Haber / Zeynep TAŞTAN
Yalova Barosu’nda bir araya gelen platform üyelerine değerlendirmeyi Dönem Sözcüsü Hakim Menteş ve Avukat Vasfiye Tülay Yüksel yaptı. Millet Bahçesi’nin arazisinden bahseden Dönem Sözcüsü Menteş, “Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunan gönüllüler olarak Millet Bahçesi gibi temelinde halkın rahat nefes alacağı yeşil alanların yaratılmasına karşısında olamayacaklarını ancak Yalova Millet Bahçesi projesindeki en büyük sorunun seçilen yer olduğudur. Proje hakkında ilk bilgiler 2019 yılında gelmeye başladı ve o zamandan beri mücadele devam etmektedir. Burada sorun, tarımsal araştırma ve geliştirme için kullanılan ve üzerinde Türkiye’deki birçok meyve ağacının genetik örneklerinin korunduğu değerli toprakların başka amaçla kullanılmasıdır. Projenin durdurulması için TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, TMMOB Mimarlar Odası ve vatandaşlar birlikte dava açtı. Dava Bursa 2. İdare Mahkemesi 2020/493 Esas no. ile devam ediyor. Mahkeme bilirkişi raporu bizleri haklı buldu ve projede kamu yararı olmadığını bildirdi. Nisan 2021’de basın açıklaması yaptık. Devamında da birçok kez basına konu hakkında bilgilendirme yaptık. 3 Kasım günü iktidar partisi yetkilileri alanda temel atma töreni yaptı. Fakat bizlerin bir hafta sonra 10 Kasım Çarşamba günü aynı noktada basın açıklamamıza valilik izin vermedi. Kanunun belirlediği işlemler tamamlanmadan alelacele başlanılan Millet Bahçesi inşaatının durdurulması için 26 Kasım Cuma günü Yalova Valiliğine ve Belediye Başkanlığına inşaatın durdurulması için dilekçeler verildi” dedi.
Avukat Vasfiye Tülay Yüksel de süreci hukuki olarak yakından takip ettiklerini, gerekli izinler alınmadan başlanılan inşaatın durdurulması için verilen dilekçelere cevap verilmemiş olması ve inşaatın devam ediyor olması sebebiyle görevini yerine getirmeyen görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulacağını ifade etti. Tema Vakfı Yalova İl Temsilciliği adına Valilik Toprak Koruma Kurulu Üyesi ve Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü eski Müdürlerinden Emin Ergün de son sekiz yılı idarecilik olmak üzere 34 yıl süresince Araştırma Enstitüsü’nde görev yaptığını ifade ederek, enstitüsünün kuruluşundan bugüne gelinen nokta ile ilgili bilgiler aktardı. Ergün, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Ülkede tarımın geliştirilmesi, Türk çiftçisine modern tarım tekniklerinin öğretilmesi amacıyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinde araziler satın alınarak çiftlikler oluşturmuştur. “Yalova Benim Kentim” diyerek kente özel bir ilgi duyan Atatürk, 1929 yılında Yalova’da Millet Çiftliği ve Baltacı çiftliği olmak üzere iki adet çiftlik kurmuştur. Bu çiftlikler 1937 yılında bedelsiz olarak hazineye bağışlanmıştır. 1961 yılında Tarımsal AR-GE faaliyetlerinde bulunmak üzere Millet Çiftliği arazisi üzerinde bugünkü adıyla Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü kurularak faaliyete geçmiştir. Kuruluşundan itibaren birçok yeniliklere imza atan Enstitü, Bahçe Bitkileri konusunda Ar-Ge çalışmalarını yürüten Tarım Bakanlığının en önemli kuruluşlarından biridir. Genetik kaynaklarında 3700’ün üzerinde çeşit veya tip muhafaza edilmektedir. 120 civarında yeni çeşit geliştirerek Türk tarımına kazandırmıştır. Kivi ve kültür mantarı, organik tarım, bodur meyve yetiştiriciliği gibi pek çok konuda öncülük yapmıştır. Yaklaşık 1200 dekar alanda faaliyetlerini sürdüren Araştırma Enstitüsünün, 1474 ada, 12 parselde bulunan 113,4 dekar arazisi üzerinde Millet Bahçesi kurulması için girişimler başlatılmış ve 20.05.2020 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı ile TOKİ tarafından Millet Bahçesi yapılmak üzere tahsisi yapılmıştır. Tarımsal AR-GE faaliyetlerinin yürütüldüğü ve üzerinde şu anda meyve genetik kaynakları bulunan I. Sınıf tarım alanının Millet Bahçesi yapılmak istenmektedir. Konuyla ilgili tahsisin iptali ve yürütmenin durdurulması amacıyla davalar açılmıştır. Bilirkişi heyeti söz konusu alanın Millet Bahçesi yapılamayacağını raporunda açıkça belirtmiştir. Mahkeme henüz sonuçlanmadan, 1/1000 ölçekli plan yapılmadan, Toprak Koruma Kurulu Kararı Bakanlık tarafından onaylanmadan, Zeytinlik vasfı değiştirilerek, üzerinde halen meyve genetik kaynakları ve Türkiye’nin ilk kivi parseli varken, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün olumsuz görüşüne rağmen, hukuka aykırı olarak Millet Bahçesi yapımına başlanmış ve devam etmektedir” dedi. Açıklamada Sahil Camii konusu da değinildi. Sahil Camii’nin ilk büyük depremde oluşabilecek dalgalardan zarar göreceğini söyleyen Platform Sözcüsü Hakim Menteş, “Sahil Camii Projesi gene Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitü arazisi üzerine sahilde inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu projedeki en büyük sorun olarak gene karşımıza proje için seçilen yer çıkmaktadır. Bunlar; Araştırma Enstitüsü arazisi üzerinde olması, İstanbul Deniz Otobüs terminali yanında ve Yalova’nın ana giriş yolu üzerinde konumlanmasından dolayı ciddi trafik sorunu yaratacak olması, Depremde oluşabilecek dalgalardan zarar görme ihtimalinin yüksekliği, Birkaç yüz metre içinde iki adet camii olması, Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürü’nün bu camii için kurulan derneğin başkanı yapılması ve bu proje hakkında da birçok etkinlik yapılmış olmasıdır. Projenin durdurulması için Ziraat Mühendisleri ve Mimarlar Odası tarafından dava açıldı ve dava Bursa 3. İdare Mahkemesi Esas No: 2021/14. Sayı ile devam ediyor. Yerel mahkeme yürütmenin durdurulması kararını vermiş ama bu karar üst mahkeme tarafından ivedi bir şekilde kaldırılmıştır” şeklinde konuştu. Salonda bulunan diğer katılımcılar ise Millet Bahçesi, Sahil Camii, Adliye binası gibi projelerin arkasında tüm Araştırma Enstitüsü arazisinin başka amaçlarla kullanılması olduğu görüşünü dile getirdiler.