..”Riskli bölgelere yeni projeler üretilmeden gerçek bir kentsel dönüşümden söz edilemez.”
..”Afet riski taşıyan bölgelerde sosyal donatı şartı aranmaz. Yalova; kentsel dönüşümünü ciddiye almak ve bir an önce harekete geçmek zorunda.”
Daha önce de defalarca yazdık; uyarı görevimizi onlarca kez yerine getirdik, ancak sonuç alamadık. Bıkıp vazgeçecek, ‘Ne haliniz varsa görün!’ diyecek değiliz. Şehri yöneten insanların Yalova’nın 1. derece deprem bölgesi olduğu gerçeğinden hareketle çoktan uygulamaya geçmeleri, imarda gerekli düzenlemeleri yapmaları, Ankara bürokrasisini ikna edecek düzeyde sorumlu bir yerel yönetim anlayışı ortaya koymaları gerekirdi; ancak yapmadılar.
……………….
Geride bıraktığımız 2024 yılında sık aralıklarla geçmişin hatalarından ders çıkarmamız gerektiğini ve daha da önemlisi ‘zamanla yarışmamız gerektiğini’, ‘büyük depremin kapıda olduğunu’ vurguladık; hem de defalarca.
Bir noktaya gelebildik mi?
Aslında evet. İktidar ve muhalif partilerinin Yalova milletvekilleri bu konuda bir ön görüşme gerçekleştirdiler ve 2025’in ilk günlerinde, Sayın Vali’nin önderliğinde, işin içinde Yalova Ticaret ve Sanayi Odası ile İnşaat Mühendisleri ve Jeoloji Mühendisleri odalarının Yalova temsilcileri de olacak şekilde bir organizasyonun sağlanması yönünde mutabakata vardılar. Bu dar çerçevedeki ilk toplantı hemen yapılmalı. Bir defa görünen o ki; ilk iş olarak Yalova’nın saçma sapan imar uygulamasını revize etmek gerekecek. Şehir merkezinde, dağınık bölgelerde arsa-arazilerin parselasyonu öyle akıl-mantık dışı yapılmış ki, aynı ada içerisinde dikey mimariyle koca bir site yapılacak alan da var, irili ufaklı küçük parseller de. Bölgesel revize ile adanın bütünü kentsel dönüşüme uygun hale getirilmeden mümkün değil deprem güvenli yapılar inşa edilemez! İşe önce adam gibi bir şehir planlamacıyı görevlendirmekle, üniversiteleri devreye sokmakla; yani, bilime sırtımızı dayamakla başlamalıyız.
………………….
Yalova Belediyesi acilen binaların riskini ortaya koyacak bir güncellemeyi yapmalı. Bu güncelleme olmadan kentsel dönüşüme ilişkin iyileştirme projeleri yapılamaz. Önce güncelleme, sonra hangi bölgede hangi kat yükseltmesi ile ‘ada bazlı’ kentsel dönüşüm olacak; işin bu kısmına geçilmeli. Bir defa Ankara bürokrasisinin, hükümetin, devletin desteği alınmalı. Bu; göründüğü kadar zor olamaz. Zira Yalova, 1. derece deprem bölgesi. ‘Afet riski taşıyan yerlerde sosyal donatı şartı aranmaz’ şeklindeki kararı çıkartmalıyız. Bu, çok önemli. Ada bazlı dikey mimarinin son derece mümkün olduğunu işin teknik uzmanlarından, akademisyenlerden öğrendik; biliyoruz. Dolayısıyla daha fazla kafa karışıklığına fırsat vermeden Yalova kamuoyu bu yöndeki değişime bir an önce psikolojik olarak hazırlanmalı. 25 yılımız kat sayısına takılı psikolojik dayatmalarla heba oldu. Bilimin ışığında Yalova halkı, iktidarı-muhalefeti ile el ele verip bu sorunu aşmalı; hem de acilen. Yüzölçümümüz belli, cadde-sokakların durumu ortada, altyapımız yetersiz. Bunları biliyoruz. Belli noktalarda zemin sıvılaşması var, o yüzden bu bölgelerde kat artışı mümkün değil; bunu da biliyoruz. Ancak zemini nispeten müsait alanlarımızı acilen tespit edip, buralarda bölgesel imar revizyonlarını yapıp, irili-ufaklı parselleri ada bazında tek parselde toplamak imkansız bir iş değil. Yeter ki bu şehri yöneten insanlar fikir birliği sağlasınlar, Yalova ortak paydasında sığ siyaseti terk etsinler. Sadece bu konuda bile olsa; 25 yıldır yapılamayanı yapıp, tek yumruk olsunlar.
………………….
Sonuç olarak..
Yapılması gerekenler belli..
Madde madde sıralayalım:
Burada kritik nokta şu: Daire-dükkan sahibi vatandaşa, ‘Gelin anlaşalım’ denilerek bu işler olmayacağına göre, Sayın Vali ve Sayın Vekiller (Dr. Hülya Kaya, Meliha Akyol, Ahmet Büyükgümüş, Tahsin Becan) devreye girecek, Ankara’da ne yapıp-edip, 6.306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu’na göre riskli bölge kararı alınıp, vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan devletin işe el koyması sağlanacak. Açık konuşalım; bu olmadan-sağlanmadan hiçbir şey başarılamaz. Dönüşümün ‘D’si bile olmaz. Olursa, işte bugün gördüğümüz gibi, muhtelif adalarda onlarca binanın arasında üç-beş binada ucube bir sistem işletilir ve 40-50 senelik, büyük depremi görmüş riskli binaların dibinde birkaç deprem güvenli yapı ile kendi kendimizi kandırmış oluruz; hepsi bu.
Sözün özü: Yalova’nın aklı selimi; geleceğini bu şehirde gören, gelecek nesilleri umursayan vicdan sahibi, sağduyu sahibi insanlar cesaret ve kararlılık göstermek mecburiyetindeler. HABERCİ olarak bizim çabamız tek başına yetmez, YALOVA BU İŞİN ARKASINDA DURMALI; YALOVA BU İŞİN TAKİPÇİSİ OLMALI!