14 Mayıs 2023; Türkiye’mizin ve Yalova’mızın ‘TERCİH’ tarihi…
Sokaklar karar verecek; evlerinde, işyerlerinde, kurumlarında şu kısacık ömürlerini tüketmekte olan insanlarımız bir tercihte bulunacaklar…
Hem kendileri, hem aileleri ve sevdikleri, hem de gelecek nesiller için bir karar verecek; seçmenler, vatandaşlarımız…
Demokrasi tam olarak da böyle bir şey…
Size göre yanlış olan başkasına göre doğru olabiliyor ve o eğriler-doğrular toplamında hangisi bir fazlasına ulaşabilmişse o parti, o şahıs, o zihniyet; ülkenin kaderi oluyor…
………………..
Tüm Türkiye gibi Yalova’mız da gelecek yıllarını belirleyecek; şehrin geleceğini, toplumun yarınlarını şekillendirecek bir seçime gidiyor…
HABERCİ olarak bugüne kadar çok şey söyledik ancak aslında TEK BİR ŞEY SÖYLEDİK!
Hangi parti, hangi isim, hangi hükümet olursa olsun…
Seçeceğiniz insanda önce ahlak sonra vizyon ve eğer mümkünse ‘ikisini birlikte’ arayın…
Arayın ve bulun…
Yıllardır tam olarak söylediğimiz budur…
Yoksa…
Birilerinin peşine takılmak…
Birilerinin rüzgarına kapılmak…
Bunlar çok kolay ve yıllardır yaptığımız da tam olarak bu…
Ve…
Sorgulamak diye bir şey var…
Biz toplum olarak ne yapıyoruz?
Deprem oluyor; sorguluyoruz…
Sel oluyor; sorguluyoruz…
Ekonomi ters gidiyor; sorguluyoruz…
Olan oluyor, biten bitiyor; iş işten geçiyor…
Sonra kalkıp…
Yanlış zamanda, yanlış insanları…
Sorguluyoruz…
Oysa…
Atı alan Üsküdar’ı geçmeden…
İşin başında, henüz oy vermeden…
Sorgulamaya kendimizden başlamamız lazım…
Biz; nasıl bir Türkiye, nasıl bir Yalova arzu ediyoruz?
Biz; deprem gibi, sel gibi, yangın gibi doğal afetlerde ne gibi tedbirlerin önceden alınmasını istiyoruz?
Biz; bizi yöneten insanlardan, kadrolardan ne gibi vizyonlar ortaya koymalarını bekliyoruz?
Biz; çocuklarımız için nasıl bir Türkiye ve Yalova hayal ediyoruz?
Biz ilk önce kendi içimizde bunları soracak-sorgulayacak ve bir karar vereceğiz ki…
Ondan sonra seçeceklerimizi değerlendirebilelim…
Seçtiklerimizi sorgulayabilelim…
………………….
Velhasıl kelam…
Hayat su gibi akıp gidiyor…
Herkes yaşı nispetinde onlarca seçim gördü, yaşadı, tecrübe etti…
Sonuçlar ortada…
Aynen atasözünde olduğu gibi…
Ektiğimizi biçiyoruz!
Yine farklı olmayacak…
Yine ektiğimizi biçeceğiz…
Zira sorumluyu yanlış yerde arıyoruz…
Çünkü; eken biziz…
Dolayısıyla…
Biçen değil ama…
Biçilen olmaktan da kurtulamıyoruz…
Kim kazanır kim kaybeder?
Kim kazanmalı kim kaybetmeli?
Bunlar gereksiz sorular…
İktidar koltuğunu koruyacaksa; yanlışlarından arınıp ülkeyi yönetmeli…
Muhalefet koltuğa oturacaksa; zihniyeti değiştirip ülkeyi yönetmeli…
Tabii önce toplum, önce seçmen…
Yanlışlarından arınmalı…
Zihniyetini değiştirmeli…
