<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
AYAĞA MI KALKACAĞIZ, YERE Mİ SERİLECEĞİZ? GÖRECEĞİZ!
YÜZÖLÇÜMÜMÜZ SINIRLI
NÜFUSUMUZ HIZLA ARTIYOR
KARAR YALOVA’YI YÖNETENLERİN!
Nüfus artışını önleyemiyor, yüzölçümümüzü genişletemiyorsak yapılacak tek şey kalıyor: ADA BAZLI UYGULAMAYLA KAT SAYISINI ARTIRACAĞIZ!
Daha doğrusu..
Ya deprem yönetmeliğine uygun, yeraltı otoparkları olan, tünel kalıp sistemiyle inşa edilecek, aynı zamanda şehrin trafik ve park sorununa da çözüm üretecek akıllı binalar devreye girecek..
Ya da.. Şehir merkezindeki; 50 yıllık, 5-6 katlı, denetimsiz, riskli, köhne binalarda çoluk-çocuk binlerce insan kaderine terk edilmiş vaziyette yaklaşan büyük depremin acı sonuçlarını bekleyecek.
Yalova halkının, 1999 Marmara depreminden sonra, 26 yıldır yorgun, sağlıksız, bir büyük depreme daha dayanması mümkün olmayacak binalarda oturduğunu defalarca vurguladık; onlarca-yüzlerce kez şehrin yerel yönetimlerine seslendik.
Son olarak, şehrin acilen ada bazlı dikey mimariye yönelerek, ‘düşük katlı bina sayısını azaltıp 8-10 katlı, yönetmeliğe uygun yapılmış, deprem güvenli binalara kavuşması gerektiğini’ vurguladık.
Şehrin vekilleri; Ahmet Büyükgümüş, Meliha Akyol ve Tahsin Becan, bu konuda görüş birliği sağladılar, Sayın Vali de gerekli süreci başlattı; biliyor ve yakından takip ediyoruz.
İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilciliği teknik hazırlıklara başladı, şehir merkezindeki hangi bölgede hangi zemin ada bazlı uygulamaya uygun; gözden geçirilecek. Ayrıca Yalova Ticaret ve Sanayi Odası kendi bünyesinde olayı samimi biçimde destekliyor; bunun da farkındayız.
Ancak süre daralıyor, zaman azalıyor. Bilim insanları uyarıyor. İstanbul’un riskli bölgelerinde çok ciddi ada bazlı yüksek kat uygulaması gözleniyor. Eski ve riskli binalar süratle yıkılıp yerlerine gerekli kat artışı sağlanarak yeni binalar dikiliyor; bunları da takip ediyoruz.
Artık kamuoyunda şu sabit fikir ortadan kalkmaya başladı: Kat sayısı düşük olsun, yeni ve yüksek binalar yapılacağına, eski ve düşük katlı binalar olduğu yerde kalsın! Bu saplantıdan insanlar kurtulmaya başladı.
Şehrin imar planları, alt ve üst ölçekli planlar acilen revize edilmek, hatta belki de revizenin de ötesinde yeni baştan ele alınmak zorunda. Aksi takdirde şehir merkezinde ada bazlı dikey mimarinin uygulanabileceği alanlar oluşturulamaz. Kaldı ki; söz konusu imar planları revize edilmez ise, yeni imara açılan adalarda, farklı büyüklüklerdeki parsellere yapılacak inşaatlar da Yalova şehrini tam bir ucube şehir görünümüne sokacak ve şehrin her alanda değerini, cazibesini düşürecek.
Bayram sonrası Nisan-Mayıs aylarında, Yalova’da nefes alıp veren on binlerce insana, şehri yönetenlerce iletilecek müjdeli haberler bekliyor ve olumlu gelişmelerin yaşanmasını umut ediyoruz.