Yükseköğretim Kurumu, “Yükseköğretime Geçişte Öğrenci Hareketliliği” hakkında bir rapor yayınladı.
Rapor, takdir ettiğim ve çok beğendiğim analizleri ve sayısal karşılaştırmaları içeriyor.
Kimileri de Yalova’nın Yükseköğretim’e yerleşmede 44. oluşunun ortaya çıkmasından dolayı YÖK’ün bu analizlerini beğenmeyip eleştirme yoluna gitmiş.
Ne olacak? Yalova’nın Yüksek Öğretim’e geçişte 44. olmasının gizlenmesi gelecek yıl başarı oranımızı üst sıralara mı taşıyacak?
Yalova eğitim camiası olarak öz eleştirimizi yapalım ve kendimizle hesaplaşalım.
İlimiz, depremin ardındaki senede Türkiye’nin birincisi oldu.
Uzun zaman, ilk ondaki başarı grafiğini korudu.
Ve Yalova’ya ne olduysa son on senede oldu.
Bunun birçok sebebi var.
Birincisi belki de en önemlisi güvensizlik.
Türkiye geneli böyle midir? Bilmiyorum ama öğretmenler, okul idarecilerine; okul idarecileri milli eğitim yöneticilerine; milli eğitim yöneticileri de genel merkez MEB yöneticilerine güvenmiyor. Güven ortamı olmadığı için de öğretmenler gönülsüz davranıyor ve elini taşın altına sokmuyor. Haliyle bu olumsuz durum başarısızlığı getiriyor.
Gelelim YÖK’ün analizlerine…
2021 YKS’ye başvuran aday sayısı 2.592. 390’dır.
Bir yükseköğretim programına yerleşen aday sayısı 815.365’dir. Lisans düzeyinde bu pastadan pay alan Yalova gençlerinin sayısı ise 2.245’dir. Bu sayı içinden 494 gencimiz Yalova Üniversitesi’ni tercih etmiş 1.751 gencimiz de farklı illeri seçmiştir. Bu demek oluyor ki Yalovalı gençlerimizin %78’i il dışında bir programı tercih etmiştir.
Yalova TYT’de 44. sıradaki yerini alırken Karabük, Hatay, Bingöl, Zonguldak, Sivas ve Karabük illeri bizden daha ön sıralarda başarı grafiği elde etmiştir.
Yalova’da bir ortaöğretim kurumundan mezun olan ve kent ikametgâhında bulunan gençlerimiz neredeyse Ankara ilinden öteye tercih yapmamışlar. Yapmışlarsa da illere göre sayıları üçü ya da beşi geçmez. 2.245 gencimizden 1.657’si on vilayete yığılmıştır. Yani bizim kentin gençlerinin %73’ü, İstanbul (499), Yalova (494), Bursa (119), İzmir (109), Kocaeli (101), Ankara (99), Sakarya (71), Balıkesir (66), Eskişehir (55), Çanakkale (44) illerinde yüksek öğrenim tercihinde bulunmuştur.
Bir de ön lisans programlarını yani iki yıllık meslek okullarını tercih eden Yalovalı gençlerin seçimleri var. 1.673 gencimiz iki yıllık okulları tercih etmiş. 1.985 öğrencimiz lisans programına yerleşmeyi başarmış. Toplam 3.658 gencimiz üniversiteli olmuş.
Tabi ki burada iki farklı değerlendirme mevcuttur. Birincisi o yıl mezun olan ortaöğretim öğrencileri üzerinden yapılan değerlendirmedir ki birinci bölüm bu bilgileri içerir. İkinci istatistik ilin ikâmetgâhında olan mezun olduğu yıl yerleşememiş beklemeli öğrencilerin de dahil olduğu analiz bölümüdür ki rakamsal oranların değişmesine neden olan durum budur.
Bir de yabancı uyruklu olup özel sınava giren ve kent ikâmetgâhında olan öğrenciler mevcuttur. Toplamda rakamların değişmesine sebep olan durumlar bunlardır.
Bütün bu verilerin ışığında gençlerimizi üniversiteli yapmada tüm iller arasında 44. olmayı başarabildik.
YÖK’ün yayınladığı istatiksel çalışmalar, her ilin gençlerinin tercihlerini yansıtmada faydalı bilgiler içermektedir. Bakınız! Mesleki eğitime yönelen gençlerimizin oranı %0,5 iken dört yıllık lisans parogramlarını tercih eden gençlerimizin yüzdesi %0,6’dır.
Rakamlar, Yalova’da eğitim-öğretim işlerine ilgi gösteren herkesin canını sıksa da bu sonuçları üstlenecek olanlar, ilimizde son on yıldır eğitimin kaptanlığını yapan kişilerdedir.
Şimdi Yalova Valiliği bu istatistikleri göz önüne alarak Milli Eğitim bünyesinde eğitim-öğretimin mutfağında uğraş veren öğretmenler üzerinde bir çalışma yapmalıdır. Öğretmenlerin mutsuzluğunun nedenlerini sorgulamalıdır. Siyasiler de eğitim yöneticiliği seçimlerine yaptığı etkileri gözden geçirmelidir. Sendikalar, şapkalarını önüne koyup “Benim adamım olsun da kim olursa olsun” mantığının yanlış bir tercih olduğunu en ince ayrıntılarına kadar değerlendirmelidir.
Elimde tebeşir hala sınıftayım. Otuz iki yılımı eğitim işlerine verdim. Eğitim-öğretim mutfağının tam içindeyim. Birçok konuları defalarca anlattım. Doğru bir tane, yanlış ise onlarca. Fakat ne hikmetse muhataplarıma meselenin inceliğini kavratmada başarılı olamadım. Yalova’da akademik liseler bazında proje okulunun iki tane olması yanlış. Bu uygulama akademik liselerdeki başarısızlığa sebep olurken proje okulu olarak seçilmiş meslek liselerini olumsuz yönde etkilemiştir. Proje okulları için belirlenen başarı sırası %10 luk dilime giren öğrenciler için ayrılmıştır. Halbuki Yalova’da bu oran %20’ye yaklaşmaktadır. % 20 ye kadar çıkan yüzdelik dilim, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ölçütlendirdiği Proje Okulları ilkelerine uymamaktadır.
Akademik lise sınıflaşma oranının toplam öğrenci sayısına göre azalması daha büyük yanlış. Oranı tutturmak için sınıf öğrenci sayılarını artırmak ise katmerli yanlış. Bunları kibarca yazdım. Defalarca dile getirdim. Fakat bu seslenmemi kimse dikkate almadı. Hele Yalova Lisesi gibi kent vizyonunda devasa büyüklüğe sahip okulun bu hale getirilmesinin izah edilebilir bir tarafını göremiyorum. Adrese dayalı öğrenci kaydı yapan 50 derslikli okul ortadan kayboldu. Bu açığın kapanması mümkün gözükmüyor. Böyle giderse tüm iller arasında oransal olarak 77.’liğe doğru yelken açmamız kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımızda durmaktadır.
Yalova eğitimini, öğrencilerini velilerini düşünmeyan, siyasileri bile oldu-bittiye getiren birkaç milli eğitim yöneticisinin tercihlerine Yalova ili kurban edilmemelidir. Onlar Yalova’dan gitti. Biz hala işin içinden çıkamıyoruz. Onlar gitti ve bittiyse kurdukları plan ve bıraktıkları miras da yok edilmelidir.
İsterseniz şöyle yapalım: Yalova için mini bir milli eğitim şurası toplantısı yapılsın. Eğitimin dertleri masaya yatırılsın. İdarecileri, öğretmenleri, velileri, okul aile birliği temsilcileri ve öğrenci gruplarını dinleyiniz. Bizim geminin rotadan nasıl çıktığını farkedeceksiniz.
Ben yazdım.
Kızdığım için değil, Yalova’yı dert edindiğim için yazdım.
Eğitim işlerini en iyi eğitimin mutfağında olan bilir. “Yok efendim, bizde eğitim işlerinden falanca sorumludur. O nerse o olur” gibi bir mantığa sahipseniz iyi biliniz ki bizim gemi yakında karaya vurur.
Benden söylemesi…