<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
BELEDİYE NEREDE?
İstanbul depremi kapıda; ancak yerel yönetimler, yerel meclisler sus-pus..
NEREYE KADAR?
Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, seçimler öncesi ‘şehir plancı’ kimliği ile HABERCİ’ye verdiği özel röportajda; Yalova’nın 20 yıldır doğru yönetilmediğini, kat sayısına takılı kalmanın şehri geriye götürdüğünü, yüksek kattan korkmanın bir anlamı olmadığını ve bilimsel esaslara dayalı, cesur kararlar alınması gerektiğini vurgulamıştı. Şimdi Yalovalılar adına soruyoruz: Sayın Başkan; o günkü sözlerinin arkasında mısın? Eğer kendi sözlerini inkar etmeyeceksen bugün ada bazlı dikey mimari konusunda niçin sessiz kalıyorsun?
Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, yaklaşık 1 yıl önce büyük umutlarla belediye başkanlığına seçildi. Geçen sürede tüm sorunları bir çırpıda halletmesi, elinde sihirli değnek varmışçasına her sıkıntının üstesinden gelmesi elbette beklenemezdi. Zaten Yalova kamuoyu bu anlamda kendisine süre tanıdı; tanımaya da devam ediyor. Bu noktada bir problem yok. Örneğin; kent lokantaları. Örneğin; istihdam ofisi oluşturarak işsizliğe çözüm üretme çabaları. Örneğin; halk ekmek fırınları. Bunlara ilaveten sosyal ve kültürel belediyecilik anlamında görünen çabaları. Elbette güzel şeyler; takdir ediyoruz.
Ancak..
Öyle konular var ki. Geçiştirilecek, görmezden gelinecek ve zamana yayılacak gibi değil. Örneğin; İNSAN HAYATI!!
Sayın Başkan, seçim öncesi HABERCİ’ye özel röportajında öyle önemli ve hassas konularda öylesine cesur ve kararlı açıklamalar yaptı ki. ‘Söz uçar, yazı kalır’ demiş; büyüklerimiz. Arşivler ortada. Sayın Gürel, -99 deprem felaketi sonrası yerel yönetimlerin sınıfta kaldığını, zemin+3 kat sınırlamasının büyük bir hata olduğunu, yüksek kat uygulamasından korkmamak gerektiğini özellikle vurgulamıştı. Aradan aylar geçti. O gün sade bir vatandaş, potansiyel bir başkan adayı olan Gürel, bugün Yalova şehrinin Belediye Başkanı. Yani; o gün söylediklerini, düşüncelerini yaşama geçirecek yetkiye sahip değildi, bugün ise icranın başında. Ve üstelik çok büyük bir avantaja sahip. Hem partisinin milletvekili hem iktidar milletvekilleri hem de şehrin valisi konuya sıcak bakıyor. Şu ana kadar ada bazlı dikey mimariye ilişkin kamuoyuna bir açıklaması yok; varsa da biz bilmiyoruz.
Yalova için bir hayali vardı; Başkan Gürel’in. Üstelik mesleği de ortada; şehir plancısı. Çıkacak ve doğru bildiğini savunacak. Eğer diyorsa ki; “Daha önemli önceliklerim var; halk ekmek, kent lokantaları gibi..” O zaman biz de deriz ki; “Hiçbir konu şehrin merkezindeki sağlıksız yapı stoğunun yıkılıp biran evvel deprem güvenli binalara dönüştürülmesinden ve binlerce insanın yaşamından daha önemli ve daha öncelikli olamaz!”
Sadece Başkan değil; iktidar ve muhalefetin seçilmiş belediye meclis üyeleri var. O insanlar parmak kaldırıp indirmenin dışında, riyaset makamını öncelikler konusunda uyarmalı; uyarmakla da kalmayıp ısrarla ve inatla soru önergeleri vererek şehrin imar planlarını, ada bazlı dikey mimarı konusunu, yeni imara açılan bölgelerde aynı ada üzerinde farklı büyüklüklerdeki parsellerin yol açacağı ucube yapılaşmayı gündeme getirmeli. Her işin Başkan’dan beklenmesi de Yalova yerel yönetimlerinin bir başka kanayan yarası. Yalova belediye meclisi üyelerinin ortak bir irade ortaya koyması, kendilerine oy vermiş binlerce seçmene karşı önemli ve dahası ‘zorunlu’ bir sorumluluğudur diye düşünüyoruz.