Haber \ Büşra GÜNDÜZ
24 Kasım Öğretmenler Günü, Yalova’da düzenlenen törenle kutlandı. Program, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda çelenk sunma töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra da Yalova Lisesi tarafından Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde hazırlanan program ile devam etti. Programa; Vali Muammer Erol, Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, İl Emniyet Müdürü Göksel Topaloğlu, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda öğretmen Fatma Atam tarafından emekli öğretmenler adına bir konuşma yapıldı.
‘Geçmişin; geleceğin imzasıdır öğretmen’..
Öğretmenliğin çok kutsal bir meslek olduğundan bahseden İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe, günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. Akmeşe, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bilgeliğin, gelecek nesillere ufukları açmanın, toplumları karanlıktan aydınlığa çıkarmanın, değişimin, çağdaşlığın, güvenin, başarının, hoşgörünün, dayanışmanın, sevmenin, saymanın, hayatı fark etmenin, kendini gerçekleştirmenin, bir şeyler beklemeden vermenin, beni düşünen var mı acaba diye öğrencisini rüyasında görecek kadar düşünmenin, bir harf, bir sayı öğrenildiğini görünce sevinçten uçmanın, öğrencisini iyi yerlerde görünce kıskanmamanın ve onunla gurur duymanın, kısaca; öğrenmenin, öğretmenin, geçmişin, geleceğin imzasıdır öğretmen. Bir eğitimcinin dediği gibi, ‘Çocuk boş bir levhadır, üzerine neyi yazarsanız onu okursunuz’ bu sözler de açıklıyor ki; öğretmenler insanlığın en önemli unsurlarıdır. Bu yüzdendir ki, öğretmenlik peygamberlik mesleğidir diye anılır olmuştur. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk de, ‘Dünyanın her tarafında öğretmenler toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır. Öğretmenler her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halkla beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe ve gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır: biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir. Bu iki ordunun her ikisi de hayatidir. Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür’ buyurmuş, hayatı boyunca öğretmenlere en yüce değeri veren başöğretmenimiz, öğretmen olarak anılmaktan gurur duymuştur. Öğretmen her şey değil, her şeye açılan kapı olmalıdır. Hz. Ali, ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’, Sokrates ‘Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez, çünkü onun eseri her şeydir.’ Diyojen de, ‘Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum’ demiştir. Asıl vazifemiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatmak ve bunun için milli ve manevi değerlerimiz etrafında sıkılmış bir yumruk gibi kenetlenmek ve çok çalışmak, tüm öğrencilerimizi, öz evladımız gibi görmek ve ona göre davranmaktır. Unutmayalım ki; hammaddemiz insandır, hata yapma şansımız yoktur. Hatamızın, toplumun felaketi olacağını asla unutmamalıyız. Bizlere emanet edilen yavrularımız mukaddes varlık olan insandır ve bizler her çocuğa ülkeyi kurtaracak bir komutan edasıyla yaklaşmalıyız. ‘Ziller çalacak ama ben artık gelemeyeceğim’ diyerek emekliye ayrılan tüm öğretmenlerimize, bundan sonraki hayatlarında huzur ve mutluluk temenni ediyor, farklı zamanlarda şehit olan ve ahirete irtihal eden tüm şehit öğretmenlerimize ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”
Yemin edildi, hizmet belgeleri verildi..
Konuşmaların ardından emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri verildi. Göreve yeni başlayan öğretmenler de öğretmenlik yemini ettiler. Ayrıca, okullar arası yarışmalarda dereceye giren öğrencilere hediye takdiminde bulunuldu. Program öğrenciler tarafından hazırlanan oratoryo gösterisiyle sona erdi.