Sevgili dostum. İnsan doğduktan sonra insan kalmayı, insanca yaşamayı ister, kim istemez ki? Seni bilmem amma ben istiyorum. Hem de en iyi insanlardan biri olmak istiyorum. Dünya ve ahiret saadetini yaşamak istiyorum. Eğer sende benim gibi düşünüyor, benim gibi bir hayat kurmak istiyorsan, yalnız değilim o zaman. İnsan doğmak kaderimiz fakat insan kalmak irademiz. Bizi yaratan, yaşatan, üstün vasıflarla donatan Rabbimiz, aynı zamanda bize irade yani sermaye yüklemiş. Bu sermayeyi insanlığın insan kalmasına harcarsak mükafatı, insanlıktan çıkmasına harcarsak cezası var. Mükafat ve ceza insan kalmak adına var. Yani insanlığa, insanlığımıza zarar verirsek eğer, bunun cezasını önce bu Dünya’da mutlaka görecek, sonra yaratılış normlarına itiraz nedeniyle, ahirette ayrıca hesaba tabi tutulacağız. Eğer ahiret hesabı yoksa, insan olmanın da bir anlamı yok. İnsanlık dünya ve ahiret bilinciyle insanlıktır.
Doğmak Dünya ise, insan kalmak ahirettir. İnsanın yaptığı yanlışlar, yanına kar kalır, yaptığı iyiliklerde anlamsız olursa, haşa Allah yok demektir. Ya da Allah adaletsiz olur. Halbuki inandığımız Allah zerre miktarı hayrında, şerrinde kayıt edildiğini bana bildirerek, beni şerden uzak, hayra yakın tutmak istiyor. Buda beni Allah’a daha yakın tutmaya vesile oluyor.
Yaptığın iyiliğin bir karşılığı olmalı, birileri aferin demeli. Dersine çalıştığında takdir teşekkür olduğu gibi, yaptığın iyilikleri, harcadığın ömrünü birileri görmeli. Marifet iltifata tabi olmalı. Dersini çalışmazsan döverimden başlamamalı derse insan, ders çalışırsan şunlara, bunlara, onlara sahip olabilirsin demeli. Kaybedeceği güzelliklerle korkutmalı. Tıpkı kulluk yaparsan altından ırmaklar akan cennet vadeden Allah gibi. Birde sabretmeli hemen ceza yağdırmamalı, vazgeçersen mükafat var demeli ve sözünde durmalı. Tövbe kapısının açık olduğu gibi. Yani sadece insana benzememeli, aynı zamanda iyilik timsali, yüreğinde Allah taşıyan insan olmalı, insan kalmalı. Belinde silah, elinde sopa, dilinde küfür olmamalı. Beline, eline, diline sahip olan insanlarda takdir edilmeli, daha çok sevilmeli hatta ödüllendirilmeli. Önce hayır teşvik edilmeli, edilmeli ki şer fırsat bulup güçlenmesin. Hatta hayrın önü açılıp şerrin önü kapatılmalı. Güzel işlerin üstü açılırken, kötü işlerin üstü örtülmeli, kötülük yerinde imha edilmeli. Tıpkı hastalık gibi. İyilik güzellik anlatılmalı, hayır konuşup hayır beklenmeli, Hayra gaz şere fren olunmalı. Şikayet yerine çare, isyan yerine şükür, inkar yerine fikir üretilmeli. İnsan kalmak için, bunlar yapılmalı hatta ders olarak okutulmalı insanlık.
Basiretsiz, çaresiz, neme lazımcı, umutsuz, ümitsiz olmamalı insan. Kula, pula kul olmamalı, düşünmeli, üretmeli, söz sahibi olmalı. İnsanlığını korumak, insan olduğunu unutmamak, insan kalmak için bunları yapmalı, asla pes etmemeli, sonra insanlıktan bahsetmeli ve asla geri dönmemeli.
Artık siz ne düşünürseniz düşünün, fikriniz ne olursa olsun, hatta inancınız. Ben insan doğdum, insan olmak, insan kalmak, insanca yaşamak için mücadele edeceğim ve insan kalacağım. Doğru yolda yürürken düşen biri bana zarar verse bile, üstüne basıp geçmeyeceğim, kolundan tutup kaldıracağım. Benim hakkım geçsin kimsenin hakkı kalmasın diye, bir ömür harcayacağım. İnsanlık hariç her şeyi beynimden sileceğim. Irkımı, rengimi, kazancımı, ilmimi, dinimi kısacası bütün değerlerimi , bana değer veren, bana bu ruhu veren Allah için insan kalmaya, insan kalanlara harcamaya devam edeceğim. Sadece biraz tedbir alacağım. Fakat yalnız kalmak istemiyorum, çünkü!
Bu gayret bu mücadeleyle belki ben insan kalırım amma insanlık kalmaz. İnsanlığın kalmadığı yerde benim ne işim var. İslam’ı bu yüzden çok seviyorum. Bir olmayı, beraber olmayı, namazı bile beraber kılmayı, birbirine sadaka, zekat vermeyi, beraber gülüp, beraber ağlamayı, bir birimize muhtaç olmayı, insan olduğumuzu hatırlatırcasına yaşatıyor. Çoğalmamız için evlenmeyi, aile olmayı, çocuk yapmayı, onları iyi yetiştirmeyi hem öneriyor, hem teşvik ediyor, hem de emrediyor. İnsanın doğmasını sağlayan , yüce yaratıcı bizim insan kalmamızı istiyor. İnsan kalmazsak ne insanlık kalacak nede yaşadığımız, yaşayacağımız bir dünya. Kıyametin bir vakti, insan ömrünün bir zamanı Allah katında yazılıdır, bundan eminim. Fakat insanlıktan çıkarak belki de ömrümüzü kısaltıyor, kıyameti vakti gelmeden biz insanlar koparacak gibi geliyor bana. Bu yüzden katilliğin affı, insan hakkının affı, ağaç kesmenin affı, doğayı kirletmenin affı yok. Öldürülen kişi katilini bekleyecek, alacaklı alacağı olan kişiyi bekleyecek, doğa ise ondan aldıklarını bir gün mutlaka geri alacak. İnan seni korumak için yapacak bunları. Çünkü yaratıcı doğayı sana hizmet etsin, seni korusun diye yaratmış. Sen onu korumazsan insanlık adına, seni yok ederek belki de, daha düzgün insanlar gelsin diye yapacak bunları. Bu yüzden ne Allah’ı nede doğayı suçla, suçu kendinde ara. Yani insan doğmak yetmiyor, insan kalmak için insanca yaşamak, yaşlanmak, insanlığa bir katkıda bulunmak gerekiyor. Sadece ve sadece insan kalmak için.
Anlamasak yaşayamasak bile dinimizi, çok ama çok seviyoruz. Biz adam olmazsak bizi insanlığı korumak için, bir şekilde adam ediyor. Bu yüzden atalarımız ne güzel söylemiş. “Bir musibete bin nasihatten evladır” diye. Adam olmak için illa musibet mi beklemek gerek. Yada başkasına gelince bizden ayrı düşünmek mi gerek? Hayır hayır insanlık bir bütün dostum. Hatta Dünya bir bütün, Dünyanın diğer ucundaki bir bela gelip seni bulacak tıpkı virüs gibi, iyilikte öyle küçük büyük ne varsa, savaşta bulacak, barışta. Bu yüzden kim olursan ol insan doğdun insan kal. Ne kendine, ne başkasına nede yaşadığın Dünya’ya kötülük etme. İnsan doğdun, sana insanca yaşamak yaşlanmak yakışıyor, bunu asla unutma. Adil bir Dünya için adil ol. Buda ancak İslam’ı anlamada, İslam’a göre hayat kurmada, İslam’ı eğitimle oluyor. En büyük eğitimse ailede kuruluyor. Şunu asla karıştırma, Müslüman olmak ayrı İslam eğitimi almak ve yaşamak ayrı. Tek derdim, derdin, yeryüzünde en ahlaklı, en güvenilir, en adaletli, en merhametli Müslümanlar olsun. Allah’a ve peygambere inanır Müslüman olursun, ancak yaşayarak, yaşatarak, medeniyet kurarak, hem insan kalır hem de hayat bulursun. İşte o zaman insan doğar insan kalır, dünya kurtulur, sende hem dünyada hem ahirette kurtulursun. İnsan doğdun, İnsan kalarak ebedi alemde mutlu olursun.