Geçen haftaki ‘YALOVA SIRADAN BİR ŞEHİR DEĞİL’ başlıklı yazımızda, yeni bir Yalova vizyonu ortaya koymanın gerekliliğini, hatta zorunluluğunu kaleme almış ve yeni süreçte Yalova’da yaşanacak değişimin-gelişimin başlangıç noktasının mendirek ve civarı olduğunu dile getirmiştik. Hazineye ve belediyeye ait arazilerle birlikte resmi kurumlar ile özel sektörün kullanımındaki alanların bir bütünsellik içerisinde yeniden ele alınması gerektiğini vurgulamış, doğru bir planlamanın vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesini talep etmiştik.
Tabii; derdi Yalova olan, yaşadığı şehri önemseyen, neslinin istikbalini Yalova’da gören insanların anlayabileceği, onaylayabileceği bir yazıydı bizimkisi. Yalova’yı basamak olarak gören, kendisini transit bir yolcu gibi hisseden ve herhangi bir aidiyet duygusu hissetmeyen insanlar, ‘Yahu, ne zırvalıyor bu adam? Nereden giriyor bu konulara, durduk yerde niçin kafa karıştırıyor?’ şeklinde düşünebilir, yorumlayabilir; buna da saygı duyarız..
………………………
İşimizin zor olduğunu elbette görüyor, biliyor ve kabul ediyoruz. 81 vilayetten insanın yaşadığı, Orta Doğu’dan çok sayıda ülke vatandaşının ikamet ettiği bu şehirde ortak bir düşüncenin, kolektif bir yapının oluşması elbette bir hayli zor. Avantajlarımızın yanında bir de böylesi bir dezavantajımız, daha doğrusu, handikapımız var ve biliyoruz ki, ortak hedef, ortak akıl, doğru bir vizyon, ideal bir yönetim anlayışı ortaya koymak için demografik yapımız çok da uygun değil.
Ancak..
Pes edecek değiliz..
Şehrin gerçeği bu diye yenilgiyi kabul edecek değiliz..
Böylesi zor durumlarda zoru bozacak olan yine bizleriz..
Yalova’nın mevcut dağınık yapısı birilerinin iştahını kabartıyor; anlıyoruz..
Fırsat bu fırsat deyip emrivakilerle, oldu bittilerle Yalova’nın geleceği köreltiliyor; görüyoruz..
Bireysel ve kurumsal menfaatler Yalova’nın ortak menfaatlerinin üstünde tutuluyor; biliyoruz..
Biz YALOVA LİSESİ adı geri gelsin dedikçe..
Biz üniversitenin rengi YEŞİL KIRMIZI olmalı dedikçe..
Biz üniversitenin logosuna Yalova’nın simgesi YÜRÜYEN KÖŞK konulsun dedikçe..
Biz YALOVA’NIN DOĞASI, YALOVA’NIN TOPRAĞI, YALOVA’NIN HAVASI, YALOVA’NIN SUYU dedikçe..
Biz YALOVA’YI SEVEN yönetici, YALOVA’YI SAYAN siyasetçi, YALOVA’YI ÖNEMSEYEN yatırımcı dedikçe..
Birileri bozuluyor, kızıyor, küsüyor, sinirleniyor..
Gayet farkındayız..
Ama ne yapalım..
Biz buyuz işte!