yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Hafif Yağmurlu
9°C
Yalova
9°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C
Salı Parçalı Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
14°C

YOL ARKADAŞIM

09.12.2021 13:52
0
A+
A-

 

Sevgili dostlarım, hangi yolda olursanız, dostlarınızda o yoldan olur.

Siz iyi niyetle çıktığınız yolda, kötülerle karşılaşsanız bile, onların kötülüklerine sabreder, yolunuzdan dönmezseniz, zorda olsa vuslata ulaşırsınız, çektiğiniz sıkıntılar ise, rahmet olarak kat kat size döner, en büyük rahmet ise, iyi bir yol arkadaşına rastlamış olmanızdır. Yol yanlışsa, iyi birine rastlamış olmanız mümkün değildir. Yanlış bir yolda giderken, ayağınıza takılan bir taş yüzünden gözlerinizi kaybetmeniz ise, sizin için rahmet olduğunu, ancak kalp gözünüz açıldığında görebiliyorsunuz, artık dünya gözleriniz yoktur. Açılır dediler ama korkuyorum bu yüzden açtırmıyorum. Kimden dedim, kendimden dedi. Bu sözler bu konuşma, Sivas’ın Yahya Bey Mahallesi’nde oturan, rahmetli Fikret ağabeye ait. İlkokulda okuduğum yıllarda, çakmaktaşı benzin alıp sattığım toptancı, Selahaddin Yurtçul, okuyacak mısın diye sordu, hayır çalışacağım dedim, okul bitince gel dedi, okul bittikten sonra, Selahaddin ağabeyin yanında işe başladım. On altı yaşımda, Selahaddin ağabey, Bursa’ya taşındı, bende İzmir’e top oynamaya gittim, eğer Selahaddin ağabey Bursa’ya gitmese idi bende İzmir’e gitmezdim, oda bırakmazdı, altı sene bana maddi manevi babalık yaptı, Allah (cc) mekanını cennet etsin. Öğretmenimden sonra, tanıdığım ikinci büyük insan, yol arkadaşım, dürüst, ahlaklı, çalışkan, sert mert bir adamdı, işyerinde beş altı kişi çalışır, yemek yemeye, zaman bulamazdık yanında bir sene çalışan, adam yerine konur itibar bulurdu. Bazı günler müşteriler, asker sevkiyatında, sabah namazı dükkanı açtırır, alış veriş yapardı, bende Yeni Camide, şehit Yusuf hocanın arkasında sabah namazını kılar, lokantada çorbamı içer dükkana giderdim. Yusuf hoca demişken, üçüncü yol arkadaşım olduğu için, bende değeri çok büyüktü, cemaatini eğitir, camide çoğu zaman ders verir, gençlerle tek tek ilgilenir, onların müsait olduğu zaman onlarla ders  yapardı, talebelerinden biri de bendim. Hac’da tünel faciasında Rahman’a kavuştu, benim için imamdan öte iyi bir dost iyi arkadaştı,

Yine bir gün evden erkenden çıkmış, sokak lambalarının zor aydınlattığı yolda, yürürken arkamdan bir ses, nereye diye seslendi, birden irkildim arkamı döndüm, elinde değnek biri bana doğru yürüyor, kısık bir sesle camiye namaza dedim, beni bekle bende namaza gidiyorum, ağmayım dedi. Hangi camiye gideceksin dedim, yeni camiye, Yusuf hocaya dedi, bende oraya gidiyorum gidelim dedim, sen kaç yaşındasın dedi, on dört dedim, aferin sana bu yaşta namaz maşallah, neden mahalle camiinde namaza gitmedin, namazdan sonra işe gidiyorum dedim, siz bu halinizle, neden  uzak bir camiye gidiyorsunuz, ben olsam evden çıkmazdım, size helal olsun takdir ettim dedim. Çok güldü Yusuf hocadan ders alıyorum, sizde mi, neden şaşırdın, bende ders alıyorum akşamları, güzel ben sabah siz akşam desene Yusuf hoca bizi tanıştırdı, siz her sabah gidiyor musunuz dedim, yok üç gün gidiyorum, o günler size yol arkadaşlığı yaparım dedim, çok sevindi, artık bir ağma yol arkadaşım olmuştu. Bazen evinden alıyor, bazen sabah gidiyor, bazen akşam götürüyor, bazen de ders çalışıyorduk, nasıl mı Yusuf hoca sohbet ediyor, bize ders veriyor, Fikret abiye de ağzıyla okuyor tekrar ettiriyor, ezber yaptırıyor, namazı fıkıh derslerini öğretiyordu, Fikret abi çok az şey biliyordu, şaşırmıştım, Yusuf hoca bana ben olmadığım zamanlar Fikret ağabeyinle ders yapar mısın dedi, yaparım Fikret ağabey kabul ederse dedim, Fikret ağabey bana, yol arkadaşım, senden ders almak benim için çok değerli elbette alırım, hem de seve seve dedi, sen verebilecek misin dedi, ben alışığım ilk okulda sınıfta namaz kılmayı öğrendik, hatta cemaatle kıldık, imam da bendim, arkadaşlarım müezzinlik yapmaya cesaret edemedi, müezzinliği de ben yaptım, bazı arkadaşlarıma, ders çalıştırmam için öğretmenim bana görev verirdi ama ilk ağma talebem sensin dedim çok gülüştük.

Fikret ağabeyle çok konuşurduk, yaşı kırkın üzerindeydi ama elli yoktu, gözlerini açtır dedim,  böyle daha mutluyum, Yusuf hocayla hastanede tanıştık, gözlerimin kör olduğunu öğrenince, meyhaneye gidecektim, gel beraber gidelim dedi, beni camiye getirmiş, ben yeniden doğdum, meğerse bakar körmüşüm, şimdi görmeye başladım, emekliyim yetiyor bize, seni bana yol arkadaşı yapan Allah’a hamdolsun, ben artık senin talebenim, senin yol arkadaşlarına da çok teşekkür ederim vesile oldukları için dedi. Fikret ağabey çok ezber yaptı, fıkıh öğrendi, İslam medeniyetini kavradı, çok güzelde sesi vardı, sohbeti dinlenirdi, güzel bir insanmış meğer, oğlu memur olunca Sivas’tan taşınmışlar, o yıllarda ben İzmir Tire’deydim, Sivas’a döndüğümde öğrendim, Yusuf hocaya şöyle demiş Mustafa’yı görürseniz eğer, yol arkadaşlığını gözlerimle göremedim ama damarlarıma kadar hissettim, o görevini yaptı bende aynı yoldan gideceğim, vuslata kadar. Bir arkadaşım, görme engellilere ders verdiğini duydum ama nerede bilmiyorum dedi, ama ben biliyorum, Fikret ağabey hala yüreğimde.

Göle maya çalacak kadar, umut aşılayan Nasrettin hocanın torunları, bu milletin engelli engelsiz, her ferdine değer verin, yol arkadaşlığı yapın, cevher o zaman ortaya çıkar, hazine belki de viranededir.

ENGEL

Bu gün ben engelliyim

Sessizce beni dinleyin

Sessizlikten haber var

İlahi bir cevherim

 

Engel yok engeller var

Acizdir insan muhtaç doğar

Aşılamayacak engel yoktur

İnanmak ve azim gerisi kolay

 

Gözün görmemesi olsaydı engel

Olur muydu aşık Veysel

Göremediğini söyleyeni gördünüz mü

Kalkıyor onu dinlerken, kalplerdeki engel

 

Tutarsanız elimden eğer

Göreceksiniz tutmaya değer

Başaramayacağımız şey yoktur

Ne hünerler varmış bizde meğer

 

Bana sakın acımayın

Anlamıyorum hiç sanmayın

Her şeyi anlatır, bana gözleriniz

Kendinizi sakın aldatmayın

 

Bana imkan ve sevgi verin

Bir de bana güvenin

Zahmet vereceğim biraz size

Yeter ki olmayın engelim

 

Üzülmeyin benim için

Bu benim kaderim

Ne sen ne de ben istedim

Hakkını helal edersen eğer

Seni cennete ben götüreceğim.

Yazarın Diğer Yazıları
09.04.2023 17:39
02.10.2022 14:07
06.10.2023 13:19
15.09.2023 14:14
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.