlerin başlangıç tarihi 18 Mart olarak belirlenmişti. Resmi gazetede yayımlanan seçim takvimine göre, siyasi partiler milletvekili aday listelerini 9 Nisan’a kadar YSK’ya verecek. Cumhurbaşkanı kesin aday listesi 31 Mart’ta, milletvekili kesin aday listeleri ise 19 Nisan’da ilan edilecek.
……………….
Siyasi partilerde aday adayları günlerdir seçmen üzerinde hummalı bir çalışma yürütmeye başladılar. Aday adayı sayısı her geçen gün artarken şehrin geleceğine yönelik bir plan-program ortaya koyan, vizyon belirleyen ve bunu insanlara anlatan bir isme henüz rastlamadık.
Şehri doğru düzgün tanımadan…
Şehrin ihtiyaçlarını ve önceliklerini anlamadan…
Sadece siyasi nüfuz kullanarak, birtakım kişi ve kurumların desteği ve referansı ile aday olup seçilmek bugüne kadar alışık olduğumuz bir durum…
Seçim yapıyoruz yapmasına da…
Yalova için…
Yalova’nın geleceği için…
Tercihte bulunmuyoruz…
Tamamen partilere ve adaylara odaklanıyoruz…
Kişiler üzerinden fotoğrafa bakıyoruz…
…………………
Marmara depreminin ve Yalova’daki yıkımın üzerinden 24 yıl geçmiş…
Aldığımız ciddi bir önlem var mı?
50-60 yıllık binalarda oturan insanların can ve mal güvenliği ne olacak?
Yıllardır konuşulan ancak bir türlü uygulamaya geçilemeyen kentsel dönüşüm meselesi ne aşamada?
Merak edip soran-sorgulayan var mı?
Müteahhit tedirgin, müteahhit zan altında, müteahhit günah keçisi…
Bu müteahhitleri kontrol eden kurumlar, belediyeler…
Bu inşaatların imar durumunu belirleyenler…
Denetim ve ruhsattan sorumlu olanlar…
Demirini-betonunu üretenler, bunları test edenler…
İnşaatın başındaki kalfası, ustası…
Yani…
Tepeden tırnağa sorumlu olanlar…
Tüm bunları konuşmayalım-tartışmayalım…
Varsa yoksa müteahhitler…
Peki ya seçtiklerimiz?
Bu şehrin yönetimi için vekalet verdiklerimiz, yetkilendirdiklerimiz…
Herkes düşmüş koltuğu korumak ya da koltuk kapmak sevdasına…
Ne seçende bir sorumluluk hissi…
Ne seçilende bir sorumluluk duygusu…
Bu kadar körlük, bu kadar cehaletle…
Bakalım daha nereye kadar gideceğiz?