Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Selim Temurci, İl Koordinatörü Oğuzhan Açıkalın, Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Kürşat Emre Çandır, il binasında basın mensupları ile bir araya geldi..
Haber / Zeynep TAŞTAN
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Selim Temurci, İl Koordinatörü Oğuzhan Açıkalın, Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Kürşat Emre Çandır ve yönetimi, il binasında basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Çandır, Yalova gündemini değerlendirdi. Çandır, yaptığı açıklamada, “Hayırlı uğurlu olsun. Geçtiğimiz günlerde kapılarını açtı Yalova Şehir Hastanesi. Pardon ‘Şehir Hastanesi’ dedim ama ‘Tıp Fakültesi’ydi değil mi? Özür dilerim yanlış oldu. Eğitim Araştırmaydı. Kusura bakmayın yine dilim sürçtü. Yalova Devlet Hastanesi. Yani korkarım ki yarın AK Parti İl Başkanımız çıkacak. ‘Yeni Yalova Sağlık Ocağı hayırlı olsun’ diyecek. Böyle bir endişem var” dedi.
‘ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞU YOK’..
Çandır, yeni hastaneyle ilgili yaptığı açıklamada, şu sözlere yer verdi: “Bu iş başladığı zaman Şehir Hastanesi olarak lanse edildi, konfetiler patlatıldı, reklamlar yapıldı, basında yer aldı. Sonra denildi ki Şehir Hastanesi olmuyor. Tıp Fakültesi Hastanesi. Tıp Fakültesi olmadı Eğitim Araştırma Hastanesi. Eğitim Araştırma Hastanesi’ni biz 3-4 aydır konuşuyoruz ancak bugün gelmiş olduğumuz noktada Yeni Yalova Devlet Hastanesi’nin kapılarını Yalova’da yaşayan hemşerilerimize açtık. Devlet Hastanesi olsa ne olur? Şehir Hastanesi olsa ne olur? Tıp Fakültesi Hastanesi olsa ne olur? Bunun altını açmak lazım. Binalar tek başına bir anlam ifade etmez. Sağlık sektörünün içindeki insanlar bilir. Sağlık kurumları birinci basamak ikinci basamak ve üçüncü basamak olmak üzere 3’e ayrılır. Şehir Hastaneleri, Tıp Fakültesi Hastaneleri, Eğitim Araştırma Hastaneleri üçüncü basamak sağlık kuruluşlarıdır. Yalova’mızda üçüncü basamak bir sağlık kuruluşu maalesef yoktur. Biz Şehir Hastanesi denildiği zaman bir heyecanlandık. Tıp Fakültesi denildiği zaman ayrı bir heyecanlandık. Eğitim Araştırma denildi yine heyecanımızı muhafaza ettik ama ben bugün sükutu hayale uğramış durumdayım. Yalova Devlet Hastanesi mevcut yapısı ile Sayın Bakanımız Yaşar Okuyan’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu dönemde depremden sonra yapılmıştı. Binamız yenidir, sapasağlamdır ancak içinde bir takım ince işlere tadilatlara ihtiyaç olabilir. 310 yataklı devlet hastanesinden 400 yataklı yeni bir devlet hastanesine kavuştuk. Bu devlet hastanesine maalesef o bizlere anlatılan profesörler, doçentler gelecek. Yalova’ya Türkiye’nin önde sayılı hekimleri gelecek denildi. Ancak bu yıl bu devlet hastanesiyle birlikte o balon patladı.”
‘10 ŞUBAT 2005’TEN BERİ YALOVA HALKI ZATEN ÇİFTLİKKÖY’E TAŞINIYOR’..
Yalova’nın çevre illere taşınmaya devam edeceğini söyleyen Çandır, “Burada sorun kimde? Burada sorunlu kim? Bunun sorumlusu Yalova’yı yönetenler. Mustafa Tutuk’un hakkını verirken bugün Yalova’yı yönetmekte aciziyet içerisine düşen yetersiz kalan milletvekillerimizi de eleştiriyorum. Eleştirmek de en doğal hakkımız. Ben milletvekili olsaydım. O Sağlık Bakanlığı’nın kapısında yatardım. O Eğitim Araştırma Hastanesi’nin yazısını almadan da bu şehre dönmezdim. Ancak Yalovalı yine kandırıldı. Daha biz üçüncü basamak sağlık kuruluşu beklemek için sırada bekleyeceğiz. Yine Yalovalı Bursa’ya, Kocaeli’ne, İstanbul’a taşınmaya devam edecek. Burada yapılan çok büyük bir hata daha var. Gün yüzüne çıkardığımız. Yeni hastane açıldıktan sonra eski hastane yeni hastaneye taşınıyor ve Yalova Ağız Diş Sağlığı Merkezi Çiftlikköy’e taşınıyor. 10 Şubat 2005’ten beri Yalova halkı zaten Çiftlikköy’e taşınıyor. Sabah randevu almak için gidersiniz. Saat 10:30’da muayene için bir daha gidersiniz saat 15:30’da Çiftlikköy’e bir daha gidersiniz. Bir muayene için 3 kere Çiftlikköy’e gitmek zorunda olan vatandaşlarımız var. Bu çile 17 yıldır çekiliyor. Buna şimdi bir de diş çilesi ekleniyor. Diş çilesi Yalovalıya uygun görülemez. Ben gece yarısı dişim ağrıyor Çiftlikköy’e gitmek zorunda kalacağım. Lütfen bu karardan vazgeçin. Bu doğru bir şey değil. Orada Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi gayet güzel işini yapıyor. Altında Diyaliz Merkezi var. Diyaliz ünitesini taşırsınız yeni yapılan hastaneye; alt katını açarsınız diş hastanesine. İnsanların işini kolaylaştırın, zorlaştırmayın” diye konuştu.
‘MERKEZ BANKASI PARA BASIP DAĞITACAK’..
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci ise yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası’nın kasasının 52 milyar dolar eksiği var. Para basıp dağıtılacak. Para bastıkça enflasyon artacak, enflasyon arttıkça cebinize giren parayı devlet görmeden cebinizden çekecek” dedi. Temurci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede kurumlar ortadan kaldırıldı. Merkez Bankası’nın kasası eksi 52 milyar dolar. Ne demek biliyor musunuz bu? Bir ülkenin Merkez Bankası’nın kasasının 1 dolara getirebilmek için önce 52 milyar dolar kasaya koymanız lazım. Devletin 52 milyar dolar eksiği var. Peki ne yapacak? Şu anda biliyorsunuz bir seçim ekonomisi uygulaması başladı. Para basacak. Para basıp dağıtacak. Para bastıkça enflasyon artacak, enflasyon arttıkça cebinize giren parayı devlet görmeden cebinizden çekecek. Türkiye fakirleştikçe fakirleşecek.”
‘BİZ BURADAYIZ DİYEN BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ’..
“El açan bir toplum, tebaa haline gelen bir toplum demokratik hukuk devletinin asla bir sonucu olamaz” diyen Temurci, “Bugün 6- 7 milyon insana yardım ediliyor. Elbette edilsin ama sorulması gereken şu: Bu toplumu yardıma muhtaç edenler ‘niçin bu toplumu bu hale getirdik’ diye niye sormuyorlar? Açık söyleyeyim. Barınma problemi, sosyal konutlar dahil olmak üzere elbette bunlarla ilgili olarak yaşanabilir bir toplumun meydana getirilmesi için Gelecek Partisi ve birlikte siyaset yapmış olduğumuz dostlarımızla Türkiye’nin bütün bu sorunları çözülecek. El açan bir Türkiye değil söz söyleyen korkmadan biz buradayız diyen bir Türkiye olsun istiyoruz. Sorgulanmayan, sorgulamayan bir toplum istiyorlar. Onun için de ülkede eğitimin kalitesi yerlerde sürünüyor. İstiyorlar ki bu ülkenin zeki çocukları bu ülkede kalmasın; diğer ülkelere, yurt dışına gitsinler. Sorgulamayan, soru sormayan bir gençlik gelsin. Önümüze prompter konulsun. Gazetecilerin sorduğu soruları oradan okuyalım. Zaman kalırsa da helikopterle yukarıdan dolaşıp her şeyin yolunda gittiğini görelim. Mesele çözülmüştür” ifadelerine yer verdi.
‘MİLLETE HESAP VERİLMESİ GEREK’..
Temurci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş bir meclisin bu ülkede saf dışı bırakılması kabul edilebilir bir şey değil. Onun için milletin seçtiklerinin millete hesap vermesi lazım. TBMM’nin önümüzdeki dönemde millet iradesinin tecellagahı olan bir yere yeniden dönüştürülmesi lazım. Gece yarıları kararnameleri ile hayat karartan Cumhurbaşkanı Kararnameleri’nin bitirilmesi gerekiyor. Bize sadece gözlerinin parlaklığı ile değil bize aklının parlaklığı ve diplomaları ile oraya Hazine ve Maliye’nin başına bu işi en iyi yapacak kişilerin getirilmesi lazım. Bir gün dahi Merkez Bankası tecrübesi olmayan insanlara Merkez Bankası’nı teslim etmemek lazım. Akraba kayırmacılığına son vermek lazım.”