Önce bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarına uyulmadı; şimdi de 1.200 metre koruma bandı tartışması başladı. DowAksa’nın Taşköprü’deki yatırımlarındahukuka ve mevzuatlara aykırı gelişmelerin ardı arkası kesilmiyor. Üretilen ham maddenin ülkemiz savunma sanayi için stratejik bir ürün olmasının arkasına sığınan yatırımcının, yasa ve yönetmelikleri hiçe sayması bir tarafa, 1.200 metre koruma bandı ile ilgili yaşananlar da son derece dikkat çekici.
Koruma bandı ile ilgili ilgili yönetmeliğin 16. maddesi bakın ne diyor: “Sanayi bölgesi, organize sanayi bölgesi ve endüstri bölgeleri ile bu bölgeler dışında kurulacak birinci sınıf gayrisıhhi müesseselerin etrafında, sağlık koruma bandı konulması mecburidir. Sağlık koruma bandı, mülkiyet sınırları dışında belirlenemez ve bu alan içinde mesken veya insan ikametine mahsus yapılaşmaya izin verilmez. Belde yerleşim alanı ve çevredeki yazlık yerleşim bölgelerini içine almakta olup, mülkiyet sınırları içinde sağlık koruma bandı oluşturulmadan atılan her imza mevzuata aykırıdır. Oluşan mağduriyetlerden de hukuken sorumludurlar. Kendi mülkünde koruma bandı konan vatandaşlar maddi dava açabilirler. Ayrıca mahkemenin ÇED iptal sebeplerinden biri de, ‘Projenin hali hazırda geçerli olan r=1200m. yarı çaplı sağlık koruma bandı içerisinde bulunan özel mülkiyete konu alanlar üzerinde çevresel olumsuz etkiler meydana getirmesidir.’ OSB içine alınması ile ilgili belde belediye meclis kararı gerekmektedir.”
Bilirkişi raporlarının, mahkeme kararlarının tanınmadığı, yasa ve yönetmeliklere aykırı biçimde devam eden yatırımlarda bir konu daha görmezden geliniyor: 1.200 METRE KORUMA BANDI.
Yatırımı yapan firma çok uluslu ABD şirketinin ortak olduğu DowAksa…
Ancak yatırım alanı YALKİM OSB…
Söz konusu 1.200 m. koruma bandı ile ilgili ciddi sıkıntı ve tartışmalar var…
Ve kritik soru:
YALKİM OSB’nin, DowAksa dışında üyesi olan başka firmalar var mı, varsa bu firmalar hangileri ve ne kadarı Türk, ne kadarı yabancı firma?
Ortaya çıkan hukuksuzluğun muhatabı kim?
Akkök Şirketler Grubu mu?
DowAksa yönetimi mi?
YALKİM OSB mi?
AKSA’nın karbon elyaf üretimi 2010 yılında AKSACA ile başlamış, ilerleyen yıllarda Utah merkezli çok uluslu ABD firması Dow ile stratejik işbirliği gündeme gelmişti. Nihayetinde iki firmanın ortaklaşa kurduğu şirket olan DowAksa ile yatırımlar hız kazandı.Yaklaşık 13 yıllık bir süreç ve sonrasında yatırımın genişletilmesine ve geliştirilmesine yönelik çalışmaları hep birlikte izledik. Geçen 13 yıllık zaman diliminde hem çağın ham maddesi olarak nitelenen karbon elyaf üretimine hem de bu ham maddeye bağlı kompozit sektörünün Yalova’da yaşam bulmasına yönelik çok sayıda haber ve yorum HABERCİ sayfalarındaki yerini aldı. Özellikle dönemin AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz, verdiği beyanatlarla, kompozit sektörünün Yalova’da yapılanmasına ilişkin stratejik ortaklıkların oluşturulmasını talep etmişti. Yine dönemin YTSO Başkanı Celal Özel (bugün itibarıyla AKKÖK grubu ile bir ilişiği kalmadı ve Yalova Belediyesi’ne bağlı YABELTAŞ ve HİZMET A.Ş.’nin başında) HABERCİ’ye verdiği beyanatlarla Kompozit OSB’nin Yalova için ‘altın fırsat’ olacağını vurgulamış, konuyu sürekli gündemde tutmuştu.
DowAksa kurulduktan sonra bu alanda tek bir adım atılmadığı gibi, şirket, Kompozit OSB’yi devre dışı bıraktı, YALKİM OSB adı altında farklı bir OSB’yi faaliyete geçirdi. OSB kuruldu, ancak, dışa açık, yerli ve yabancı müteşebbisin kompozit sektöründe karbon elyaf ham maddesi ile bağlantılı farklı bir üretim sahası olarak değil de grubun adeta bir ‘arka bahçesi’ olarak biliniyor.