Haber / Zeynep TAŞTAN
Yalova Platformu tarafından anayasaya eklenen zeytin maddesi ile ilgili Cevdet Aydın Parkı’nda basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını okuyan Yalova Platformu Dönem Sözcüsü Hakim Menteş, “Zeytin ağaçlarımıza kıymayın, sağlığımızla oynamayın” dedi.
‘MADEN FAALİYETLERİNE VE TERMİK SANTRALLERİNE İMKAN TANINIYOR’..
Yönetmeliğe eklenen maddenin madencilik faaliyetlerine ve termik santrallere imkan tanıdığını söyleyen Menteş, “Homeros’un kulağına şöyle fısıldadı zeytin ağacı: ‘herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.’ Ülkemizdeki zeytin alanları 26/1/1939 tarih ve 3573 sayılı Zeytincilik Yasası ile 83 yıl önce güvence altına alınmıştır. Bu yasa geçmişte 9 kez değiştirilmek istenmiş, ancak TBMM buna onay vermemiştir. Bu kanunun, ‘Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturulacak tesis yapılamaz ve işletilemez’ maddesini etkisiz kılmak için hukuk kuralları çiğnenerek, 1 Mart 2022 tarihinde maden yönetmeliği madde 115’e eklenen 4. fıkra ile zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine ve termik santrallere imkan tanınmaktadır” diye konuştu.
‘İZİN VERİLMEMELİ’..
Bu uygulamanın ülkenin ekonomisine telafisi imkansız zararlar vereceğini söyleyen Menteş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzüntüyle karşıladığımız bu uygulamanın; insanlarımızın sağlığına, doğanın dengesinin bozulmasına ve ülkemiz ekonomisine telafisi imkansız zararlar vereceği kesindir. Barışın simgesi, soframızın lezzeti, doğanın mucizesi, ölmezliğin gövdesi, toprağın örtüsü, sağlığın mayası, anamızın el kınası, daldaki kuşların yuvası ve yerdeki canlıların gölgesi olan zeytin ağaçlarımızın korunması hepimizin ortak görevi olmalıdır. Bir zeytin dalıyla barış sağlanabiliyorken, bu savaş neden? Evet savaşacağız. Çünkü zeytinin karası ekmeğimize katık, yeşili kandilimize ışık, ağaçları bizlere nefes, dalları barışımıza vesile, kökleri ise Atalarımızdan miras. Atatürk, Yalova Millet Çiftliği’ni 1929 yılında ziyaret ettiğinde yörenin tek geçim kaynağı olan zeytinciliğin geliştirilmesi ve çiftlik yakınında bulunan 4 bin ağacın gençleştirilerek örnek bir zeytinlik durumuna gelmesini sağlamıştır. Şimdi bize düşen görev bu mirasa sahip çıkmak olacaktır. Yalova Platformu olarak tüm yöneticilerden ve yetkililerden isteğimiz; insanımızın ve ülkemizin çıkarlarının ön planda tutularak, yürürlükte olan 3575 sayılı yasanın gereğinin yerine getirilmesi ile zeytinlik alanlarında madencilik faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemesidir. Kanunlara aykırı olan işlemin acilen durdurulmasını ve ülkemizin başta zeytinlikler olmak üzere tüm verimli tarım topraklarının madencilik faaliyetlerinden korunmasını talep ediyoruz.”
