VOPAK yatırımındaki oldu-bittileri engellemiş; yasalar ve kamuoyu baskısı ile şehri kirli sanayiye teslim etmemiştik..
Dün Hollanda firmasına diz çökmemiştik; bugün ABD firmasına boyun eğdik, diz çöktük!
Konuşan, tartışan Yalova mazide kaldı…
Yasa ve yönetmelikler, mahkeme kararları, bilirkişi raporları rafa kalktı…
Çok uluslu ABD şirketinin emekli istihbaratçı genel müdürü ‘güreş ağası’ oldu…
‘Eşrafı olmayan’ Yalova, sürekli delinen ve tartışılan ‘yok hükmündeki’ şehir planlaması ile bürokratın elinde ‘oyuncak’ haline geldi!
………………….
Yıllar önce, dönemin Yalova Valisi Prof. Dr. Yusuf Erbay, hazırlanıp yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planı ile ilgili, ‘Bu plan şehrin anayasası hükmünde kabul edilmelidir. Buradan tüm Yalovalılara, Yalova’nın her alandaki tüm paydaşlarına sesleniyorum; planı deldirmeyin’ demişti…
Aradan yıllar geçti…
Sadece o günkü plan delinmedi; sonrasında üzerinde revizesi yapılan tüm planlar delik-deşik oldu…
Oysa biliyoruz ki; alt ve üst ölçekli planlarda yapılacak olan tadilatlar, revizeler iki durumda olabilir: 1- Kamu yararı, kamu menfaati söz konusu olduğunda, 2- Nüfus başta olmak üzere, devlet yatırımları yoluyla güncelleme zorunluluğu hissedildiğinde…
…………………
Bir defa…
Planlama yapılırken ilk hesaplama şehrin ve bölgenin nüfusu ile ilgili olmalı…
Yalova şehrinin bundan 10-20 yıl önce bugün varacağı ve önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde ulaşacağı nüfus zaten öngörülmüştü. Yani; 500-600 bin civarında bir nüfusu biz Yalova’da yıllar önce konuşmuştuk. Dolayısıyla geçen süreçte planlar üzerindeki revizeleri ‘nüfus artışı’ gerekçesine dayandırmak hiç de samimi ve gerçekçi değil…
İş dönüyor dolaşıyor, ‘revize gerekçelerinde kamu yararı var mı yok mu?’ meselesine geliyoruz…
Allah aşkına; buradan tüm okurlarımıza, tüm Yalovalılara sormak istiyorum…
Şehrin planları sürekli askıya alınıyor, sürekli yok hükmünde oluyor, sürekli tartışılıyor…
Peki; gerekçe ne?
Hangi kamu menfaati söz konusu oluyor da biz planlarımızı hallaç pamuğu gibi atıyor ve tartışmalı hale getiriyoruz?
Arboretum arazisinde gündeme gelen turizm yatırımları kimlerin işine gelmiyor da planlarla oynuyorlar ya da sanayi yatırımlarında kim-neyin peşinde, hangi imtiyazları istiyorlar da biz Yalova şehri olarak planlarımızı Ankara bürokrasisinin elinde oyuncak haline getiriyoruz?
……………………
Yazının giriş bölümünde, yıllar önce gündeme gelen ancak Yalova kamuoyunun büyük tepkisi ile karşılaşan ve sonrasında siyasetten de ‘veto’ yiyen VOPAK yatırımına değinmiştik…
O dönem gösterilen tepki çok anlamlı, çok önemliydi. Zira yine bir oldu-bitti ile karşı karşıya kalmış ancak Yalova’nın tüm dinamikleri; kamuoyu ile, basını ile, STK’ları ile bir ve bütün olmuş, dik durmuş, şehri Hollanda firmasının kirli emellerine teslim etmemiştik. Taşköprü bölgesinde yeraltına kimyasalların depolanmasına izin vermemiş, gelecek nesiller için ciddi bir duruş sergilemiştik. Gelişmelerin final bölümünde, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Yalovalıların istemediği yatırımı biz de istemiyoruz; VOPAK’a izin yok’ demiş, Hollanda heyeti arkasına bile bakmadan Yalova’yı terk etmişti…
Aradan yıllar geçti…
Bu defa, şehrin medar-ı iftiharı Aksa, çok uluslu Dow şirketi ile stratejik bir ortaklığa gitti. Üretilen karbon elyaf ham maddesinin ne olduğunu, ne kadar önemli ve stratejik bir ürün olduğunu elbette biliyoruz. Bu alandaki yatırımların merkez üssünün Yalova olmasına da başlarda sıcak baktık, destekledik…
Ne zamana kadar?
Yatırımların genişletilmesinde mahkeme kararları ve bilirkişi raporlarını hiçe sayıp hukuka aykırı davranış sergilemelerine kadar…
Sığındıkları da ne biliyor musunuz?
Efendim; öyle hassas bir ürün üretiyorlarmış ki, bu ürünler milli savunma sanayimiz için vazgeçilmezmiş, o yüzden yasa-yönetmelik tanımıyorlarmış!
Şark kurnazlarına bakar mısınız?
Arkadaş; gerekçeniz ne olursa olsun…
Yasa ve yönetmeliklere…
Kanun ve nizama…
Kamu vicdanına ve eşitlik ilkesine…
U-YA-CAK-SI-NIZ!
Ne yani; bir bakkal da kaldırımı işgal ettiği zaman şöyle mi desin: “Mahalle halkının aç karnını biz doyuruyoruz, bizden aldıkları gıda ürünleri olmazsa insanlar aç kalır, evde birbirlerini yerler. O yüzden ürünlerimizi kaldırıma da koyarız, yola da çıkarırız; bize karışmayın!!”
Efendiler…
Yatırımlarınız özü itibarıyla önemli ve değerli; kabul…
Söz konusu vatan savunması ise; sonuna kadar arkanızdayız, destekçiniziz; o da tamam…
Ama hukuka uygun hareket edin; toplumla, yasalarla oynamayın…
Siz sanayi alanında böyle davrandıkça…
Uyanık tüccarlar ve bir kısım iş çevreleri Yalova siyasetini ve seçilmişleri kullanıp arboretumdaki turizm yatırımlarını baltaladıkça…
Bazı OSB yönetimleri sürekli haksız imtiyazlarla Ankara’da bakanlıkların kapısını aşındırdıkça…
Şehrin planları sürekli tartışılıyor, bozuluyor, delik-deşik ediliyor…
Ve bu plansızlık içerisinde Yalova…
Önünü göremiyor…
Geleceğe yönelik doğru adımları atamıyor…
Her alanda, her sektörde bir dağınıklık, başıbozukluk yaşanıyor…
Uzun lafın kısası…
Yasalara uygun davranmak her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının görevi olduğu gibi…
Bu ülke sınırları içerisinde yatırım yapacak her çok uluslu şirketin de zorunluluğudur…
Türkiye’ye saygı…
Türkiye Cumhuriyeti’nin yasa ve yönetmeliklerine saygı demektir…
Bunu dün Hollanda firmasına öğretmiştik…
Günü gelecek; ABD firması da öğrenecek…
Eğer bunu beceremezsek bilin ki…
Yalova; gerçek anlamda bir…
KAYIP ŞEHİR olacak!!
