Bugünkü manşet haberimiz; Termal ve çevresinde neler oluyor?
Ele alınan konu; 1/50 binlik plandaki belirsizliğe rağmen, Gökçe barajını riske sokacak alanda, dere yatağına yakın bölgede devam eden inşaatlar..
Yolu olmayan, altyapısı olmayan yere mikserler nasıl girip çıkıyor bir tarafa; tonlarca hafriyat nereye dökülüyor, hafriyat döküm alanı neresi?
………………..
Aslına bakılırsa konu, sadece Termal özelinde ele alınacak ve geçiştirilecek bir konu değil..
Yalova’da devam eden OSB yatırımlarının inşaat sahasına gidip göreniniz var mı; bilemiyorum..
Hakikaten sözle anlatılacak yatırımlar değil; görmeden-incelemeden yatırımların büyüklüğünü anlamak da anlatmak da zor..
Dağlar deliniyor, kaldırılıyor..
Düz zeminden bahsetmiyorum; haritadan silinen dağlardan çıkan hafriyat için binlerce iş makinası, kamyon bölgede..
Günde on binlerce ton hafriyat taşınıyor; bir yerlere..
Şehir, bölge, ülke ekonomisi açısından, istihdam alanlarının açılması bakımından neler olup bittiğinin, yakın gelecekte kazanımlarımızın neler olacağının gayet farkındayız..
Ülkemize sağlanacak katma değer..
Şehrimizin kavuşacağı gelişmişlik, halkımızın refah düzeyinin artması ve diğer bir yığın fayda..
Bunların hepsini biliyor, görüyor ve kabul ediyoruz..
Ancaak..
Hiçbir gelişmişlik göstergesi, hiçbir gerekçe; yasaların görmezden gelinmesine, yönetmeliklerin devre dışı bırakılmasına, çevre ve doğanın hiçe sayılmasına kılıf olamaz..
Dedik ya..
‘Termal özelinde değil, Yalova genelinde gelişmelere bakmak lazım’ diye.
OSB’lerin inşaatlarında Termal’de çıkanın milyon katı hafriyat var..
Termal’deki doğa doğa da..
Termal’in ormanları, dere yatakları önemli de..
Yalova’nın doğu bölgesinde, sanayi yatırımlarının, OSB yatırımlarının olduğu alanlar kurtarılmış bölgeler mi?
Oralarda canlı yaşamıyor mu, o bölgenin su kaynakları, dere yatakları değersiz mi?
Şunu söylemek istiyorum..
Adam pgibi bir denetleme mekanizması işletilmeli..
Bir küçük esnafın dükkanının önüne çıkardığı meşrubat kasasına ceza üstüne ceza yazılırken.. Onca zabıta, esnafın tepesine dikilirken. 300-500 m2 arsa sahibi vatandaş, arsasına işyeri ya da konut yapacağı zaman, ‘sağdan üç metre, soldan üç metre, arkadan 6 metre çek’ diyen, ‘çıkardığın toprağı nereye döktün?’ diye soran yasa koyucuları ve uygulayıcıları, denetleyicileri.
Muhatabın adı sanayici olduğunda, bırakın denetlemeyi, hesap sormayı; yanlarına bile yanaşamıyorlar..
Adalet herkese lazım diyoruz ya.. Lafta değil icraatta görmek gerek; adaletin, yasa ve yönetmeliklerin herkese, her kesime eşit uygulanıp uygulanmadığını.
Küçük esnafa başka, sanayiciye başka adalet olmaz..
Zengine başka, garibana başka yasa ve yönetmelik olmaz..
300 m2 arsaya uygulanan denetim; 300 dönümlük, 300 bin dönümlük arazideki yatırımlara da uygulanmalı..
100 m2 tabanlı inşaatın hafriyatına gösterilen titizlik; otellerin, sanayi tesislerinin inşaatlarından çıkan yüzlerce-binlerce ton hafriyata da gösterilmeli..
Sahi.
Yüzölçümü ülkenin en küçük vilayeti olan Yalova’da.
100 metre, 200 metre oturumlu binanın hafriyatının bile nereye döküleceği sıkıntı yaratırken, sorgulanırken..
Binlerce-on binlerce dönüm tabana oturan onlarca sanayi kuruluşunun, OSB firmasının hafriyatları uzay boşluğuna dökülmediğine göre!!
Bu hafriyatlar nerelere dökülüyor?
Bu işleri kim denetliyor?
Kaç kamyon için, kaç ton için, kaç dönüm döküm alanımız var, çıkan ne-dökülen ne, göstermelik zabıtlar-tutanaklar değil, gerçek rakamlar nedir-ne değildir?
Merak eden var mı?
Soran-sorgulayan var mı?
Kamu adına hesap soran var mı?
