<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
AZ TEHLİKELİ İŞYERLERİ VE KAMU KURUMLARI İÇİN ZORUNLULUK BAŞLADI
1 Ocak 2025 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan İSG zorunluluğu ile alakalı uyarılarda bulunan İş Güvenliği Uzmanı Uğur Daban, işyeri hekimleri ve işyeri hemşirelerinin ilgili işletmeleri belirli periyotlarla ziyaret etmesi gerektiğini ifade etti..
Haber / Zeynep TAŞTAN
1 Ocak 2025 itibarıyla İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kapsamı genişletildi. Daha önce yalnızca çok tehlikeli ve tehlikeli sektörlerde zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, artık az tehlikeli sınıftaki işletmeler ve kamu kuruluşları için de geçerli hale geldi. Bu düzenlemeyle birlikte İş Güvenliği Uzmanı Uğur Daban, işyeri hekimleri ve işyeri hemşirelerinin ilgili işletmeleri belirli periyotlarla ziyaret etmesi gerektiğini ifade etti.
‘SUİSTİMAL EDİLİYOR’..
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İSG-Katip Sistemi üzerinden takip ediliyor. Bu sistem, hizmetin fiilen verilmesini ve uzmanların işletmelere atanmasını kayıt altına alarak işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlıyor. Ancak bazı fırsatçılar, bu sistemi kötüye kullanarak işverenleri dolandırma yoluna gitti. Özellikle ekonomik sıkıntılar nedeniyle hizmet almak zorunda olan işletmeler, bazı kişi veya firmalar tarafından kandırılarak hizmeti alıyormuş gibi gösterildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İş Güvenliği Uzmanı Uğur Daban, “Şöyle ki bu konuda hizmet verdiğini iddia eden bir takım firmalar ya da kişiler az tehlikeli sınıfta bulunan ekonomik darlık sebebiyle de bu konudaki çözüme yanaşmak zorunda hisseden kendini işverenleri basit rakamlarla peşin ödemelerle ya da yıllık toplam ödemelerle sistemden tanımlayıp daha sonrasında kısa zaman sonrasında aynı sistemden süreleri iptal ederek ya da atamış olduğu iş sağlığı güvenliği profesyonellerin atamalarını kaldırarak işverenleri aslında sorumluluk paylaşmadan peşin ödediği rakamla dolandırmış oldular. Bu usul sebebiyle aslında almadıkları hizmet için peşinen ödenmiş olan, yıllık ödenmiş ya da belli dönemlik olarak fatura edilip ödenmiş olan bir hizmet oluşmuş oldu. Bunun önüne geçmek için tavsiyemiz şudur ki, ödeme periyotlarında ilgili dönemi kapsayan İSG Katip üzerinden yani bakanlığın resmi programı üzerinden sözleşmelerin devam ettiğini, iş sağlığı güvenliği profesyonellerinin atanmış olan profesyonellerin o süreçlerde hala atanmışlığının devam ettiğini gösteren evrak istesinler, talep etsinler. Her ödeme öncesinde de bu şekilde bir mekanizmayla ödedikleri rakamların havaya gitmediği, gerçekten hizmet aldıkları ve üzerlerine atanmış, iş yerlerine atanmış olan iş sağlığı, güvenliği profesyonellerinden bu hizmeti aldıklarını ispat etmiş olurlar. Ziyaret, diğer iş ve işlemler ayriyeten takip edilmelidir. Çünkü bunlar yapılması gereken risk analizleri, ağrı durum ve elem planları, tatbikatlar, elektriksel güvenlik kontrolleri, ortam ölçümleri daha bunun gibi bir sürü başlığın iş sağlığı güvenliği profesyonelleri takibi gerekir” dedi.
İŞVERENLER NE YAPMALI?
Bu tür dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için işverenlerin dikkat etmesi gereken bazı hususları paylaşan Daban, “Ödeme yapmadan önce, İSG-Katip üzerinden atanmış profesyonellerin hala aktif olup olmadığını kontrol edin. Her ödeme döneminde, iş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin atamalarının devam ettiğini gösteren resmi belgeleri talep edin. Ziyaretlerin, risk analizlerinin, acil durum planlarının, tatbikatların, elektrik güvenliği kontrollerinin ve ortam ölçümlerinin düzenli yapıldığını takip edin. Böylece işverenler, hizmetin gerçekten verildiğinden emin olabilir ve yasal yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirebilir” dedi.
‘AÖF SERTİFİKASI ÇÖZÜM DEĞİL!’
İSG konusunda devletin AÖF ile birlikte bir çözüm üretmeye çalıştığını fakat yeterli olmadığını söyleyen Daban, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda yani az tehlikeli sınıftaki işverenlere devletin önermiş olduğu bir çözüm daha var. O da eğer belli sayının altında çalışanınız varsa alacağınız bir eğitimle, alacağınız bir sertifikayla iş güvenliği hizmetlerini sırtlanabilirsiniz diyor devlet. Ama burada bir boşluk da var. O da şu sadece iş güvenliği hizmetlerini sırtlanabilirsiniz diyor. İş sağlığı hizmetlerini aile hekimlerinden alarak bir çözüm üretebileceği söylüyor. Ama işin %95’ini oluşturan yani iş sağlığı güvenliği hizmetlerinin %95’ini oluşturan iş güvenliğinde yapılması gereken hususlar o kadar çok ve çeşitli ve o kadar çok mevzuata dayanır ki bunu işveren kendi sırtına aldığında, kendi İSG katipten bu sertifikayı edinse bile kendi sırtına aldığında oluşacak olan kusurlar ya da ileride oluşacak olan kaza ve benzeri hususlar işvereni çok ciddi külfetlerin altına sokabilecektir. Bunun yerine İş Sağlığı Güvenliği Hizmetlerini profesyonellerden satın almak ve sistemi takip ederek evrak ve dökümantasyon ve gerekli olan tüm hizmetlerin takibini yapmak hem daha efektif hem daha ucuz bir yöntem olduğunu söyleyebilirim.”