Haber /Zeynep TAŞTAN
Türkiye’de toprak koruma ve erozyonla mücadele konusunda çalışmalarıyla bilinen TEMA Vakfı Kurucusu ‘Toprak Dede’ Hayrettin Karaca’nın Yalova’da kurduğu arboretum görenleri büyülüyor. Karaca’nın dünyada gezdiği bölgelerden getirdiği bitkilerle oluşturduğu arboretum, 42 yıla yaklaşan geçmişi ve zengin çeşitliliğiyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
‘Elma bahçesiydi’..
Hayrettin Karaca’nın vefatı sonrası Karaca Arboretum Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olan torunu Yeşne Karaca İren, 110 dönüme kurulan ve içinde 4 bin odunsu, 4 bin çalı türü bitki barındıran arboretumun büyük emeklerle kurulduğunu anlattı. İren, “Burası bir gen merkezi aslında. Büyükbabamın bir aşkıydı. Ev bahçesi olarak elmalıktı. Burası miras yoluyla intikal etmiş kendisine. Süreç içinde elmalıktan burası bir Arboretum’a dönüşüyor. Arboretum, arbo ağaç demek latince, retum ev, dam gibi. Dolayısıyla arboretum dediğimiz zaman ağaç evi gibi çevirebiliriz ama canlı ağaç müzesi bunun tam karşılığı. Senede yaklaşık 10-15 bin kişi burayı ziyaret ediyor. Her hali çok güzel kışın da güzel oluyor. Sonbaharı çok çok güzel oluyor çünkü bitki çeşitliliği muazzam bir renk cümbüşü yaratıyor” dedi.
‘Olanın olmayana borcu var’..
Arboretumun vakıf olduğundan bahseden İren, “Karaca genelde kendisi TEMA Vakfı’yla öne çıkıyor ama burası da bir vakıf. Karaca Arboretum Vakfı. Kendi özel aile bahçesinde zaman içerisinde oluşturduğumuz bir yer. Dedemin en büyük şiarlarından bir tanesi ‘yaşamak için yaşat’tı. Burayı da bir yaşam alanı olarak muhafaza etmek istedik. Onun için türleri barındırıyoruz. Yaşamak için yaşat, olanın olmayana borcu var, bu kapsamda da biz burayı vakıflaştırdık. Halkla herkesle paylaşmak için geziye açık bir yere getirdik” diye konuştu.
Arboretumda agave hareketliliği..
İren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünlerde Karaca Arboretum’da agave çiçeğimiz çok popüler. Agavelerin özelliği hayatlarında bir kere çiçek açmaları. Doğada çok görmüştür belki ama kendi bahçesindeki agavenin çiçek açtığına ne yazık ki büyükbabam şahit olamadı. Çünkü 40 ila 60 sene beklemek zorundayız çiçek açmasını görmek için. Şu anda arboretuma gelen ziyaretçiler çok şanslı. 50-60 yılda bir buna şahit olabiliyoruz. Bunlar şimdi gidecek diğerlerini belki bizden sonraki nesil görebilecek.”