yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,5289
EURO
36,1648
ALTIN
2.980,67
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Parçalı Bulutlu
20°C
Yalova
20°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
9°C
Pazartesi Açık
10°C

EVLERİN EN ÇÜRÜĞÜ!

12.05.2022 15:27
0
A+
A-

 

Tükenmeyen istekler;

Hem hayatımızın en önemli parçası, hem de hayatı bize zorlaştıran en önemli özelliğimiz.

İnsanın ihtiyacı olan şeyi istemesi, arzu etmesi gayet doğal aynı şekilde bunlar için çalışması, çabalaması, zamanını harcaması da tabiatıyla o kadar doğal. Fıtrî olan bu yön Rabbimizin rızasına da matuf. Yani hem kendi şahsî yaşamsal ihtiyaçlarımız için hem de bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerin iaşesi için çalışmamız, çabalamamız sorumluluklarımız dahilinde yer alır. Yaratılışta da Rabbimiz buna hizmet eden bir düzen var etmiştir:

“Allah, rahmetinden dolayı size geceyi ve gündüzü yarattı ki dinlenesiniz, lutfundan rızkınızı arayasınız ve bütün bunlara şükredesiniz.” ( Kasas, 73)

Çalışıp çabalayacağız. Bir ibadet şuuru ile hem kendimize hem ailemize hem de dinimize ve vatanımıza hizmet edeceğiz. Helal yoldan geçimimizi sağlamak ve bu uğurda mücadele etmek öncelikle görevlerimizden olmalıdır.

Peygamberimiz bu anlamda bizlere sık sık sorumluluğumuzu hatırlatmış ve uyarmıştır;

“Kişinin geçimi üzerine farz olan (bakmakla yükümlü olduğu) kimseleri ihmal etmesi (onları yalnız bırakması), günah olarak kendine yeter.”(Müslim, Zekat 40)

Bu konudaki hassasiyetin, Allah rızası için gayret sarf etmenin güzelliğini ve dünya ve ahiret kazancını da bizlere bildirmiştir. Örneğin bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.);

“Hanımının ağzına bir lokma koyması kişiye sadaka olur.” (Buhari, İman 41)

Bu bilinç ile çalışır dünyaya dair de ihtiyacımız olanı isteriz. Ancak bu konudaki isteklerimiz terazinin bir kefesinde hep yığılırsa, sadece dünya dünya dersek…

Asıl yatırım yapmamız gereken alana dair çalışmaz isek…

Denge bozulur, nefis azgınlaşır, ruh tarumar olur!

O halde terazinin 2  kefesini de doldurmaya gayret etmek gerekir; “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için” çalışan bir birey bu konuda dengeyi sağlayabiliyor demektir.

Ancak burada şunu unutmamak gerekir, çalışmak tek başına yeterli değildir çünkü rızkı tayin eden Yüce Rabbimizdir.

Rabbimizden helalinden bol rızık isteyelim. Sadece dünya için değil ahiret için de kazanç isteyelim. İhtiyaçlarımızı çabalarımızdan sonra Allah’tan isteyelim. Üzerimize düşen vazifeleri yaptıktan sonra tevekkül ile ellerimizi Allah’a açalım. Ondan başkasına el açmayalım, ondan başkasından istemeyelim, ondan başkasına medet bağlamayalım!

Halimizi onu arz edelim, onun huzurunda boynumuzu bükelim, duamızı sadece ona yapalım, ona sığınalım, ondan yardım talep edelim! Yalan, batıl, gölge kuruntular ile dünyamızı da ahiretimizi de harab etmeyelim:

“Allah’tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer: Örümcek, (ağını) kendine bir yuva edinir, ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!” ( Ankebût, 41)

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.