Geçtiğimiz haftaki yazımızda Yalova’ya ilişkin tespitlerimizi ortaya koymuş, özellikle il olduktan sonraki 27 yıllık sürecin doğru yönetilemediğini iddia etmiştik.
Bazıları kabul etmese de, yetersiz görse de, Yalova; 27 yıllık süreci, eksiği ile fazlası ile devlet ve merkezi hükümet yatırımları ile geçirdi.
Elbette çok daha fazlası yapılabilirdi…
Elbette Yalova çok daha fazlasını hak ediyordu…
Ancak yatırımda, ulaşımda, sağlıkta bir şeyler yapıldığını inkar etmek doğru olmaz…
……………………
İnkar değil de, aslında ‘İSYAN’ etmemiz gereken bir şey var tabii…
Yalova olarak seçtiklerimizden umduğumuzu bulamadığımız gerçeği…
HABERCİ olarak bu noktada Yalova halkı adına isyanımızı, tepkimizi bugüne kadar defalarca ortaya koyduk, yapılan yanlışları dile getirdik; kimi kızdırırız, kimi küstürürüz diye bakmadan ne görüyorsak yazdık, ne biliyorsak söyledik…
Geçen haftaki yazımızın son paragrafında bu hafta için önerilerimizi dile getireceğimizi ifade etmiştik; sözümüzü tutalım…
……………………
Bir taşla çok sayıda kuş vurabileceğimiz, Yalova’nın tepeden tırnağa gelişimini sağlayabileceğimiz, el ele verdiğimizde pekala başarabileceğimiz ve yılların suskunluğuna son vereceğimiz bir projeyi, seçilmişlerimizle, atanmışlarımızla, STK’larımızla, yerel dinamiklerimizle el ele verip başlatabiliriz aslında…
Bakın; Yalova’da balık hali (mezat) için yer aranıyor ve adres olarak da mendirek gösteriliyor; öyle değil mi?
Oysa; mevcut marinanın devletle olan sözleşmesi incelenip modern bir balık haline dönüştürülmesi (çevre düzenlemesi ile birlikte) son derece mümkün ve doğacak yeni marina ihtiyacının Yalova’nın adına ve konumuna yakışır biçimde mendirek bölgesinde ele alınması sağlanabilir. Bir taşla birkaç kuş vurmak gibi bir durum söz konusu. Hem balık haline, yani mezata kavuşmuş oluruz. Hem de yeri ve kapasitesi yetersiz olan mevcut marinanın yerine Yalova’yı şaha kaldıracak devasa bir marinayı (cruise gemileri ve dev yatlar, lüks kotra ve tekneler de yanaşacak şekilde) mendirek bölgesinde projelendirmiş, böylece Yalova’nın cazibe merkezini doğru yere taşımış oluruz. Gündemdeki turizm tesisleri ve ilave yatırımlarla, özel sektöre ve devlete ait arazileri çağa uygun biçimde değerlendirebilir, lokasyon olarak Yalova’nın batısına yönelik müthiş bir açılım başlatabiliriz. Üstelik, atıl vaziyetteki derme-çatma yapılaşmalardan kurtulmuş, GARDEN A.Ş.’nin kontrolsüz ve denetimsiz yapılanmasını engellemiş, gereksiz binaları ortadan kaldırmış, bölgedeki gelişimle birlikte üniversitemize katma değer kazandırmış, Termal, Koru, Çınarcık başta olmak üzere uç noktamız Armutlu’ya kadar olan bölgeyi sağlık, doğa, deniz, tarih ve kültür turizminde dev yatırımcılarla buluşturmuş, varlıklı kesimlerin Yalova’ya ilgisini çekmiş oluruz.
……………….
Sadece bir fikir, bir öneri…
Elbette tartışılması, geliştirilmesi, üzerine kafa patlatılması, tüm kesimlerin görüş ve önerilerine başvurulması, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla enine-boyuna masaya yatırılması gereken bir konu.
Sıcak bakanlar olacaktır; soğuk karşılayanlar olacaktır…
Sözünü ettiğim bölgeyi gidip görmenizi rica ediyorum; değerlendirmenizi ona göre yapın…
Belediye kullanımındaki eski kamp alanları, GARDEN A.Ş.’nin fiziki yapılanması, öğretmenevi ve çekeklerin olduğu alanlar, bölgenin bütünündeki bakımsızlık ve dağınıklık, AFAD’ın depo alanları, arıtma tesisleri, sorunlu bir yığın yapı ve diğer tüm olumsuzluklar..
Kısaca tarif ettiğim bölgeyi gören-bilenlere tek bir soru:
Allah aşkınıza…
O manzara, o görüntü hiç içinize siniyor mu?
O bölgeyi doğru planlamanın, Yalova’nın yeni cazibe merkezi haline dönüştürmenin zamanı sizce de gelmedi mi?