1962 yılının Şubat ayında TBMM’de Yalova kasabasının güneye bakan yamaçlarının heyelânlı bölge olduğu gerçeği tartışmaya açılıyor ve verilen bir soru önergesine İmar ve İskân Bakanı yazılı cevap veriyor.
Peki Yalova’nın geçmişini ve gerçeğini bilen yerel meclis üyeleri bu kentte var mıdır?
Bir kentin tarihi, geçmiş birikimlerinden oluşur. Hangi bürokrat Yalova’nın geçmiş birikimlerinden haberdardır?
İşte bir kez daha 60 yıl önce hemen hemen aynı aylara denk gelen bir zaman diliminde Yalova’nın güney yamaçlarında ortaya çıkan heyelân gerçeği hakkında İmar ve İskan Bakanı’nın cevabını sizlerle paylaşıyorum.
Geldiğimiz noktada kimi suçlayacağız?
Tam 60 yıl önce yapılan teşhişi görmeyen yerel yönetimlerin hangisini sorumlu tutacağız?
Oraya imar iznini hangi belediye meclisi verdi? Kimler bu oylamada oy kullandı?
İyisi mi sorgulamayalım.
Bakanlığın yazılı cevabını hep birlikte okuyalım.
İstanbul Milletvekili Reşit Ülker’in, Yalova ilçesinde heyelan bölgesi olarak kabul edilen yerde toprak kaymasını önleyecek tedbirlerin alınması için inceleme yapılmasının düşünülüp düşünülmediğine dair sorusunu İçişleri Bakanı Ahmet Topaloğlu ve İmar ve İskân Bakanı Muhiddin Güven’e soruyor.
Soru :
İstanbul’da Yalova ilçesinde kasabanın arkasına isabet eden bir kısım, heyelan bölgesi kabul edilmiş ve bu kısımda inşaata ruhsat verilmemektedir. Yerinde inceleme yapıldığı zaman görüleceği üzere bu bölge pek küçük bir yer olduğu halde idare tarafından tehlike arz etmeyen yerler de bu bölgenin içinde sayılmış ve vatandaşın mülkü kullanılmaz hale gelmiştir. Ayrıca yerinde görüleceği üzere, toprak kayması ufak ve lokal bulunmakta, yetkililerin ifadelerine göre bâzı teknik önlemlerle tehlikenin giderilebileceği ifade edilmektedir. Bu yere yeniden bir teknik heyet gönderilerek sınırların gözden geçirilmesi ve kaymayı önleyecek tedbirlerin alınması için bir inceleme yapılması düşünülmekte midir? Böyle bir şey düşünülmüyorsa uygulanan yasaktan dolayı vatandaşların hakları zarar ve ziyanları ne yolda telâfi edilecektir?
İçişleri Bakanlığı, konunun muhatabı olmadığını yazılı olarak bildirdi.
İmar ve İskan Bakanı Muhiddin Güven, İstanbul Milletvekili Reşit Ülker’in soru önergesine yapılan bilimsel araştırmaların raporu doğrultusunda cevap verdi.
“Yalova ilçesinde heyelan bölgesi olarak kabul edilen yerde toprak kaymasını önleyecek önlemlerin alınması için bir tetkikat yapılmasının düşünülüp düşünülmediğine dair İstanbul Milletvekili Reşit Ülker tarafından verilen yazılı soru önergesine ait cevabın ilişikte sunulduğunu arz ederim. Muhiddin Güven İmar ve İskân Bakanı
Yalova kasabasında heyelan bölgesi olarak kabul edilen yerde toprak kaymasını önleyecek tedbirlerin alınması için yeniden inceleme yapılmasının düşünülüp düşünülmediğine dair İstanbul Milletvekili Reşit Ülker tarafından verilen yazılı soru önergesine cevaptır.
- Yalova kasabasının güney yamaçlarının heyelana müsait ve yer yer heyelânlı bulunduğu eskiden beri bilinmektedir. (Türkiye depremleri izahlı katoloğu sayfa: 148) Dr. Jeolog E. Lahn’ın 1 . 7 . 1952 tarihli Yalova kasabası jeolojik durumu hakkındaki raporunda bu durum açıklanmış bulunmaktadır.
- 14 . 7 . 1955 tarihinde tasdik edilmiş bulunan imar plânında mezkûr sahalar iskân dışında bırakılmıştı. Bilâhare imar plânında inkişaf sahalarının genişlemesi için kaza kaymakamı başkanlığında teşkil olunan, Belediye Reisi, Bayındırlık Müdürlüğü temsilcisi, Belediye Mühendisi, İller Bankası Jeologu, Bakanlığımız şehircilik harita uzmanlarının katıldığı İmar Komisyonu’nun 27 . 1 1 . 1959 tarihli raporunda da kasaba güneyindeki yamaçların heyelânlı ve inkişafa uygun bulunmadığı tesbit olunmuştur.
- Belediyenin 15 . 12 . 1959 tarihli itirazı üzerine durum bir defa da Bakanlığımız Jeologu Sezai Altan’a mahallinde incelettirilmiştir. Adı geçenin 5 . 1 . 1960 tarihli raporunda, mezkûr yamaçların tümünün heyelana müsait ve yer yer heyelânlı bulunduğu, direnaj kanalizasyon ve istinat duvarları gibi gerekli tedbirler alınmadan inşaat yapıldığı takdirde bugün heyelânsız olan diğer kısımlarda da heyelanın başlıyacağı, yapılacak tesislerin belediyesinin malî imkânları dışında görüldüğü, 27 . 11 . 1959 tarihli imar komisyonu raporunda belirtildiği gibi heyelânsız müsait başkaca inkişaf sahalarının bulunduğu belirtilmiştir.
- Şehir ve kasabalarda iskân sahalarının tesbitinde kamu menfaatinin göz önünde bulundurulması icabetmektedir. Bu bakımdan tesbitte göz önüne alınan çeşitli faktörlerden belediye hizmetlerinin sahaya kolay ve ucuz olarak getirilmesi imkânı başta gelen bir husustur. Belediye hizmetlerinin yerine getirilmesi birtakım külfetlere sebep olacak heyelânlı yamaçların iskân sahasına alınması şehircilik bakımından Bakanlığımızca uygun görülmemiştir. Bahis konusu heyelânlı mıntıkanın elbette ki, bir imar ve iskâna tâbi tutulacak vasıfta düşünülmesi bizim de gayemizdir. Fakat mükerrer mütehassıs elemanların vermiş oldukları raporlar maalesef bizi bu isteği yerine getirmekten mahrum bırakmaktadır. Dolayısiyle, üzüntümüzü beyan etmek isterim, fakat, tamamiyle teknik bir mesele olan bu halin yine teknik elemanlarca izalesi cihetine gidilmesi gerekmekte olduğuna göre, daha üst bir merciin meseleyi ele alması elbette ki, daha doğru olacaktır. Bu bakımdan Yalova Belediyesi’nin İstanbul Üniversitesi’ne müracaat etmesi ve oradaki mütehassıs elemanların incelemesine meseleyi arz etmesi ve bu şekilde neticeyi kıymetlendirmesi daha doğru olacaktır. Eğer elde edilecek raporun muhtevası müspet bir netice arz edecek olur ise elbetteki bakanlık, bu müspet muhtevanın karşılığında gerekeni düşünecektir.”
Bakanlık, olumsuz görüşünü “Heyelânlı yamaçların iskân sahasına alınması, şehircilik bakımından Bakanlığımızca uygun görülmemiştir.” kararıyla açıklamıştır.
Bakanlığın uygun görmediği imar engelini meskun mahal kurma iznine çeviren kimdir?
1955 yılından 1962 yılına kadar tartışılan bu konu şimdi bir kez daha karşımıza çıkmıştır.
Bu binalar onarılsa dahi Yalova’nın arka tarafına isabet eden güney yamaçlarında yine heyelân olacaktır.
Tıpkı deprem gibi.
Yalova’nın değişmez bir başka gerçeği, bilinen mahaldeki heyelân olayıdır.