Yalova Platformu Dönem Sözcüsü Hakim Menteş, HABERCİ’ye yaptığı açıklamada, ”DowAKSA neye güvenerek son hızla yeni tesis inşaatına başladı, anlaşılır gibi değil” dedi. ”Devletimizin koyduğu kanun ve kurallar yabancı ortaklı firmalar için de geçerli değil mi?” şeklinde konuşan Menteş, şunları söyledi: “Bilindiği gibi Taşköprü’de kimya sanayii bitişiğindeki devlete ait 124 dönüm 1. sınıf tarım arazisi, orayı kullanan çiftçilerden alınıp ücretsiz olarak DowAKSA’ya yeni tesis kurması için tahsis edilmişti. DowAKSA hemen bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlayıp sunmuş ve bu dosya görülmemiş bir hızla onaylanmıştı. ÇED dosyasının onaylanması üzerine Yalova Platformu üyeleri olarak Nisan 2021’de dava açtık ve şu anda dava süreci devam etmektedir.”
“Uzun bir bekleyişten sonra mahkeme bir bilirkişi atadı ve bu bilirkişi inceleme yapmak için 18 Ocak 2022 tarihinde sahaya gelip incelemelerde bulundu” diyen Yalova Platformu Dönem Sözcüsü Hakim Menteş, daha sonra şunları söyledi: “Yalova Platformu’nun bu tarım arazisi üzerinde ÇED olumlu kararına açtığı dava sürerken ve dava bilirkişi raporu daha henüz çıkmamışken, söz konusu arazinin tarım dışı kullanım kararına açılmış diğer bir dava sürerken ve bu ikinci davanın bilirkişi raporu da daha çıkmamışken alelacele inşaata başlanmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.”
Hakim Menteş, sözlerini şöyle sürdürdü: “DowAKSA’nın 2014 yılında mevcut kapasiteyi 4 bin 500 tondan 10 bin tona çıkarmak için hazırladığı ÇED raporuna karşı Yalova Platformu üyeleri tarafından başlatılan hukuk mücadelesi (burada en büyük sorunlardan biri zehirli akrilonitril gaz sızıntısı ihtimali) yıllarca sürmüş ve son noktayı Anayasa Mahkemesi koyarak bizleri haklı bulmuştu. ÇED raporu iptali ile mevcut üretimin bir bölümünün dayanaksız kalması üzerine gereğinin yapılması için Yalova Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir yazı ile başvurmuştuk, fakat gelen cevabi yazıda bunu yapamayacaklarını bildirmişlerdi. Yani özetle; ‘temelsiz ve hukuksuz olsa da bu tesis artan kapasitesiyle çalışmaya devam edecektir’ denilmiştir. Şimdi sormak gerekiyor; bu firmaları kimler koruyor? Devletimizin koyduğu kanun ve kurallar bu firmalar için geçerli değil mi? Yani illa Amerikan veya Avrupa mahkemelerine mi gidelim?”