..”Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi, televizyonlarda karşına çıkar ve hesabını sorar.”
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Partisinin grup toplantısı için Yalova’ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantı sonrasında Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde vatandaşlara ve partililere hitap etti.
‘Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye’ye ne faydası var?’..
Meydanda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Akkuyu’da nükleer santral yapılıyor değil mi? Yeri bize ait ama santral size ait değil. Limanlar verdiler, bize ait ama biz kullanamıyoruz. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız, elektrik garantisi verdik. Ödemeleri gereken vergi, 7 milyar doları dahi ödemeyecekler. Onları stratejik bölge ilan ettiler. Akkuyu nükleer santralinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ne faydası var? Alıcısı biziz, alın teri döken biziz; kazanan onlar oluyor? Bu ülkede kim çalışıyorsa, kim üretiyorsa, kim alın teri döküyorsa onların kazanması lazım. Onları kaybettiği, sadece tefecilerin kazandığı bir düzeni hep beraber değiştireceğiz. Bu düzeni değiştirmede en büyük güvencem sizlersiniz. Beraber olacağız. Birlikte olacağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi, televizyonlarda karşına çıkar ve hesabını sorar” dedi.
‘Depreme dayanıklı konutlar yapılacak’..
Buradaki programın sonunda Yalova Balkan Göçmenleri Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırım Türkleri anıtına karanfil bıraktı. Kılıçdaroğlu, anıtın bulunduğu parkta vatandaşlarla bir araya geldi. ‘İktidara geldiğinizde depreme dair ne gibi önlemler alacaksınız?’ sorusuna Kılıçdaroğlu, “İnşallah iktidara geldiğimizde görecekseniz. Bu deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyecek projeleri hayata geçirebilmek bizim sözümüzdür. Bu gerçeği dikkate alarak hepimizin önlem alması gerekiyor. Bilim insanları bu konuda bizleri uyarıyorlar. Fakat yeterli önlemin alındığı kanısında değilim. Özellikle İstanbul, Yalova, Sakarya, Kocaeli gibi pek çok yerde belli önlemler rahmetli Ecevit döneminde alınmakla beraber, daha sonra bunların arkasının kesildiğini biliyoruz. Bu ülkenin güzel insanları, ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiler, deprem sırasında yardıma koştular. Aslında öldüren deprem değil insanların içinde yaşadıkları binalar. Bu konuda şu anda kadar atılmış ciddi bir adım yok. İnşallah iktidara geldiğimizde görecekseniz, Yalova dahil olmak üzere; Kocaeli, Sakarya, deprem bölgesi yeniden inşa edilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılacak. Dolayısıyla deprem olsa dahi en azından can kaybını önleyebilecek projeleri hayata geçirebilmek bizim vaadimiz ve sözümüzdür” ifadelerini kullandı.
‘Yalova’yı sadece Yalova olarak düşünmeyin’..
Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğunuzda sizin önderliğinizde Yalova’da yatırım hamleleriniz nasıl olacak?” sorusuna ise, “Yalova’yı sadece Yalova olarak düşünmeyin. Tekirdağ’dan başlayıp Sakarya’ya kadar olan zincirin birlikte ele alınması lazım. Yatırımların bu çerçeve içerisinde kendi özelliklerine göre dağıtılması lazım. Tekirdağ’dan başlayıp İstanbul’a oradan Kocaeli’ye, Yalova’ya kadar bunların aynı zamanda entelektüel, kültür kentleri olmaları gerekiyor. Bu bölgenin kendine özgü bir yapısı var. Olağanüstü verimli toprakları var. Kentin büyük kısmı zaten ormanlardan oluşuyor. Belediye Başkanımız Vefa Bey’e sordum, ‘Ormanlar nasıl gidiyor?’ diye; ormanlar korunuyor ve halk da ormanları sahiplenmiş durumda. Dolayısıyla bu çerçevede baktığımızda yatırımların Anadolu’ya kaydırılması lazım, özellikle Tuzla’dan başlayıp Kocaeli ve Yalova arasında gemicilik sanayinin gelişmesi gerekiyor. Burada da önemli bir potansiyel var ve bu potansiyelde çalışacak olan çok sayıda işçimiz var. İş kazaları da oluyor, hayatlarını kaybedenler var, iş güvenliğinin sağlanması lazım. Aynı zamanda bu bölgede iş bölümünün de yapılması lazım. İşin özü şu; her şeyi Türkiye’yi düşünerek ve planlayarak yapmak lazım. Kaynaklarımızı da planlı harcamak zorundayız, aksi halde israfa yol açarız ve kaynak savurganlığı çıkar ortaya. Eğer biz kaynakları verimli ve yerli yerinde kullanabilirsek hem üretimi artırırız, hem istidam yaratırız, hem Türkiye’nin büyümesinde eşit koşullar sağlayarak katkıda bulunmuş oluruz. Böylece iç göçün de büyük ölçüde önüne geçmiş oluruz” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, buradan sonra yapmış olduğu ev ziyaretinin ardından Yalova’dan ayrıldı.