YALOVA JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI OZAN BURAK CANGİR:
‘MARMARA DENİZİNDE OLUŞAN DEPREMLER OLASI DEPREMLERDİR’
Uzman olmayan kişilerce yapılan deprem yorumlarının vatandaşları korkuttuğunu söyleyen Cangir, Marmara denizinde oluşan küçük depremlerin muhtemel ve olası depremler olduğunu ifade etti.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Yalova Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ozan Burak Cangir, son dönemlerde yaşanan Marmara depremleri ve gaz depolama tesislerinin depremle olan bağlantısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘DEPREM GERÇEĞİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Cangir açıklamasında, “Son dönemlerde Marmara denizinde gerçekleşen depremlerin ilimizde de vatandaşlar tarafından merak ediliyor oluşu ve alanında uzman olmayan bazı kişi ve kişilerce sosyal medya aracılığı ile birçok yorum ve görüş dile getirilmesi gibi sebeplerden dolayı kamuoyuna bilgi verilmesinin elzem olduğu sonucuna varmış bulunmaktayız. Bilindiği üzere ilimiz içinde ciddi bir tehdit oluşturan ve her defasında dile getirilen olası Marmara depremi gerçeği ile karşı karşıyayız. Söz konusu bölgede oluşan küçük büyüklükteki depremler doğal olarak dikkat çekmektedir” dedi.
‘MARMARA DENİZİNDE OLUŞAN KÜÇÜK DEPREMLER OLASI DEPREMLERDİR’
Son günlerde Silivri’de gerçekleşen depreme öncü deprem yorumu yapmanın doğru olmadığını söyleyen Cangir, “Marmara denizinde son dönemlerde oluşan depremlerden sonra en son 11.10.2023 tarihli ve yerel saat ile 19:36’da 3.1 (ML) büyüklüğünde, merkez üssü Silivri olarak kayda geçen deprem meydana gelmiştir. Söz konusu deprem daha öncede dile getirilen ve dikkat edilmesi gereken Kemerburgaz fayı üzerinde gerçekleşmiştir. Söz konusu deprem için öncü deprem yorumu yapabilmek oldukça güçtür ve bu yönlü depremin öncü deprem olduğuna dair özellikle sosyal medya da yer alan kesin ve hiçbir bilimsel verilere dayanmayan yorumları, vatandaşlarımızın dikkate almaması ilk arzumuzdur. Batı Marmara Zonu sismik olarak aktif bir bölgedir. Bu sebeple Marmara denizinde oluşan küçük depremler muhtemel ve olası depremler olarak yorumlanmalıdır. Gaz depolama tesislerinin deprem ile ilgisi hakkında, bilindiği üzere doğalgaz depolama tesisleri birçok ülkede örneği olan ve kullanılan bir teknolojidir. Gaz bu katmanlardaki eski gözeneklerdeki gaz veya petrol rezervuarlarına enjekte edilerek depolanabiliyor. Bu sırada oluşan basınç değişiminin deprem oluşturma olasılığı elbette bilimsel olarak mümkündür. Batı Marmara’da gaz çıkışına bağlı depremlerin olduğu bilinmektedir. Batı Marmara’da gaz depolama alanlarının Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) üzerinde deprem gerçekleştirebilme potansiyeli hatırda tutulmalı ve Trakya’nın sismik özelliklerinin tüm ayrıntılarıyla incelenmeli ve bu konuda çalışan bilim insanlarının görüşleri yetkililerce dikkate alınmalıdır. Özetle, ülkemiz ve Yalova ilimiz sismik açıdan hareketli bir jeolojik ortam içerisinde yer almaktadır” şeklinde konuştu.
‘UZMAN OLMAYAN KİŞİLERE İTİBAR ETMEYİN’
“Dünyamız üzerinde olan ve olacak depremler tıpkı bir canlının nefes alıp vermesi kadar doğal bir süreç olarak kabul edilmelidir” diyen Cangir, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanoğlunun, depremlerin önüne geçmek, azaltmak vs. gibi bir gücü yoktur ayrıca depremlerin varlığı, üzerinde yaşadığımız yerkürenin hala yaşadığının en büyük kanıtıdır. Bizler depremin önüne geçemeyiz ama depremin zararlarını minimize edebilecek güce sahibiz. Bu konuda sadece yöneticiler değil, deprem bilinci artmış bireylerin sayıca fazla olması da çok önemlidir. Bu konularda alanında uzman olmayan kişi veya kişilere itibar edilmemesi deprem dirençli kentler oluşturabilmenin ilk adımı olduğu unutulmamalıdır.”