Prof. Dr. Süleyman İrvan:
“BASILI GAZETECİLİĞİN BİTTİĞİNİ İLAN ETMEK DURUMUNDAYIZ”
Basılı gazetelerin ortadan kalksa bile gazeteciliğin devam edeceğini vurgulayan İrvan, geleneksel gazeteciliğin yerini dijital gazeteciliğe bırakacağını, gazetecilik eğitiminin de bu trendleri izlediğini belirtti.
Haber / Zeynep TAŞTAN
Geçtiğimiz haftalarda açıklanan TÜİK verilerine göre, gazete ve dergi sayısı 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 9,2 azalarak 4 bin 048 oldu. Bu yayınların yüzde 53,9’unu dergiler oluşturdu. Gazete ve dergilerin tirajı, 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 8,3 azaldı. Ülkemizde 2022 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 848 milyon 365 bin 241 olup tirajın yüzde 95,4’ünü gazeteler oluşturdu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, basılı medya ürünlerinde tirajların düşüş nedenlerini ve sonuçlarını değerlendirdi.
Pandemiyle yaşlı kuşaklar da gazeteden uzaklaştı…
Sosyal medyanın giderek artan etkisi ve hızının basılı medya ürünleri üzerindeki etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Sosyal medyanın ana haber takip mecrası haline gelmesiyle birlikte basılı gazetelere olan ilgi azalmaya başlamıştı. 2020 yılı başlarında hızla dünyayı etkisi altına alan pandemi ile birlikte basılı gazeteler neredeyse hiç alınıp okunmaz hale geldi. Yani genç kuşak basılı gazeteye zaten elini sürmüyordu. Pandemiyle birlikte yaşlı kuşaklar da uzaklaşmış oldu. Bu trendin çok da uzak olmayan bir gelecekte basılı gazeteciliğin sonunu getireceğini tahmin ediyorum. Zaten artan maliyetler nedeniyle basılı gazete sahipleri de ekonomik zorluklar yaşıyor. Nitekim geçtiğimiz haftalarda Türk basınının yaşayan en eski gazetesi konumundaki Yeni Adana Gazetesi kapandığını ilan etti. Bunu başka gazeteler de izleyecek, dijital gazetecilik ön plana çıkacaktır” açıklamasını yaptı.
“Önemli olan kaliteli haber, kaliteli içerik”
Genç nüfusun artması ve görselliğin daha çok tercih edilmesi sonucu basılı yayıncılığın tamamen sona ermesini ‘kaçınılmaz bir son’ olarak gördüğünü ifade eden İrvan, “Basılı gazetecilik ömrünü doldurduğu için yerini dijital gazeteciliğe terk etmek zorunda. Her ne kadar kapanan her gazetenin ardından üzülsek de basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız. Eğer Basın İlan Kurumu resmi ilan ve reklamlarıyla basılı gazeteciliği desteklemek yerine çevrim içi gazeteciliği özendiren bir politika değişikliğine giderse süreç hızlanacaktır. Önemli olan kaliteli haberdir, kaliteli içeriktir. Elbette gazete sözcüğü basılı gazete ile özdeşleşmiştir. Ancak gazetecilik bir meslektir, haber yapmaktır, yorum yazmaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“Basılı gazetelere ihtiyaç duyduğumuz pek söylenemez”
Günümüzde Y kuşağının hatta X kuşağının dahi ellerine gazete almadıklarına dikkat çeken İrvan, halen basılı gazete ve dergilere ihtiyaç duyup duymadığımız konusunda şu açıklamayı yaptı: “E-gazete, haber portalları ve e-dergiler yazılı basını tamamen ortadan kaldırsa bile gazetecilik devam edecek. Toplumun bilgi alma ihtiyacı giderek büyüyor. Bundan 100 yıl önce bir günde üretilen haber sayısı ile günümüzde üretilen haber sayısı arasında devasa farklar var. Bir haber sitesi bir günde bin haber yayımlayabiliyor. Oysa en kapsamlı bir ulusal gazete sayfalarına en fazla 100-120 haber sığdırabilir.”
“Basılı gazete ortadan kalksa bile gazetecilik devam edecek”
Gazetecilik eğitiminin de bu trendleri izlediğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman İrvan, sözlerini şöyle tamamladı: “Günümüzde basılı gazetelere ihtiyaç duyduğumuz pek söylenemez. Zaten dibe çakılan tirajlar da bunu açıkça gösteriyor. Eskiden gazete tirajları sık sık haberlere konu olurdu, şimdilerde kimse merak etmiyor. Artık derslerde dijital gazetecilik anlatılıyor, dijital gazetecilik uygulamaları aktarılıyor. Biz de İletişim Fakültesinde ağırlıklı olarak çevrim içi gazetecilik pratiklerine ağırlık veriyoruz. Bu amaçla kurduğumuz haber sitemiz öğrencilerin haberlerini yayımlayarak deneyim kazanmalarına yardımcı oluyor. Basılı gazetemiz de var elbette. Ancak o gazeteyi daha çok yarışmalar için kullanıyoruz.”