
- Yalova Barosu Başkanı Av. Elif Turnacı Çavuş, Yalova’da uzun süredir devam eden cezaevi sorununa dikkat çekerek hem tutuklu ve hükümlü haklarının hem de adil yargılanma ilkelerinin ciddi şekilde zedelendiğini ifade etti..
Çavuş, mevcut cezaevinin insan onuruna yakışır koşulları taşımadığını belirterek, yeni bir ceza infaz kurumunun inşasının artık ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurguladı..

Haber / Zeynep TAŞTAN
“Yalova’da uzun süredir devam eden cezaevi sorunu, ne yazık ki halen çözüme kavuşturulamamıştır” diyen Baro Başkanı Elif Turnacı Çavuş, mevcut ceza infaz kurumunun fiziki koşullarının hem tutuklu hakları hem savunma hakkı hem de insan onuruna yakışır muamele ilkeleri bakımından ciddi ihlaller doğurduğunu ifade etti. “Bu koşullar, Anayasa’nın 17. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi kapsamında güvence altına alınan işkence ve kötü muamele yasağını zedeleyecek nitelikte sonuçlar yaratmaktadır” diyen Çavuş, mevcut yapının insan hakları açısından alarm verdiğini söyledi.
‘YENİ CEZAEVİ YAPILMADAN MEVCUT KURUMUN KAPATILMASI YENİ MAĞDURİYETLER DOĞURUR’..
Baro Başkanı Çavuş, mevcut cezaevinin kapatılmasının gerekli olduğunu kabul etmekle birlikte, yeni bir ceza infaz kurumu inşa edilmeden mevcut yapının kapatılmasının başka ciddi mağduriyetlere yol açacağını vurguladı. “Yalova iline en yakın cezaevleri Kocaeli Kandıra ve Balıkesir Bandırma’da bulunmaktadır. Bu kurumlara ulaşım gerek tutuklu ve hükümlü yakınları gerekse müdafii avukatlar açısından hem maddi külfet hem de zaman kaybı açısından ciddi sorun teşkil etmektedir. Bu durum, savunma hakkının etkin kullanımı ve adil yargılanma ilkeleri bakımından da olumsuz sonuçlar doğurmaktadır” dedi.
‘AVUKAT-MÜVEKKİL GÖRÜŞMELERİ ÖZEL VE GİZLİ YAPILAMIYOR’..
Mevcut cezaevinin şehir merkezinde yer almasına rağmen, yerleşim alanlarının arasında kalması ve mimari ile güvenlik açısından modern cezaevi standartlarını karşılamadığını ifade eden Çavuş, bu durumun avukatların da görevlerini sağlıklı şekilde yerine getirmelerini engellediğini belirtti. “Özellikle avukatların müvekkilleriyle özel ve gizli görüşme yapabilmelerine olanak tanımayan mevcut yapı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 154. ve Avukatlık Kanunu’nun 58. maddelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir” diyen Çavuş, avukatların savunma görevlerini etkin biçimde yerine getirmesinin bu şartlar altında mümkün olmadığını söyledi.
‘YENİ CEZAEVİ İÇİN YER TAHSİSİ ARTIK ELZEMDİR’..
Elif Turnacı Çavuş, çağdaş cezaevi standartlarına uygun, ulusal ve uluslararası hukuki yükümlülükleri gözeten bir ceza infaz kurumunun inşasına bir an evvel başlanması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Yeni cezaevinin yeri belirlenirken uzun vadeli şehircilik planları, ulaşım olanakları, kamu hizmetlerine erişim ve çevresel etkiler de göz önünde bulundurulmalı; yeni mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet verilmemelidir. İvedilikle cezaevi koşullarına uygun nitelikte bir arsanın tahsisi yapılarak, modern bir ceza infaz kurumunun inşa süreci başlatılmalıdır.”
‘ADLİYEYE ERİŞİMDE YAŞANAN GÜÇLÜKLER DE GİDERİLMELİDİR’..
Baro Başkanı Çavuş, Yalova Adliyesi ek hizmet binası projelendirilirken otopark alanı planlanmadığını ve bu eksikliğin bugüne kadar da giderilmediğini belirterek, fiziksel erişilebilirliğin adalete erişimin bir parçası olduğunu hatırlattı ve ekledi: “Adliyeler yalnızca yargı mensuplarının değil, avukatların ve vatandaşların da yoğun olarak bulunduğu kamu hizmeti alanlarıdır. Vatandaşların ve avukatların adliyeye ulaşımında yaşanan güçlükler, dolaylı da olsa adalet hizmetlerinden yararlanma haklarını ihlal etmektedir. Bu konuda da gerekli idari ve teknik düzenlemeler acilen yapılmalıdır.”
‘HEM CEZAEVİ HEM ADLİYE ERİŞİMİ İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİDİR’..
Son olarak Elif Turnacı Çavuş, şu çağrıda bulundu: “Yalova ilinde çağdaş cezaevi standartlarına uygun yeni bir ceza infaz kurumunun yapımına başlanması, mevcut cezaevinin ise bu yeni yapı tamamlanmadan kapatılmaması; ayrıca adalet hizmetlerinin verildiği alanlarda erişilebilirlik koşullarının iyileştirilmesi yönünde gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması büyük önem taşımaktadır. Bu, sadece tutukluların değil, toplumun tamamının hukuk devleti ilkesine duyduğu güvenin korunması açısından elzemdir.”

