<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

İÇİNE KAPANMAK

21.03.2025 15:35
0
A+
A-

 

Sevgili dostum.

İçine kapanmak; ruh ve bedenden yaratılan insanın ruh hastalığıdır. Kendini beğenen, enaniyet taşıyanla, kendini beğenmeyip her şeyden vazgeçen de, aynı hastalığı taşır.  Bu hastalık, sadece kendine zarar vermez, kullanamadığı her insana zarar verir, kullandıkları da ondan aşağı kalmaz. Böyle bir çevre edinirse, tüm insanlığa zarar verir. Zira içine kapanan insanların içinde, öfke denilen canavar yatmaktadır. Bu canavar, içine kapanan insanlarda, daha iyi beslenir, geç çıkar ama yakıp yıkıcıdır. Birde şeytanla iş birliği yaparsa, devlet kurar devlet yıkar, arkasına bile bakmaz.  Çoğu zaman manevi ve milli değerleri, bu değerlerin önderlerini suistimal eder. İçine kapananlarla, kapanma arzusunda olanları yanına çekerek güç kazanır. Zamanla doğru yaptıklarına kendileri bile inanır. Ya da artık ok yaydan çıkmıştır, hedefinde önemi yoktur. Daha da güçlenmek için yalan üretirler, bu yalanı gerçek te olmuş gibi anlatırlar. Şizofren değillerdir çünkü bunu bilerek ve isteyerek yaparlar. İçine kapanmak, sizi bitiren bir yaşam tarzıdır. Bu tarz bireyselde, toplumlarda ve devletlerde aynı kaderi yaşattırır.

Bu içi öfke dolu, küçük ve büyük bütün canavarları, kendi evimizde, kendi elimizle besler, sonra başı boş sokağa ya da topluma salarız. Belki de içimizdeki canavarı ona da entegre etmişizdir. İçinde canavar taşıyan, adına insan dediğimiz bu öfkeli baronlar, sadece sokakta olmaz, kravat takar, memleketi soyar, cübbe giyer, hırsızı haklı çıkarır, ya da cemaati yoldan çıkarır, hatta öğretmen olur, çocuklarımızı ona teslim ederiz. Ticaret adamı olur, komşusunu bile kazıklar. Bu işler uzayıp gider, çünkü her kes öfkeli büyümüştür, tahammülsüzdür. Biz bu gün, dünün acısını yaşıyoruz, ama yarına da acı hazırlıyoruz ama farkında değiliz. Rahatımız yüzünden rahatsız oluyoruz. Çocuklar iki yaşına kadar, konuşamadıkları için hırçındırlar. Yeni konuşan çocuktan mutlu oluruz, bu seferde sustururuz, dinlenmediği için yine hırçın olurlar, bu hırçınlık dışa vursa bile, öfkeyi silah olarak kullanır, içine atarlar.  İnsan yetiştirmek, insanlığın devamı için şarttır. Bunu ancak kendi öfkesine hakim olanlar başarabilir, bu yüzden başarılı olmanın, büyük olmanın tek kaynağı vardır. İnsan yetiştirmek adına, insan olmak, insan kalmak. Yani insanı kamil olmaya karar vermek ve ne adına olursa olsun asla geri dönmemek. İnsanı kamil sessiz, sakin kimsenin işine karışmayan anlamına gelmez, aksine hem mal sahibi, hem merhamet, bir o kadarda adalet ve dahi cesaret sahibi olmaktır. Kurtuluşumuz ve insanlığımızın devamı için, fedakar olup mesuliyet alacağız. Dürüst kişilik sahibi insanları, ancak öfke kontrolü yapan, öfkesini hayra dönüştürebilenler kazanabilir. Unutmayalım ve kabul edelim.  Başaramadığımızı çocuklarımız başarmak ister, fakat biz onlara müsaade etmeyiz.  Çocuklarımızı atbaşı koşturmak, yarışa sokmak yerine, mesuliyet yüklemek, sadece onları değil, bizi de kurtaracaktır. Aksi halde çocuklarımızım içine kapanmalarına biz yardım ederiz. İçine kapanık toplumlar, kendini ifade etmekte zorlanacağından, zora başvurur. Çok öğrenmenin adı eğitim değildir, insan kalmanın adı eğitimdir. Öğrenmeye odaklı bir toplumun robottan farkı yoktur. Bunu bu gün yapay zeka bizden daha iyi yapıyor. Ama yapay zeka, hissedemez, duygusuzdur, merhametten yoksundur, insanı insan yapacak olan bu duygulardır. Bu duyguları veremediğiniz bir toplum, yapay zeka olsa ne yazar, bilmek sorunu çözmüyor. Öfkeyi kontrol etmek için, yapay zekada olmayan sevgi gerekiyor, duygu gerekiyor. Çok bilelim ama, kemale de erelim, manevi değerlerimiz, en büyük paha biçilmez hazinedir, onları ne makama nede bir bedel karşılığı terk etmeyelim. Düşüncelerimize tahammül gösterip dinleyelim, hakareti fikir, başkalarını küçük görmeyelim. Ne içine atanlardan, nede içine atılanlardan olmayalım. Haksızsak güçlü değilizdir unutmayalım. Kimse içine atarak büyümesin kimsenin içinde kalmasın, her kes insan olsun insan gibi konuşsun, varsa bir dert hep beraber çare bulunsun. Öfke kardeşliğe, dönüşsün. Öfkeye fren olacak tek fikir, tek düşünce, öğrendiğimiz değil, yaşayacağımız İslam yeniden okunsun.

 

Yazarın Diğer Yazıları
13.02.2022 15:29
12.02.2024 13:42
21.02.2025 12:52
15.08.2023 12:38
Yorumlar

Δ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.