Haber / Zeynep TAŞTAN
Başta Yalova Valiliği ve Yalova Üniversitesi olmak üzere birçok kurumun desteğiyle organize edilen festival 23 Ekim Perşembe akşamı gerçekleştirilen kortej yürüyüşü ve protokol konuşmaları ile start aldı. Yalova Kültürel Miras ve Belgesel Film, Ulusal Uzun Metraj ve Ulusal Kısa Metraj Belgesel Film Yarışmaları olmak üzere 3 kategori için toplam 770 film başvurusunda bulundu. Film Festivali Denetleme Kurulu bu başvuruları değerlendirerek 12 tane Ulusal Kısa Metraj, 10 tane Ulusal Uzun Metraj ve 4 tane de Yalova Kültürel Miras ve Belgesel Filmleri finalist yapmıştı. Finale kalan yapımlar belirlenen alanlarda izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Bu eserlerden biri olan Yönetmenliğini Sezgin Altınel, Görüntü Yönetmenliğini ve Kurgusunu Oğulcan Turan, Işık Şefliğini Fatih Genç, Yapımcılığını Ercan Gökkaya ve Sanat Yönetmenliğini Hasan Sağlam’ın yaptığı Kocadere 1921, Yalova Kültürel Miras ve Belgesel Film kategorisinin en iddialı yapımlarından biri olarak gösterildi. Film, 24 Ekim Perşembe günü sırasıyla Armutlu İhlas Sitesi, Yalova Üniversitesi Mehmet Okul Kongre Merkezi ve Star AVM Cinemapink’e ait sinema salonunda gösterime girdi. Star AVM’deki gösterime, filmin yönetmeni Sezgin Altınel ve beraberindeki yapım ekibi tam kadro katılırken, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 17 dakikalık filmin gösteriminin ardından film büyük alkış aldı ve Yönetmen Altınel, filme dair izleyicilerin sorularını cevaplandırdı. Filmin dördüncü ve son gösterimi ise 25 Ekim Cuma günü Yalova Üniversitesi Çınarcık Meslek Yüksekokulu’nda yapıldı. Merakla beklenen ödül töreni, festivalin son günü olan 26 Ekim Cumartesi günü Mehmet Okul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Kurtuluş Savaşı döneminde 1921 tarihinde işgal kuvvetleri ve çeteleri tarafından Kocadere köyünde gerçekleşen katliamın anlatıldığı filmin Yönetmeni Sezgin Altınel, bazı açıklamalarda bulundu.
‘TOPLUMSAL HAFIZAYI ORTAYA KOYMAYI AMAÇLADIK’..
Kocadere’nin sadece bir köy değil, aynı zamanda tarihlerinin derinliklerinde saklı kalan travmaların, hatıraların ve unutulmuş hikayelerin toprakları olduğunu vurgulayan Altınel, “1921 yılında, Kocadere’de yaşananlar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturuyor. O gün, köy halkı bir eve doldurularak yakıldı. Bu olay, sistematik bir baskının ve zulmün acı bir sembolü haline geldi. Belgeselimiz, bu trajedinin yalnızca bir tarih parçası değil, aynı zamanda bir toplumsal hafıza meselesi olduğunu ortaya koymayı amaçlıyor. Belgeselimiz, izleyicilere Kocadere’nin acı dolu tarihini hatırlatmanın yanı sıra, bu topraklardaki insanlara duyulan saygıyı da pekiştirmeyi hedefliyor. Kocadere’de yaşananlar, unutmamamız gereken bir trajedi. Bu belgesel, sadece geçmişin hatırlatıcısı değil; aynı zamanda geleceğe dair bir sorumluluğun da ifadesidir. Unutmak, benzer trajedilerin tekrar yaşanmasına zemin hazırlayabilir. Hep birlikte, bu topraklardaki hikayeleri yaşatmak ve unutturmamak için mücadele edelim” ifadelerine yer verdi.