Trigonometri tablosunda Tanjant’ın değeri sonsuza doğru gider ve ondan sonra eksi sonsuzdan yeniden başlar…
Matematik, günümüzde formüllere boğulmuş durumda. Hiç duygu yok. Halbuki matematiğin temeli felsefe değil midir? Artı ve eksi sonsuzları ele alırsak çember gibi tek bir noktada birleşiyor olmasınlar sakın? Tabi uzunluklar sonsuz olduğu için eğrilmeye başladığı yeri gözlemlememiz imkansız gibi. Veya başka birşey: 0,9999… neden 1’e eşit olsun ki? Başka birşey daha: dört işlemde sayıların aldığı şekillerin hiç mi sanatsallığı yok? İnsan yapımı sanatlardan neyi eksik bunların?
Dünya hayatı zor ve acılı. İnsan dediğimiz canlı zannettiğimiz kadar akıllı değil. Akıl mantık bir yerde tıkanıyor. İnsanoğlunun ortodoks bilimin kabul etmeyi reddettiği yetenekleri var. Çok önemli bir tezi John Nash yazdı.
Teknolojik tekillik gelecek veya gelmeyecek. Gelse bir dert, gelmese bir dert. Distopyalara dönmek ile ilkel tarım toplumlarına dönmek arasında kaldık. Dua edelim ikisi de olmasın. O kadar da akıllı değiliz. John Nash iyi tesbit etmiş. 2+2’nin 4 olduğunu anlatmak bazen o kadar zor ki. İlkokul çocuğu yapar ama üniversite mezunu yapamaz. Mesele aptallık değil yobazlık. Yoksa dediğim gibi aslında çok basit.
1984 ve Cesur Yeni Dünya. Alternatifi de Nazcalar ve Mayalar gibi yerle yeksan oluş. Ama belli de olmaz. Zaten bu dünyada herşey geçicidir. Bu dünyadaki herşey onların olsun. Zaten turşusunu kursalar ne olacak? Beyin kıvrımlarının gıdıklanması iyi birşeydir. Matematik sıkıcı hale getirildi. Bol bol formül ve hiç düşünmek yok. Bir de algoritmalar var tabi. Yazılımcılığı sorarsanız bana zaten ömrü suni olarak uzatılıyor; Tıpkı matbaanın Osmanlıya geç gelmesi gibi…
Matematik herşeyin temelidir veya değildir. Ama en azından filin tutulabileceği ve kavranabileceği bir yer olduğu kesin gibi diyeyim. Sonsuz ile uğraşmak oldukça zor olabilir; ama pek çok şeyin sırrı da gene Sonsuz kavramında olabilir. Tabi ‘Herkes uğraşsın’ demiyorum; birileri uğraşsa ve geri kalan kimselere de elde ettiği verileri anlatsa o da aynı işi görür.
ABD’deki halk, sorunun kaçak göçmenler olduğunu zannediyor. Halbuki esas iyi işleri lokallerin almasını engelleyenler legal olarak gelenler; kaçak göçmenler zaten en kötü işleri yapıyor; buna karşın iyi işleri alma potansiyeli olan kimseler zaten ABD’ye legal olarak gelip yerleşebiliyor. John Nash ve oyun teorisi bu tarz konularda iş görür mü? John Nash çok akıllı bir adamdı ve aynı zamanda da şizofren idi. Muhteşem buluşların mucidi olan Nikola Tesla da hem şizofren hem de epilepsi idi!
Ölümden korkuyoruz. Acı çekmeyi de hiç sevmiyoruz. Zaten bilim ve felsefenin kökeni bu gerçekler değil midir? Gerçi ölüm korkusu olmasa hayatta kalmamız mümkün olmazdı çünkü ölüm korkusu bizi delice şeyler yapmaktan alıkoyar. Ama özellikle bazılarımız için de korkunç bir acı kaynağı ve yük. Şovalye hikayeleri olur muydu sizce eğer bu hayatta ölüm olmasaydı? Tabi ölümün dışında bu dünyanın bir de ‘Acı çekmek’ gerçeği vardır ve bu acılar bazen ölümü bile ehven-i şer gibi gösterebilir insana.
Ama bu anlattıklarımın neresinin matematik ile ilgili olduğunu düşündüğünüzü tahmin ediyorum! Pi sayısının en hassas küsüratlarına ihtiyaç duyulan işlemler ve formüllerde bile en fazla 20 basamağının kullanıldığını okumuştum. Ama tabi şu ana kadar milyonlarca küsürat basamağı ile uğraşıyoruz. Kimbilir ne bulacağız… Zaten böyle bir şeyin peşinden giden adamın kafasından kim bilir neler geçiyordur…
Korona salgınını hep birlikte yaşadık! Aslında İspanyol Gribi İle karşılaştırıldığında çok basit bir olaydı ama tabi İspanyol Gribinin canlı tanıkları pek kalmadığı için bizim açımızdan çok büyük bir olaydı! İspanyol Gribi de 14. yüzyıldaki meşhur Veba Salgını ile karşılaştırıldığında hiçbir şeydi! Bu hayatta daha bir sürü çaresiz bırakan olay var ve aslında içten içe çaresiz bırakan korkunç bir felaketin birimizin başına da gelebileceğini biliyoruz. 1. ve 2. Dünya Savaşları bir dehşeti yaşatmıştı, ondan sonra ise nükleer silahların bir gün kullanılabileceği ihtimali bile gene korkunç bir dehşeti yaşattı.
Belki Pi sayısından, e sayısından, altın orandan veya benzeri başka bir sayıdan; veya mesela çok gereksiz gibi görünen bambaşka bir uğraştan bir gün hiç hayal etmediğimiz bir şey üreteceğiz! Aslında pek olasıymış gibi görünmüyor ama bence illa bir gün bir şey olacak! Zaten pek çok şey karşısında çaresiz kalmıyor muyuz? Ama aslında sanki içten içe de hiçbir zaman çaresiz kalmamanın yolunu gözlüyoruz… Hezarfen Ahmet Çelebi ya ne için uçmaya çalışıyordu? Ve günümüzde havayolu taşımacılığı nerelere geldi. Hayal gücünüzü sınırlamayın! Felsefe çok önemlidir! Soru sormak ve sorgulamak da! Çocukların hayal gücünü ve yaratıcılığını çalmayın; hatta belki kendi çocukluğunuzun hayallerinin…
2023 yılı pek çoğumuz için kolay bir yıl olmadı. 2024 yılı için en iyi dileklerimi dilerim! Rabbim en hayırlısı ne ise onu nasib eylesin!
Baha Tuna mail adresi: xyztu12345@gmail.com