Hafta içinde ‘EĞİTİM ALANINI YIKMAYIN’ başlıklı bir özel haber vardı; HABERCİ’de…
MAG-DER Başkanı, Çınarcık yolu üzerindeki K77 Afet Eğitim Alanı’nın yıkılmaması gerektiğinin altını çiziyor ve yetkililere sesleniyordu…
Yalova’yı, 1999 depremi sonrası ikinci bir büyük depreme hazırlarken elbette ilin tek deprem eğitim alanının ortadan kaldırılması doğru değil. Ancak; o yer orası mı olmalı, doğru yer orası mı; tartışılır. Üniversitenin dibinde, Yalova’nın Çınarcık’tan hemen girişinde yol kenarındaki afet eğitim alanının yeri doğru mu?
Bence değil…
Demem o ki…
Evet; depreme hazırlıklı olması gereken Yalova’da onlarca kurtarıcının yetiştirildiği, pratikte gayet ciddi eğitimlerin verildiği bir alan yok edilmemeli. Ancak, söz konusu yer de orası olmamalı. Daha doğru ve daha kapsamlı bir eğitim alanı oluşturulup, çalışmalar buraya kaydırılmalı diye düşünüyorum…
Ve bir şey daha…
Hadiseyi sadece afet eğitim alanının bugün bulunduğu yerle ilgili basit bir tartışma ya da fikir ayrılığı olarak da görmemek gerekir…
Olaya biraz daha büyük pencereden bakacak olursak…
Yalova-Çınarcık sapağının hemen sol tarafında ciddi bir yatırım planlaması var mı; var…
Kimine göre doğru, kimine göre yanlış…
Ancak bir biçimde karar alınmış, ihaleye çıkılmış, ihaleyi alan firma proje hazırlıklarında sona gelmiş ve nihayetinde bir butik otel, bir AVM ve rezidanslar ile alışveriş ve turizm merkezi oluşuyor; şehrin hemen girişinde…
Bu ne demek?
Yalova-Samanlı yolu güzergahında bir hareketlilik demek…
Üniversite ve yurtların olduğu bölgede bir canlılık demek…
Yalova-Çınarcık-Termal üçgeninde bir konaklama sahası, bir mola alanı, bir alışveriş imkanı ve en nihayetinde o bölgede bir canlılık, bir hareketlilik, bir katma değer oluşması demek…
Dolayısıyla böylesi bir planlamada, son derece önemli olduğuna inandığımız afet eğitim alanı yerinin değişmesi gerekiyor mu; evet gerekiyor. Kısa ve orta vadede belki biraz zor olacak ancak YASKİ’nin de o alandan taşınması gerekecek mi; evet gerekecek. Üniversite ve yurtların çevresi farklı bir konsepte bürünecek mi; evet, aynen öyle olacak…
Ve bir de…
Garden A.Ş.’nin kiraladığı geniş alanlar…
Bir biçimde; bugün olmasa yarın, yarın olmasa öbür gün…
Tartışılır hale gelecek mi?
Evet gelecek…
Sadece Garden A.Ş. değil, aynı zamanda belediyenin kullanımındaki denize kıyısı olan alanlarda yer alan tesisler ve eğlence mekanları ile mendirek ve çevresi de bu bütünselliğin içerisinde öyle veya böyle; yeniden ele alınmak, değerlendirilmek ve Yalova’nın batıya açılan penceresi olarak doğru biçimde planlanmak zorunda…
İlk bakışta tüm bu söylediklerim zor ve karmaşık gibi görülebilir…
Hatta birtakım kişi ve kurumları fazlasıyla rahatsız da edebilir…
Netice itibarıyla…
Alışkanlıklardan kurtulmak ya da ezber bozmak çok da basit bir hadise değil…
Ve büyük düşünmek, büyük fotoğrafa bakmak elbette o kadar kolay bir şey değil…
Bugüne kadar olmadı belki ancak…
Bu şehirde bir gün deli cesareti taşıyan bir vatan evladı çıkar da…
Mendirekten başlamak üzere fantastik bir kurgu ile…
Sil baştan bir planlama ile…
Termal’inden Çınarcık’ına, Teşvikiye’sinden Esenköy ve Armutlu’nun en uç noktasına kadar komplike bir kaplıca, sağlık, doğa turizmi için düğmeye basarsa…
Çıkış noktası işte tam da o bölge, yani Ata mirası topraklar, yani mendirek ve TİGEM arazilerinin bulunduğu geniş alan olacaktır…
Tüm ilçeleri denize kıyısı bulunan Yalova’da…
Kurulacak bir YADO (Yalova Deniz Otobüsleri) filosu ile Yalova merkezden ilçelere seyahatin kısmen deniz ulaşımına kaydırıldığını…
Raylı sistemin devreye sokulduğunu…
Belli noktalarda teleferikle (Termal bağlantılı) ulaşımın hayat bulduğunu…
Batı sahil şeridinin bir uçtan bir uca bisiklet ve yaya güzergahı olarak şekillendiğini…
Mendirek bölgesinin şehrin yeni ve geniş kapsamlı marinası olduğunu…
Yeni marinaya lüks yat ve teknelerin dışında haftada en az iki-üç kez Cruise gemilerinin yanaştığını ve dünyanın dört bir köşesinden elit turist getirdiğini…
Böylesi bir tanınırlık ve bilinirlik içerisinde Yalova’nın, sadece bölgenin ve ülkenin değil, Avrupa’nın, hatta dünyanın cazibe merkezlerinden biri haline dönüştüğünü…
Bir hayal eder misiniz?
Edin…
Çünkü…
Hayal etmeden hiçbir şey olmaz…
Cesur ve gözü kara olmadan ise…
Hiçbir şey başarılamaz!