Yalova Platformu Dönem Sözcüsü Hakim Menteş, HABERCİ’ye yaptığı açıklamada, “2021 yazında önce sosyal medya gruplarında fotoğrafları görülen ve sonra Yalova ardından da tüm ülke basınını günlerce meşgul eden müsilaj sorunu havaların soğumasıyla ortadan kalktı ve sanki sorun kökten çözüldü havasına girildi” şeklinde konuştu. “Marmara denizini yıllardır araştıran deniz bilimleri uzmanları işin aslının hiç de öyle olmadığını ve ileride müsilaj probleminin tekrar ortaya çıkacağını bildirmektedir” diyen Menteş, şunları söyledi: “Kimi uzmanlara göre aslında Marmara denizi öldü, görülenler cesedin çürümesidir. Bu işi takip edenlerin hemfikir olduğu konu ise; Marmara denizine müdahalenin derhal durdurulması yönündedir.”
İLK 5 AYDA SADECE YALOVA SINIRLARI İÇİNDE 20 ÇED BAŞVURUSU..
Hakim Menteş, yeni sanayi tesislerine hızla devam edildiğini ifade ile şöyle konuştu: “Tüm bunların bilinmesine ve raporlanmasına rağmen maalesef Marmara denizi kıyısında yeni sanayi tesisleri kurulmasına son hızla devam edilmektedir. Çevre ve Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Yalova’daki yeni kurulacak tesisler ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) dairesi raporlarına baktığımızda göze çarpan en önemli detay Yalova’da yapılacak sanayii yatırımlarının büyük çoğunluğunun kıyı şeridinde olduğu ve Marmara’yı artan bir hızla kirletmeye devam edeceğidir. 2022 yılının ilk 5 ayında sadece Yalova sınırları içinde 20 ÇED başvurusu olmuş ve bunların 14 tanesi kıyıdaki projelerdir.”
‘SORUN SIRF MÜSİLAJ İLE SINIRLI DEĞİL!’
Yalova Platformu Dönem Sözcüsü Hakim Menteş, son olarak şunları söyledi: “Sorun sırf müsilaj ile de sınırlı olmayıp, beklenen depremin gerçekleşmesiyle bu tesislerin hepsinin etkileneceği, hatta belki de kullanılamaz hale geleceğidir. Bu tesislerin kullanılamaz hale gelmesi ülkenin geleceği için büyük tehdit oluşturacaktır. Yalova’nın yerel yönetimlerinden ve ülkemizi yönetenlerden beklentimiz, izinler verilirken bir ya da iki sonrasının değil, 10, 15 belki 20 yıl sonrasının düşünülmesidir.”