Bu hafta cumhuriyetimizin 101. yılı anısına Atatürk ve Yalova konulu iki hatırayı paylaşmaya karar verdim. Yalova’da henüz kent kültürü oluşmadığı için bu tür hatıralar pek göz önüne alınmaz. Çünkü kent kültürünü omuzlayacak yöneticilerden mahrum olduğumuzdan hala kasaba mantığıyla ilerlemeye devam ediyoruz. Söylenecek çok söz var da… Biz konumuza geçelim.
…
Birinci hatıra, 25.10.1933 CUMHURİYET GAZETESİ S. 2
Tanınmış bir Yunan muharriri olan M. İspiro Melas, Yalova hakkındaki intibalarını neşretti.
Elefteron Vima gazetesinin Yalova’ya ait makaleyi içeren nüshası.
Atina’da çıkan Elefteron Vima gazetesi muharrirlerinden M. İspiro Melas, M. Venizelos’la birlikte Yalova’yı ziyaret etmişti. Yunanistan’ın meşhur muharrirlerinden olan M. Melas, Yalova’ya ait intibalarını “Yalova Mucizesi” serlevhasıyla gazetesinde neşretmiştir. Elefteron Vima’nın bu makalesinden bazı parçaları iktibas ediyoruz.
“Selçuki Alp Arslan, ehl-i salibi mağlup ettikten sonra muharebede ölen 25 bin düşman askerinin kemikleriyle Yalova civarında bir zafer ehramı dikmişti. Fakat ben buna Gazi Mustafa Kemal’in aynı mahalde ortaya çıkardığı medeniyet abidesini tercih ederim.
Yalova neydi? Bizim İzmokopumuz neyse oydu! Gelişigüzel yapılmış kulübeler arasında birkaç tabi kaynak!
Sent Eleni’nin şehvetperest İmparatoriçe Teodora ile mahiyetine mahsus muazzam hamamlarıyla misafirhanelerini, insafsız zaman, yer ile yeksan etmiş, Bizans’ın ma’murelerinden ufak bir iz bile bırakmamıştı. Eski Drepani’den, muhteşem Elemopolis’den, gürültülü Sotirapoli’den bütün bu kasabalardan yalnız sönük, belirsiz ve şâyia kabilinden birkaç isimle birkaç sıcak su membaı kalmıştı.
İşte orada Avrupa su şehirlerinden hiç te geri olmayan bir kaplıca şehrinin meydana getirilmesini Gazi emretti ve emir yalnız üç sene zarfında kuvveden fiile çıktı.”
Yalova’nın tabii güzelliklerini kaydettikten sonra “Sıhhat, sukut ve tefekkür için en iyi bir melce” olduğunu yazan muharrir makalesini şu cümlelerle bitirmektedir.
“Yalova’dan avdet ederken vapurun küpeştesine dayandım ve benim bir vakitler tanıdığım Türkiye’yi kapitülasyonlar, hocalar, duyun-u umumiye, öküz arabası Türkiye’sini, yalnız kader ve kısmete bel bağlamış Türkiye’yi düşündüm… Düşüncelerime, hayretlerime nihayet verirken bir zaman evvel al bir çadır altında istirahatte iken kendisini görmek fırsatına nail olduğum büyük yaratıcı fikir sahibi Mustafa Kemal Hazretleri’ne hayranlık ve muhabbetle selamlarımı gönderdim.”
…
İkinci hatıra 14.07.1935 tarihli ANADOLU GAZETESİ, S. 1
Türk Dili Araştırma Kurulu
3 yıl evvel Atatürk’ün eliyle kurulmuştur.
Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk, Türk Dili Araştırma Kurumu’nu üç yıl önce bugün Yalova’da kurmuşlardı.
Bu mutlu günün yıl dönümü münasebetiyle Türk Dili Araştırma Kurumu Genel Sekreteri İbrahim Necmi Dilmen Yalova’da bulunan Atatürk’e aşağıdaki telyazısını çekmiştir:
“Kemal Atatürk, Türkiye Cumhurbaşkanı, Yalova
Her yaratıcı fikri Türklüğe yeni ilerleme ufukları açan kutsal elinizle üç yıl önce bugün Yalova’da kurduğunuz Türk Dili Araştırma Kurumu, o günden bu güne hep yüce korumanız ve yaltırık saçan ışıklandırmanızla atabildiği adımların genişliğini de siz en büyüğümüze borçlu olduğumuzu bilerek, bu sevinç gününde yaratıcı fikirlerinizi ve yükseltici ellerinizi içten saygılar ve tükenmez duygularla öper.
T.D.A.K Genel Sekreteri, İbrahim Necmi Dilmen
Cumhurbaşkanımız şu karşılığı göndermişlerdir.
Türk Dili Araştırma Kurumu genel Sekreterliği’ne
Türk Dili Araştırma Kurumu’nun üç sene içinde yaptığı işler çok büyüktür. Kurum içinde çalışan arkadaşlar bununla öğünebilir. Kamunuzu kutlular, tam başarılar dilerim.
Cumhurbaşkanı K. Atatürk, Yalova
…
Gelelim değerlendirmemize…
Bir; Selçukluların haçlı ordusu askerlerinden 25 binini öldürüp kemiklerinden yaptıkları kale duvarı anıtları Yalova’nın neresindedir?
İki; sadece Yalova’nın değil Türkiye’nin gözbebeği sayılacak niteliğe sahip kaplıcalarımız, her geçen gün daha da kötü hale neden dönüşüyor? Bacasız fabrikamız neden zarar ediyor? Dünyada benzerine az rastlanır Termalimizin kaplıcaları niçin turizm rekabetinin dışında tutuluyor?
Üç; Atatürk, Türk Dili Araştırma Kurumu’nu Yalova’da kurmuştur. Bu çalışmasını devletin yönetim merkezi gibi kullandığı Termal’den yapmıştır. O halde Yalova olarak bizler bu önemli anı niye hatırlamıyor, ulusal ve Türk dünyası alanında etkinlikler yapmıyoruz?
Dört; cumhuriyetimizin kurucuları Yalova Termal’i devletin yönetim merkezi gibi kullanmış olmasına karşılık biz Yalovalılar bu ayrıcalıklı durumları neden hatırlamıyoruz ve ileri gideceğimize sürekli geriye gidiyoruz?
Bu sorularım elbette artarak devam eder.
Detaylar haftaya kalsın.
Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun.