<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Pek garib bilim

26.03.2025 14:14
0
A+
A-

Sık nufuslu, nadasa bırakacak kadar dahi tarım alanı olmayan ve ekonomik anlamda oldukça fakir olup, böyle sebeblerden dolayı toprağın yorgun ve verimsiz olduğu bir ülke için umut var mıdır? Bu soruya benim cevabım ‘Evet’ olacaktır!

Uyuşturucu kaçakçıları, hem de derme çatma yöntemler ile 8 kata kadar daha fazla ürün vermekle kalmayıp farklı iklimlere ve narkotiklerin kullandığı tarım zehirlerine dirençli Koka ırkları üretmeyi başarabiliyor! Ayrık otlarını, kanser otlarını ve hastane mikroplarını da bilinçli olarak değil tam tersine kazara imal etmeyi başarmıştır insanoğlu! Peki ya bu başarımızı süper buğday, süper mısır, süper pirinç, süper şeker kamışı; veya süper sığır, süper keçi, süper manda vs elde etmek için tekrarlamıyor olmamızın sebebi nedir? Kaldı ki bu anlattığım herşeyi şu ana kadar bilimum genetik mühendisliği tekniği ve egzotik kimyasallar olmadan başarmamış mıydık?

Bu anlattığım şeyler sadece tarım ve hayvancılık anlamında da geçerli değil! Mesela Arnold Ehret adlı bir diyetisyen tamamen bilimsel amaçlarla oruçlar tutmaya başlamış ve yavaş yavaş ilerleterek bir kaza sonucu öldüğünde 70 gün kadar hiçbirşey yemeden durabilecek noktaya kadar gelebilmiş; ki bu sırada günlük işini gücünü de hiç aksatmıyormuş!

Fizik, Kimya, Biyoloji, Astronomi, Jeoloji gibi anlamlarda anlaşılması istenmeyen pek çok şey var. Eski insanların elde ettiği pek çok veriyi maalesef günümüzde ‘Uçtu-Kaçtı’ ve ‘Hurafe’ gibi görüp onların engin birikimlerinden yararlanmayı ısrarla reddediyoruz! Katı dogmalar ve doktrinlere boğulmuş durumda bütün insanoğlu! Aslında ilginç bir şekilde bizi mahrum bıraktıkları şeyler arasında ortodoks bilimin ve ortodoks bilimcilerin dahi inkar edemediği bir sürü şey de var!

Ben raftan indirilme sırasının sıcak füzyona geldiğini zannetmiştim; ama arada Toryum, Mikro Reaktörler ve Breeder Reaktörler gibisinden şeyler varmış! Mesele aslında her zaman enerjidir ve enerji idi! Ne kadar çok enerji, o kadar çok bolluk! Bu formül tarih boyunca istisnasız işlemiştir. Sanayi devrimine kadar petrol ve doğalgaz yoktu; aslında Roma döneminde icad edilen buhar motorunu kullanmak kimsenin aklına gelmemişti… Uranyum ise; bırakın kullanmayı, birkaç jenerasyon öncesine kadar böyle birşeyin varolduğundan dahi haberdar değildi insanoğlu! Gerçi İndüs yazısı, Quipu sistemi, Voynich el yazması, Linear A ve Vinca tabletleri gibisinden şeyleri çözmek konusunda oldukça isteksiziz! Bilmek istemediğimiz şeyler mi var yoksa? Gözümüzle gördüğümüzde dahi kabul edilmesi istenmeyen şeylerin var olduğunu bilmiyor değiliz; olmaması gereken hayvanlar olmaması gereken yerlerde gözlemleniyor, bazı yerlerde deyim yerindeyse fosil katmanları şaşırmış, radyometrik tarihlemeden aşırı garib tarihler çıkabiliyor…

Altın yenecek birşey değildir! Ekmek yoksa altın işe yaramaz! Bir yerde hata yapacaklar emin olun! Karolenj Rönesansında emekleyen medeniyetin sonuna geldik gibi!

Kapitalizm bir zamanlar inovasyonun öncüsüydü ama şu anda tam aksine tıkayıcısı! Doğu Roma dönüştü; Batı Roma ise tümden yerle yeksan oldu…

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Δ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.