Haber / Zeynep TAŞTAN
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü bağlamında Yalova Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÜKAM), Aile ve Sosyal Hizmetler Yalova İl Müdürlüğü, Yalova Müftülüğü, Yalova Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Birlikte Kanserle Mücadele Derneği iş birliğiyle Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde “Bir İnsan Hakkı İhlali Olan Kadına Şiddete Yönelik Farkındalık” paneli düzenlendi. Hukuk Fakültesi öğrencilerine ve dinleyicilerine 6284 sayılı kanunun ayrıntılarıyla anlatıldığı panele, Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Jülide Hızal Yücesoy, Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Dursun’un da katıldığı panele Yalova Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri ve Birlikte Kanserle Mücadele Derneği’nin bazı üyeleri de dinleyici olarak katıldı.
Örnekler verdi..
Yalova Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÜKAM) Müdürü Prof. Dr. Elif Yüksel Oktay, ‘Kadınların İnsan Hakları Gelişirken Şiddet Çıkmazı’ başlıklı konuşmasıyla panelin açılışını yaptı. İnsan hakları kavramını tarihsel süreç bağlamında açıklayan Prof. Dr. Elif Yüksel Oktay kavramın dini, hukuki, politik, ahlaki, kültürel ve toplumsal boyutları olan disiplinlerarası bir kavram olduğunu ifade etti. İnsan haklarının ‘insan olma hasebiyle’ kazanılan haklar olduğunu, bu hakların şiddet başta olmak üzere her türlü saldırı karşısında devlet tarafından korunması gerektiğini ifade eden Yüksel Oktay, kadına yönelik şiddetin de bir insan hakkı ihlali olduğunu söyledi. İnsan haklarına ilişkin önemli bir belge olan Birleşmiş Milletlerin 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de başta olmak üzere kadınların insan haklarına ilişkin olarak düzenlenen uluslararası sözleşmelerden ve Türkiye’deki düzenlemelerin yanı sıra Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin uygulamalardan örnekler vererek sözlerini tamamladı.
İslami açıdan anlattı..
Yalova İli Müftü Yardımcısı Ayşe Betül Balıkçı ‘İslam’da Kadın’ başlıklı konuşmasında İslam Dini’nin erkeği kadına göre üstün kılmadığını, kadınlara kıymet veren bir din olduğunu, Peygamber Efendimizin eşi Hz. Hatice’nin uluslararası ticaretle uğraşan bir Müslüman hanım olduğu örneğiyle İslam tarihinde ticaret ve sanatla uğraşan birçok Müslüman kadının olduğunu, İslam Dini’nin ilk ortaya çıktığı dönemde kadınların ibadet yeri olmasının yanı sıra bir eğitim yeri olan camilere rahatlıkla gidiğ eğitim aldıklarını, Peygamber efendimize hiç çekinmeden soru sorabildiklerini ifade etmiştir. Ayşe Betül Balıkçı Peygamber efendimizin kendisini dinlemeye gelen bir kadının kucağındaki bebek ağlayınca çocuğu sakinleştirinceye kadar sustuğunu, kadınları kristale benzeterek erkeklere göre daha latif, ince ve naif olduklarını ifade ettiğini, tek başına davet edildiği yerlere değil, eşiyle beraber davet edildiğinde davetlere icap etmeyi tercih ettiğini söyledi. İslam’da şiddetin büyük bir günah olduğunu ifade eden Ayşe Betül Balıkçı Peygamber Efendimizin değil şiddet uygulamak, kadınlara iyi davranılması gerektiğine ilişkin birçok sözü olduğunu, erkekler ve kadınların kul olarak Allah katında birbirine eşit olduklarını söyleyerek sözlerini tamamladı.
KADES kullanımı anlatıldı..
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Yalova İl Müdürlüğü’nde sosyolog olarak görev yapan Cennet Ertürk, “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ başlıklı konuşması kapsamında şiddetle topyekün mücadele için toplumsal farkındalık ve duyarlılığın artırılmasının gerekliliği vurgulayarak ŞÖNİM, kadın konukevi hizmetleri ve yönetmeliği, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 16.06.2021 tarih ve 2021/5 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele konulu genelgesi kapsamında Alkol ve madde bağımlılığı sorunu olan şiddet uygulayanların bağımlılıkla mücadele konusundaki özel müdahale programlarına katılması ve yönlendirilmesi konusunda dinleyicilere bilgi verdi. Cennet Ertürk İçişleri Bakanlığı’nın Kadın Destek Uygulaması KADES’in nasıl kullanılacağı ve ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı’ hakkındaki bilgilendirmeyle sözlerini tamamladı.
Aile güçlendirilmeli..
Yalova İli Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nurten Anıl Kalyoncu kent konseylerine ilişkin bilgi vererek başladığı konuşmasında Yalova İli Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin kadınlara ve ailelere yönelik çalışmalarından bahsetti. Yalova Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Yalova İl Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yaparak şiddetin azaltılmasını ve ailenin güçlendirilmesini hedeflediklerini söyledi. Şiddetle mücadeleye yönelik ‘kocalarımıza anlatın projesi’, ‘insan hakları eğitimi projesi’, ‘çocuk gelinlere hayır projesi’ gibi projeler yürüttüklerini, gençlerin evlilikte sorun çözme becerilerini arttırmak için evlilik öncesi eğitimler verdiklerini, okullarda, kahvehanelerde, tutukevinde şiddete karşı çalışmalar yaptıklarını, ev toplantılarında yapılan çalışmalarla kapasite geliştirme adı altında kadınlara her hafta ayrı ayrı eğitimler verdiklerini, kültür sanat programları yaptıklarını, projelerinin çeşitli illerde de uygulanıyor olmasının kendileri için büyük bir başarı olduğunu ifade eden Anıl Kalyoncu eşlerin birbirleriyle özveride bulunarak güzel bir aile ortamı yaratabileceklerini ama en önemli şeyin çocuğa verilen ilgi ve sevginin olduğunu, böylelikle çocuğa merhamet duygusunun, sevginin ve saygının aşılanacağını sonuçta da dünyanın daha güzel ve daha yaşanılabilecek bir yer olduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.
Kansere oranla şiddet daha fazla arttı..
Son olarak “Birlikte Kanserle Mücadele Derneği” başkanı Nurcan Bayar kadına yönelik şiddetin kanser hastalarında oran olarak daha fazla artığını, hastayken sevgi ve desteğe ihtiyaç duyan bazı kadınlara eşleri tarafından psikolojik hatta fiziksel şiddet uygulandığını, terkedildiklerini, bu durumun bazen intiharı düşündürecek reddeye geldiğini ifade etti. Bayar özellikle bu durumda olup da eşlerinin parasal desteği kestiği kadınlara yönelik verdikleri destekleri anlattı. Dernek üyesi kadınlardan biri de kansere yakalandıktan sonra eşinden şiddet gördüğünü, eşinin parasal destek verirken ’çalışırsan paranı keserim’ şeklindeki tehdidinden ve gördüğü şiddet ve baskının eşinden boşanıncaya kadar sürdüğünü, telefonla panele katılan Dernek üyesi bir başka kadın da kansere yakalandıktan sonra eşinden destek değil şiddet gördüğünü, zaten hastalığı duyduktan sonra bozulan psikolojisinin gördüğü şiddetle daha da bozulduğunu, eşinin kendisini boşadığını ve daha sonra çocuğu ile hayata sımsıkı sarılarak ayakta kaldığını, hatta üniversite okumaya başladığını anlattı. Panel dinleyicilerden gelen sorulara verilen cevaplardan sonra sona erdi.
