Can Azerbaycan Fransa’ya gereğini yaptı.. Eğer ABD sınırlarımızdaki düşmanca tavrında ısrar ederse biz de..
Fransa’nın Azerbaycan’a karşı düşmanca faaliyetlerini dikkate alan Azerbaycan Parlamentosu, tepkisini üst düzeyde ortaya koymuştu.
Fransa’nın, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine ilişkin girişim ve faaliyetlere katılmasına izin verilmemesi ve bu konularda Fransız yetkililerle görüşmemesi karara bağlanırken, Fransız yetkililerin Azerbaycan’daki varlıklarının dondurulması ve Fransız şirketlerinin Azerbaycan tarafıyla enerji sektöründeki iş birliklerinin gözden geçirilmesi de bildirinin önemli maddelerindendi.
Azerbaycan Parlamentosu ayrıca Fransa’nın Türk düşmanlığı politikasını Türk devletlerinin teşkilatları çerçevesinde gündeme getirmeyi de uygun buldu.
Bilindiği gibi; Batı Trakya’nın Dedeağaç vilayetinde üs kuran, on iki adalar ve Güney Kıbrıs’a silah yığan, Suriye’de ve Kuzey Irak’ta PKK ve PYD ile terör koridoru oluşturmaya çalışan ABD, düşmanca tavır ve eylemlerinden vazgeçmez, sınırlarından binlerce kilometre uzakta, ülkemiz sınırlarına yakın bölgelerde terörü ve teröristleri açıkça desteklemeye devam ederse, Azerbaycan Parlamentosu’nun Fransa’ya karşı aldığı kararların bir benzerini de TBMM alabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bali’de, G 20 görüşmeleri kapsamında ABD Başkanı Biden ile bir araya gelmiş, görüşmede F 16’ların er ya da geç Türkiye’ye teslim edileceği konusu başta olmak üzere, gündemdeki hassas gelişmeler de ele alınmıştı. Devlet başkanları düzeyinde verilen sözler tutulur ve ABD, sınırlarımızdaki yanlış politikalarından geri adım atarsa ilişkiler normale dönebilir; ancak, bugünkü durum korunur ve düşmanca tutum daha da artarsa bir dizi yaptırımlar gündeme gelebilir; buna Amerikan ortaklı şirketlerin Türkiye’deki faaliyetlerine son verilmesi de dahil.
Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye) Başkanı Tankut Turnaoğlu, yaptığı bir konuşmada, “ABD kaynaklı şirketler, Türkiye’deki ticari faaliyetlerini daha da güçlendirerek sürdürmeye ve iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine katkıda bulunmaya devam edecek” demiş ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla ortaya koydukları 5 önceliği şöyle sıralamıştı:
“Birincisi; ülkemizdeki mevcut ABD yatırımlarını korumak, ikincisi; mevcut ABD yatırımcılarını ve yeni yatırımcıları Türkiye’ye çekmek, onların yatırım ve ticaretini artırması için aktif destek vermek, üçüncüsü; Türkiye’nin ABD şirketleri tarafından bölgesel merkez olarak kullanılmasını teşvik etmek (aynen Yalova’da olduğu gibi), dördüncüsü; birlikte çalıştığımız Türk KOBİ şirketlerin küresel değer zincirine daha fazla katılımını sağlamak, beşincisi ise; ülkemizde global standartlarda yeteneklerin ve kurumsal yönetişimin gelişimini desteklemeye devam etmek.”
Sayın Turnaoğlu’nun belki farkında olmadan göz ardı ettiği 6. önceliği de biz kendisine hatırlatmış olalım: Söz konusu ABD şirketlerinin, vatandaşı oldukları ABD yönetimine, yatırımda bulundukları ülke olan Türkiye’ye karşı düşmanca tavırlardan vazgeçmeleri yönünde telkinde bulunmak, teröristlerden uzak durulmasını, sınırlarımıza silah yığılmamasını, burnumuzun dibinde üsler açılmamasını sağlamak; yatırım yaptıkları ülke olan Türkiye’nin milli güvenliğine ve sınırlarına saygı duymak!!