Bundan tam 10 yıl önce; 14 Kasım 2012 tarihinde Yalova tarihinin belki de en önemli, en kritik, en tartışmalı arazisinin satışı gerçekleşmişti.
Yalova belediyesi, borçlarından kurtulmak için çözümü arboretum arazisinin parsellere ayrılarak satışında görmüş, söz konusu arazi satışını da kendince bir şartnameye bağlamış, ‘5 yıldızlı oteller+Termal sıcak su+SPA+kongre merkezi ile farklı konsepti olan bir turizm cazibe merkezi öngörmüştü. Belediye, Yalova kamuoyuna bu yönde taahhütler vermiş, yerel basında yer alan ilanlardaki görsellerle de iddiasını ve hedefini Yalova kamuoyuyla paylaşmıştı.
İşte ne olduysa, satış işlemleri tamamlandıktan sonra oldu.
Önce parselleri alan firmalar bir süre bekledikten sonra farklı firmalara satış yaptılar.
İlerleyen süreçte satış şartnamesine uygun tek bir çivi çakılmayan araziler, bir de baktık ki 1/50 binlik planlarda kentsel ve bölgesel sosyal alt yapı alanına çevrildi.
Aynı araziler, 2020’de, Kentsel ve Bölgesel Sosyal Altyapı Alanı’ndan, Kentsel Meskun Alan kullanımına dönüştürüldü. Haberin duyulması üzerine sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ayağa kalktı. Ankara da Yalova’da yaşananlara daha fazla dayanamadı ve kararından döndü. Bu değişiklikten sonra Bakanlık, mahkeme kararını beklemeden araziyi park alanı yaptı ve geçtiğimiz ay son noktayı mahkeme koydu.
15 Mart 2022 tarihli mahkeme kararı ile değişiklik iptal edildi. Bugün itibarıyla ortaya çıkan gerçek şu: ARAZİ PLANSIZ! Bir alanda yapılan plan veya plan değişikliği mahkeme tarafından iptal edilirse, o alanın planı eski haline dönmez, yani alan plansız kalır. Şu an itibarıyla vaziyet aynen böyle.
BUNDAN SONRASI İÇİN NE OLACAK?
Arboretum arazisinin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi denebilir. Ata mirası topraklar 2012 öncesi belediyenin mülküydü. Belediye, borçlardan kurtulmak için bir formül geliştirdi ve uyguladı. Bu uygulama belki o gün için borçların bir miktar kapanmasına fayda sağlamış oldu, ancak sonrasında 10 yıl içinde yaşananlar inanılır gibi değildi. Arsalar 10 yıllık süreçte Suudi Arabistan firması olan Al Fozan’da toplandı. Önce turizm tesis alanından rezidansların yer alacağı konut alanına çevrilmek istendi, sonrasında geri adım atıldı olmadı ve en sonunda yeşil alana çevrildi.
SORULAR.. SORULAR..
Plan değişiklikleri, mahkeme kararları derken arazinin akıbeti halen belirsiz ve sorulması, cevap bulması gereken onlarca soru var. İşte bu sorulardan bazıları:
Uzun lafın kısası..
Ata mirası toprakların ne hale getirildiğine bakar mısınız?
Satana mı kızalım?
Alana mı bozulalım?
Bu 10 yıllık süreci heba edenlerden mi hesap soralım?
Handere’deki hazine arazilerinin başına gelenler, dere ağzındaki devlet mülkünde yaşanan usulsüzlükler, Taşköprü’deki tarım arazilerinin içinde bulunduğu durum, Yalova’nın dört bir köşesindeki hazine arazileri üzerine çöreklenmek isteyen kirli sanayi taşeronları, arboretum alanındaki Ata mirası arazinin başına gelenler..
Sürekli tartışmalı hale sokulan üst ölçekli planlar, mahkeme kararlarını yok sayan bir yığın uygulamalar..
Birileri yıllardır ısrarla ve inatla bu şehri sahipsiz görüyor.. Buradan seçilmiş ve atanmışları bir defa daha uyarıyor ve diyoruz ki; bir araya gelin, tüm olan-biteni masaya yatırın, hukuka-bilime-vicdana uygun çözümler bulun ve Yalova’mızı yaşanan bu belirsizliklerden, soru işaretlerinden kurtarın; şehrin önünü açın!