Merhum Cevdet Aydın ile birlikte Yalova’mızın ilk iki milletvekilinden biri olan Merhum Yaşar Okuyan’ı geçtiğimiz günlerde toprağa verdik. Tüm yakınlarına, sevenlerine, Yalovalılara ve milletimize bir kez daha sabır ve baş sağlığı diliyor; izninizle yazı konuma geçmek istiyorum..
…………………
Merhum Okuyan’ın vefatı sonrası HABERCİ arşivlerinde tarama çalışması yaparken önemli gördüğüm bir detay dikkatimi çekti.
17 Mart 1999’da Cevdet Aydın’ı kaybetmişiz..
Yalova’nın Merhum Okuyan ile birlikte ilk iki vekilinden biri; Merhum Cevdet Aydın..
Yalova yasta..
Toplumun hemen her kesiminden yüzlerce-binlerce insan cenazesine akın ediyor..
HABERCİ sayfalarında ise 18, 19, 20 Mart 1999 tarihlerinde onlarca sayfa vefat-taziye ilanları var..
Kimler-kimler, hangi kurumlar sıraya girmiş; bir bilseniz..
Akkök Şirketler Grubu’ndan, fabrika yöneticilerine..
Sanayiciler Derneği’nden Yalova ve Ticaret Sanayi Odası yönetimine..
Derneklerden, STK’lara..
İş adamları, siyasiler..
Üzüntülerini kamuoyuyla paylaşmak için kuyruk olmuşlar adeta..
…………………
Dönüyoruz geçtiğimiz haftaya..
Devlet erkanını, resmi zevatı, birkaç eski siyasi dostunu görmesek..
“Bu musalla taşında yatan Yalova’nın ilk vekili, Yalovalıların ağabeyi, artısıyla-eksisiyle bu şehir için elini taşın altına koymuş Yaşar Okuyan değil”
…diyeceğiz..
Hayat ne kadar acımasız, insanlar ne kadar nankör; öyle değil mi?
Merhum Okuyan’ın hataları olmadı mı?
Özellikle son yıllarda; siyasi duruşunda, söylemlerinde birtakım çelişkiler-zafiyetler olmadı mı?
Elbette oldu, elbette eleştirilebilecek bir yığın tutum ve söylemi oldu; ancak bunlar başka bir şey..
Bakın değerli Yalovalılar..
Siyaseten en büyük yarayı belki de Muharrem İnce’ye açmıştı; Merhum Okuyan..
Bakanlığı sırasında köylüsü olan dönemin CHP İl Başkanı İnce’nin işyerine Ankara’dan müfettiş ordusu yollayan, cezalar yazan, siyaseten eleştirdiğinde olmayacak siyasi üslup kullanan Merhum’un ta kendisiydi..
Ama ne yaptı Muharrem İnce?
Hem Ankara’da hem Yalova’da; cenazeye geldi, duasını okudu, helalliğini verdi ve son yolculuğuna uğurladı; Yaşar ağabeyini..
Yalova’da Merhum Okuyan’a Muharrem İnce helallik verdiyse, verebildiyse..
Allah aşkınıza..
Nerede o; “Sayın Bakanım şu işimiz var, şu tayinimiz var, şu sorunumuz var” diye günün 24 saati telefonla arayıp kapısına gittiğinde karşısında Yaşar Okuyan’ı bulan ve sıkıntısını çözen seçilmişler, atanmışlar, vatandaşlar, yöneticiler?
Hadi hiçbirini yapamadınız, yapmadınız..
Bir ahde vefa ortaya koyup yerel gazeteler aracılığıyla taziyelerinizi de mi bildiremediniz?
Odalar, sanayiciler, dernekler, siyasiler, STK’lar..
Diyelim ki Cevdet Aydın rahmetli olduğunda paranız vardı da o ilanları verdiniz!!
Söyleseydiniz bize..
Gelseydiniz HABERCİ’ye..
Bir kuruş para talep etmeden de ilanlarınızı koyar, yayınlardık..
…………………
Geçmişi unutmak, yok saymak..
Yanına gittiğinizde her işinizi hallettiğiniz, sevgi-saygı gördüğünüz bir insanın cenazesine bile sırt çevirmek, üzüntünüzü bile iki satırlık yazı metniyle paylaşmamak hangi insanlığın, hangi ahde vefanın karşılığı olabilir?
İyi günde ağam-paşam..
Beden toprağa girerken..
‘KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENİ KRAL!’
………………….
Yalova bu değil; olamaz..
Yakışmadı bu şehre..
Yakışmadı bu şehrin insanına..