Gazeteniz HABERCİ’nin kurucusu Merhum Hikmet Yurdagül’ün, ebediyete intikalinin üzerinden15 yıl geçti.
1940’ta İskeçe’de (Batı Trakya) doğan Merhum Yurdagül, gazetecilik mesleğine 1959’da Vakit gazetesinde başladı. 1963 yılında HABERCİ’yi kuran ve -70’li yılların ortalarında Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı olarak ülke genelinde tanınırlığını artıran Merhum Yurdagül, yine aynı yıllarda Merhum İsa Yusuf Alptekin’in Genel Başkanı olduğu Dış Türkler Federasyonu’nda Genel Sekreter olarak görev aldı. Yalova’da uzun yıllar süren meslek yaşamı boyunca yerel siyasette de etkili olan Merhum Hikmet Yurdagül, 1977 genel seçimlerinde Milli Selamet Partisi’nden İstanbul milletvekili adayı, 1991 seçimlerinde de Doğruyol Partisi’nden Yalova milletvekili adayı oldu.
-70’li yıllarda Merhum Rahmi Üstel’in belediye başkanlığı döneminde Adalet Partisi’nden Yalova belediye meclis üyesi ve sonrasında da üç dönem gibi uzun bir süre İl Genel Meclisi üyesi olan Merhum Hikmet Yurdagül, 2007’nin 16 Ağustos’unda Hakk’ın rahmetine kavuştu.
1960 ihtilali sonrası gazete emekçilerinin bir mitinginde yaşadıkları, hayatında önemli değişikliklerin başlangıcı oldu. Mitingde bir afişte, ‘Çalışan gazeteciye jop, patrona hazır lop’ yazıyordu. Merhum Yurdagül, o sloganı aldı ve çalıştığı gazeteye manşet yaptı; işte o yazı Vakit’teki son yazısı oldu, işine son verildi.
Merhum Yurdagül, hemen akabinde kendi gazetesini çıkarmaya karar verdi; bir pedal makinesi ve birkaç el dizgisi ile Körfez gazetesini yayına soktu. Bir de Kartal’da Ekspres adlı gazete çıkarmaya başladı. İhtilalin ardından Yassıada günleri hayatında ikinci dönüm noktası olmuştu; Merhum Yurdagül’ün. Körfez gazetesi olarak duruşmalara katılan Yurdagül, 1963’te Talat Aydemir darbe girişimi sonrası bir köşe yazısının ardından gazete önüne gelen bir jip ile merkez komutanlığına götürüldü. Sonrasında tahkikata mahal yoktur denilerek aynı jiple serbest bırakıldı, ancak o günleri unutamamıştı ve aklında kalan bir detay; alındığı jip de serbest bırakıldığı jip de aynıydı ve jipin üzerinde HABERCİ yazıyordu.
Karar verdi; Yalova’da bir gazete çıkaracak ve adını da HABERCİ koyacaktı. İşte; 1963’te yayın hayatına başlayan HABERCİ bu şekilde doğdu. HABERCİ’nin kuruluşunun üzerinden tam 59 yıl geçti; gazetemiz, Cumhuriyetin 100 kuruluş yılı olan 2023’te 60. kuruluş yılında olacak.
……………………..
Kurucumuz Merhum Hikmet Yurdagül ile birlikte o yıllardan bugünlere, emek veren herkese, tüm okurlarımıza sonsuz teşekkürler.
HABERCİ’nin kuruluşundan bugüne emeği geçenlerden; ebediyete intikal etmiş olanlara bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz; mekanları cennet olsun. Hayatta olanlara sağlıklı, mutlu, huzurlu bir ömür temenni ediyor; saygılarımızı sunuyoruz.
..”Siyasetin doğru yapıldığına açıkçası pek inancım yok. Eskiden parti mensubu kişiler bu işi gönülden, inanarak yaparlardı. Şimdi partiler Mahmutpaşa tezgahı gibi oldu. Siyasete girecek kişi önce hangi partiden kazanabilirim diye düşünüyor. İnanç yok, ideal yok. Biz eskiden ne siyasiler, ne muhtarlar, ne bucak başkanları biliyoruz. Adamın önüne milyonları koysan tenezzül edip bakmazdı. Şimdi insanlar siyaseti ticaretleri için kullanıyorlar.”
..”Deprem sonrası yaşanan ekonomik zorluklar bir gerçeği ortaya çıkardı. Yalova’da artık bir Organize Sanayi Bölgesi kurulması bir zaruret haline gelmiştir. Bakın Gebze’de 3. OSB kuruldu; halkın refah seviyesi gözle görülür şekilde arttı. Aklı başında olan ve Yalova’yı seven her insanın organize sanayiye destek vermesi gerekiyor. Çünkü sanayisi olmayan bir memleketin kalkınması çok zor. Yalova’da; çevreye ve insana duyarlı bir sanayileşmenin gerçekleşeceğine inanıyorum.”
..”-60’lı yıllarda İstanbul valisi Niyazi Akın’dı. Beni de bir evladı gibi severdi. Yalova’ya sıkça gelir, halkla sohbet ederdi. Köyleri dolaştığımız bir gün Kocadere’ye de gitmiştik. Şimdiki şehitliğin yerinde birkaç mezar vardı. Vali sordu, ‘Kimin mezarları?’ diye. Ben de yörede yaşanan Yunan mezalimini anlattım ve burada bir şehitlik yapmayı önerdim. Olumlu buldu, hemen muhtarla konuştu. Bana, ‘Hikmet, hemen İstanbul’a git, Tatbiki Güzel Sanatlar’da bir proje hazırlat’ dedi ve görev verdi. Epey uğraştık, ama sonunda Kocadere Şehitlik Anıtı’nı yaptırdık. Harcamaları da Özel İdare’den İstanbul Valiliği adına karşılandı.”