Sevgili dostlarım, bu mektubu önce gençliğe, sonra da yüreği hala genç kalan, ilimden, irfandan, uzak kalmayan, Allah’tan ümit kesmeyen, inanmış azları, çokluğa galip getirme sözü veren, Allah’a iman edip, tefrika yapmayan, fitne üretmeyen, gıybet etmeyen, özü sözü güzel, hoş sohbet, yıkan değil, yapan, bir genci bile kaybetmeye dayanamayan, hayatına şikayet koymayan, fikir adamı, şükür sahibi, huyu güzel, ahlakı güzel, dolar dikmeyen, fidan diken, Allah ve Resul’ünü üzmeyen, ölümü, ölümsüzlüğe açılan kapı gören, varlığından şikayet etmediğimiz, ağzı dualı, yüreği merhametli, elleri öpülesi, doksan yaşında dahi olsa, İstanbul’u fethetmeye gelen, Eyyubul Ensari’yi yüreğinde taşıyan, babalarımıza, dedelerimize yazdım. Hüzünlenme ben sana inanıyorum diyerek, Peygamberimize en büyük desteği veren, müminlerin annesi, Hz. Hatice annemizi, kendine örnek alan, tüm analarımıza yazdım. Eğer çevresinde böyle büyükleri, bulunamamışsa, yaşlılara iyilik yapmak, önce insanlığın, sonra insanlığın zirvesi olan, İslam’ın görevidir diyen, bense benden sonrakilere, yaşlı değil, büyük olacağım yol göstereceğim, diyerek, umudun kapısını aralayan, sevgili gençler, en çokta size yazdım. Sevgili gençler, beni bin yıldan getiren, bin yıla götürecek olan, bin yıllık hayaller kuran, kuracak olan gençler, şeytanın vesvesesine uyup. Kalabalıklara aldanma sakın, bir olursanız, diri olursunuz, ikilik varsa yok olursunuz, ikimize yazdığım bu mektubu, ruhumu davamı kaybet miyim diye, dua gibi okudum, dilerim sende okursun. Umutsuzluğa düştüğüm zaman, hayal kırıklığına, uğradığım zaman, kimsenin beni anlamadığı zaman, kendime okudum, bende o zaman, işte ayakta kaldığım zaman, dilerim sende okuduğun zaman, ayakta kalırsın o zaman. Sevgili gençler, gelin şöyle oturalım, hayatın cilvesini konuşalım, desem dağları aşalım, diyeceksin haydi koşalım, dur ve dinle ne olur, karanlıklara dalıp gitme, itirazın varsa açıkça söyle, anlarım seni, dinlerim seni, duyarım sesini. Sevgili gençler ne olur, sizde beni dedenizi, abinizi, hocanızı, nasıl görmek istiyorsan beni, durun ve dinleyin, sonra karar verin, sesimi duyamıyorsan eğer, yüreğimi dinle, yüreğim ve ruhum bu mektupta, yaşa diye ruhunu öldürenler var, bal diye zehir sunanlar, bunun için altın kase kullananlar var. Yaratanı tanımayan, sevgiliye saygısızlık eden, Kuranı küçük gören sonra seni aldatmak için bizde Allah’a inandık diyenler var. İşte sen ne söylediğini bilmeyen, düşünmeden söyleyen, yanlış yöne giden, gittikçe hakikatten uzaklaşan, fikir bataklığında yaşayan, inadı yüzünden, battıkça batan, bir toplumda dünyaya geldin, anladın mı şimdi nedir görevin. Ama şunu unutma, dön bak arkana, böyle bırakmadı dedelerin, ninelerin.
Sevgili gençliğim, kendine bir dava edin, bu davan insanlığın davası olsun, insan kazanmanın davası olsun, bu davanın içinde inanmak, çok çalışmak, adalet, zalimin elini tutmak, mazlumu tutup kaldırmak bulunsun. Bu davayı satın alacak, hiçbir güç, hiçbir bedel, hiçbir makam bulunmasın. İnsanlığa çık ve haykır, kaybettiğimiz şerefimizi, haysiyetimizi, dinimizi ve vakarımızı, geri alacağız. Bizim dinimizde inancımızda, neme lazımcılık yoktur. Sizi sizin gibi düşünemeyenler meşgul etmesin, siz sizden sonrakiler için yaşayın ve yeryüzüne rahmet kapılarını açın, ne İsa bekleyin dirilmek için, nede Mehdi, uyanmak için, biri gelecek diye beklerken, belki de ne ruhunuz kalacak, ne de bedeniniz, siz görevinizi yapın; gelenlerde gelirse kendi görevini yapsın, kıyamet alameti diye kıyamet beklenir mi hiç, ölümün senin kıyametin, ruhunuzun ve bedeninizin şifası, kainatın efendisi biricik Peygamberimiz, doktorumuz, Hz. Muhammed aleyhisselamda, reçete ise Kuran ve sünnet yolunda, ilim irfan, dünya ve ahiret saadetini temin için, gayretle çalışmakta. Siz sizden öncekilerden daha gayretli olun ki, sizden sonrakiler sizden daha gayretli olsun. Sevgili gençler, gençlik bozuldu diyenlere asla itibar etmeyin, yazının icadında da taşlarda aynı şeyler yazıyordu çünkü, sizden öncekiler dönüp gençliğine baksınlar ama siz işinize bakın. Fert fert güçlü olun, bir dil bilen bir insan, iki dil bilen iki insan diyen Peygamber yolunu takip edin, Fuat Sezgin hocanız gibi, yirmi yedi insan olun, Teoman Duralı gibi on insanda olsanız kabulümdür. Fikirde, sanatta, ilimde, icatta çığır açın, bunları para için yapmayın, eğer para için yaparsanız, bir bedeliniz var demektir. Halbuki inançlı bir gence paha biçilmez, insanlık için gayretin bedeli, ağırlığınca altın verilse, asla ödenmez. Sevgili gençler, bu ruhu siz taşıyacak ve dünyaya siz yayacaksınız, başka ülkelerden beklemeyeceksiniz, size katılan olursa sevinecek, olmazsa yolunuza devam edeceksiniz. Para önünüzde duvar olmasın, onu aşın, ilme sarılın değer alın, para sizin yanınızda çok değersiz kalsın. Çünkü dünyayı para baronları, yönetiyor, onlarda kandan ve gözyaşından besleniyor, kan ve gözyaşı arttıkça onların da gücü artıyor, para için çalışırsanız onlara hizmet edersiniz, insanlık için çalışırsanız dünya sizin olsa onlar kaybedecek, insanlık kazanacaktır. Şimdilik hayal ürünü olsa da, hayaliniz olmazsa davanız olmaz, büyük hayaller kurmak, büyük adamların işidir, buna siz karar verin. Sevgili gençler, on yedi devletinizi, ümmetinizi, bizi bu günlere getiren ayrım yapmadan büyüklerinizi, yad edin, batarsak beraber batarız, çıkarsak beraber çıkarız. Çünkü aynı gemideyiz, farklılıklarımız elbette olacaktır ama gemiyi deldirmeyiz. Sevgili gençler, iyi insanlar genelde, huzurlu ailelerden çıkar, kötünün iyi araması abestir, kötü mutlak kötüye denk gelecektir. İyi ailelerden ancak büyük devletler kurulur, her aile bir devlet gibidir, nasıl ailelerseniz ona göre devletiniz, milletiniz olur, ben olmayan, biz olan millet oluşmadıkça, ne hür olabilirsiniz, ne de itibarınız olur, belki paranız olabilir, zenginde olabilirsiniz, ama unutmayın devlet olamazsınız. Sevgili gençler, ne siz kaybedin ne de hiçbir arkadaşınız kaybetsin, çünkü davanız çok büyük, önce kendinizi kurtaracak, sonra ülkenizi kurtaracak, sonra dünyayı kurtaracaksınız, davanız kimsenin öldürülmediği, aç bırakılmadığı, vatanından kovulmadığı, doğanın korunduğu, anaların ağlamadığı, çocukların yetim kalmadığı, silahlanma yarışı değil, insanlık yarışının başlatıldığı, bir dünyayı kurmak için, çalışmaya başlayın. Ne dersiniz? Sevgili gençler, davanız bu olsun.
