Haber / Zeynep TAŞTAN
Geleneksel sanatların, hat sanatının etrafında var olduğunu belirten Hattat İsa Yemez, hat sanatının amacının Allah’ın isimlerini ve kelamını en güzel şekilde kağıda aktarmak olduğunu belirtti. Kelime olarak hat’ın, çizgi, sınır, alamet ve hudut manalarına geldiğini söyleyen Yemez, “Hat sanatı estetik değerler dikkate alınarak ölçülü ve nispetli bir şekilde icra edilen bir sanattır” dedi. “Kadım hattatlar hat sanatını ‘cismani aletlerle meydana getirilen ruhani bir hendesedir diye tarif etmişlerdir” diyen Yemez, “Hat sanatı kamış kalem, ıs mürekkebi, el yapımı aharlı kağıtlar, bıçak, makta ve hokka gibi aletlerle icra edilen bir sanattır. Hüsn-i hat olarak da adlandırılan bu sanat ile Kuran-ı Kerim, ayetler, hadisler, veciz sözler, şiirler ve beyitler yazılmıştır. Hat sanatının amacı Allah’ın ismini, kelamını en güzel şekilde kağıda aktarmaktır” ifadelerine yer verdi.
‘DERSLER, NOKTALAMA İLE BAŞLAR’..
Her yazı çeşidinin kendine has ölçülerinin olduğunu belirten Yemez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hat sanatı, kamış kalem ile aharlı kağıda is mürekkebiyle yazıldığı gibi taş, mermer, çini, cam, ahşap üzerine de kendine has yöntemlerle uygulanır. Hat sanatı aklam-ı sitte dediğimiz sülüs, nesih, muhakkak, tevkifi, reyhani, rika gibi yazı çeşitleriyle icra edilir. Her yazı çeşidinin kendine has ölçüleri, üslubu ve karakterleri vardır. Hat sanatı usta çırak ilişkisiyle altı-yedi yıl gibi eğitim alınarak öğrenilir. Hattat talebesine önce ‘Rabbiyessir’ duasını yazdırarak bu uzun yolculuğa hazırlar. Harfler, harflerin birleştirmeleri, cümleler tasnif, tashih gibi derslerle tamamlanır. Bu eğitimi alan talebe bu sanatı icra edebilmesi için hayatı boyunca çalışmasını sürdürmesi gerekir. Hat sanatı taklidi bir sanattır. Her harfin belli kalıplarda ölçüleri belirlenmiştir. Yazdığımız kalemin ağzı ölçüsünde noktalarla ölçeklendirilerek yazılır. Bu noktalamalardaki hatalar yazıyı tamamen bozar. Onun için hoca talebeye önce bu noktalamayı öğretir ve kontrollerini ona göre yapar.”