yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
35,3831
EURO
36,4836
ALTIN
3.038,34
BIST
10.000,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Az Bulutlu
17°C
Yalova
17°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
12°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
10°C
Pazar Yağmurlu
7°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
7°C

‘TARTIŞMAYA GEREK YOK EKMEĞE GELEN ZAM %25’TİR’

‘TARTIŞMAYA GEREK YOK EKMEĞE GELEN ZAM %25’TİR’
09.01.2025 16:29
0
A+
A-
  • Ekmek fiyatlarının fakirler için pahalı olabileceğini kabul eden Yıldız, düşük gelirli vatandaşlar için ekmeğin bedava olması gerektiğini savundu. Ancak çift maaşlı ve gelir düzeyi yüksek aileler için ekmeğin pahalı olmadığını belirtti. Ortalama bir ailenin toplam gıda harcamaları içinde ekmeğin payının %10, genel harcamalar içinde ise %1 olduğunu söyledi..

Yıldız, ekmek fiyatlarının artışında sektörün ağır çalışma koşullarının ve işgücü maliyetlerinin etkili olduğunu vurguladı. Fırıncılık sektörünün, gece 2’den akşam 9’a kadar süren uzun çalışma saatleri nedeniyle işçi bulmakta zorlandığını belirtti. Modern işletmelerde işçilik maliyetinin toplam maliyet içindeki payı %10-11 civarındayken, fırıncılık sektöründe bu oranın %40’lara ulaştığını ifade etti.

 

Haber / Zeynep TAŞTAN

Son yıllarda hızla artan asgari ücretin de fırıncıların maliyetlerini ciddi şekilde artırdığını söyleyen Yıldız, “Bu gidişle fırın sahipleri, sadece çalışanlar olacak gibi görünüyor,” diyerek sektörün gelecekteki zorluklarına dikkat çekti. Yıldız Fırın İşletmecisi Mehmet Yıldız, ekmek zammı hakkında açıklamalarda bulundu. Yıldız, yaptığı açıklamada, “Her ekmek zammında olduğu gibi, yine bu sefer de özellikle sosyal medyada toplumda infial yaratmak, fitne sokmak, birilerini hedef göstermek, karalamak ve yöneticileri töhmet altında bırakmak için mücadele eden, maalesef kavga meraklısı bir güruh var” dedi.

‘HEPSİNİN TUZU KURU’..

“Ortamı germek için borazanlık yapanlara bakıyorsunuz; hepsinin tuzu kuru, statüleri yerinde, gelirleri ve geçimleri gayet iyi, hayatları ve yaşam tarzları da konforlu” diyen Yıldız, “Hayatları boyunca fakire hiç el uzatmamış, bir yaraya merhem olmamış, bir yetimin başını okşamamış kimseler. Fakat bunlar, siyasi saplantılarını deşarj etmek, halkı veya fakiri düşünüyorum pozlarıyla ucuz kahramanlık yapmak ve topluma şirin gözükmek amacıyla klavyenin başına geçip, taze kahvelerini yudumlarken yalan yere “Ekmek yüzde elli zamlandı” diyerek habire saydırmaktan geri durmuyorlar. Her seferinde de bozuk plak gibi geri geri sarıp aynı şeyi tekrarlıyorlar. Bir ortaokul talebesinin bile kolaylıkla anlayabileceği şekilde; fiyatı 10 TL olan 200 gr ekmeğe %25 zam yapılırsa fiyatı 12,5 TL olur.
200 gr ekmeği 240 gr’a yükselterek 15 TL’ye satarsak yine yapılan zam %25 olur.
Burada Ankara ve İzmir, 200 gr ekmeğin fiyatını 10 TL’den 12,5 TL’ye çıkararak birinci yolu tercih etmiş; Marmara Bölgesi’ndeki Adapazarı, Kocaeli, Yalova, Bursa ve İstanbul gibi iller ise 240 gr = 15 TL yaparak ikinci yolu tercih etmişlerdir. Her iki şekilde de ekmeğin kilosu 62,5 TL’dir. Yapılan zam oranı %25’tir. Burada Marmara Bölgesi olarak bizim de kullandığımız ikinci yolun iki kolaylığı var. Bozuk para sıkıntısı ortadan kalkar. Gramaj büyüdükçe iş görenlerin (fırında çalışanların) iş yükü biraz daha hafifler. Zaten işçi bulmak için büyük sıkıntı çeken işverenler de biraz daha kolay iş gücüne erişme imkânına sahip olur. Artık bundan sonra iş gören bulabilmek için işverenler en üstün çalışma ortamı ve konforunu çalışanların emrine sunmak zorunda olduğu bir devirdeyiz. Önceden 100 lira kazanıp 25’ini çalışanlara verirken, şimdi 100 lira kazanıp 75’ini çalışanlara verme durumu ile karşı karşıyayız. Bunun bir adım ötesi, anahtarı çalışanlara teslim etmekten öteye geçmeyecek. Çünkü çalışma şartlarının ağırlığından dolayı fırınlarda kimse çalışmak istemiyor. Çalışma şartlarını iyileştirsen, zaten emek yoğun bir sektördesin, fiyat belli; ekstra maliyeti kim üstlenecek? Serbest piyasa ekonomisinin cari olduğu ülkemizde, satışa sunulan bütün ürünlerin fiyatları arz-talep dengesine göre oluşurken, en temel gıda maddesi olan ekmeğe devlet narh koymuştur. Fiyata sınırlama getirmiştir. Ekmeğin fiyatının belirlenmesini fırıncının inisiyatifine bırakmamıştır. Bu nedenle devlet; zaman zaman (geçen sene olduğu gibi) ekmek üreticisinin zarar etmemesi, hem de halkın daha ucuz ekmek yemesini sağlamak amacıyla fırıncıya TMO vasıtasıyla ucuz un vermiştir. Doğrusu da budur. Günümüz şartlarına bakıldığında ekmek pahalı mıdır?
Fakir için pahalıdır. Bir insan emekliyse, 15 bin TL maaş alıyorsa ve kiracı ise ekmek pahalıdır. Onlara ekmeğin bedava olması gerekir. Ama evli olup eşlerin ikisi de çalışıyorsa, ortalama günde bir veya iki ekmek alıyorlarsa onlar için ekmek pahalı değildir. Toplam gıda harcamaları içinde ekmeğin payı gayet doyurucu olmasına rağmen %10, genel harcamalar içinde ise %1’dir. Dolayısıyla onlar için ekmek pahalıdır diyemeyiz. Bir de ekmek fiyatını en çok etkileyen etmenlerden birisi nedir diye sorarsanız: Cumartesi-Pazar’ı, bayram-seyranı olmayan, tatili olmayan, 365 günün tamamında çalışmak zorunda olan bir sektör. Gece 2’den akşam 9’a kadar 18-19 saat mesaisi olan bir topluluk. Bu yüzden hiç kimse fırınlarda çalışmak istemiyor. Modern işletmelerde toplam maliyet içinde işçiliğin payı %10-%11’i geçmezken, emek yoğun sektör olan fırınlarda bu oran %40’lar civarındadır. Bir de buna son iki senede hızla yükselen asgari ücret trendini ilave ettiğimizde bu durum, ileride fırın sahiplerinin sadece çalışanlar olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. Netice itibarıyla şunu söyleyebiliriz: Bir ekmeğin üretilmesi için harcanan emek ve zamana bakıldığında; yoğurma, kesme-tartma, dinlendirme, şekil verme, fermentasyon ve pişirme işlemleri sonucu bir ekmek üretime başlama aşamasından yenilebilecek hale gelmesi için geçen süreç en az 3-4 saattir. Denemesi bedava. Onun için, yönetimin öngördüğü ve fırıncının kabul etmek zorunda kaldığı ekmek fiyatı; çalakalem, ezbere, gelişigüzel hesaplamalarla değil, faturalar nezdinde en ince detayına varıncaya kadar analiz edilip maliyet hesabı çıkarıldıktan sonra, odalar ve borsalar, federasyon, ticaret bakanlığı ve genel müdürlük tarafından tasvip edilerek onaylanmak suretiyle tespit edilmektedir. Üzerinde tartışma yapılması çok mantıklı değildir” dedi.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.